Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5237 S. K. m. 51, 52, 53, 62, 125) (1136 S. K. m. 34, 134, 136) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4, 5) 
E. 2015/86
K. 2015/287
T. 11.04.2015 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 30.01.2011 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.02-101-05-34-7551-2010/3676 sayılı Oluru” ile “Alacaklı A.L.Ş. vekili sıfatıyla borçlu müşteki şirket hakkında ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/15937 sayılı dosyası üzerinden yürüttüğü takip nedeniyle 15.10.2010 tarihinde borçlu şirket adresinde yapılan haciz işlemi sırasında, görevli icra memurunun bilgi ve onayı olmaksızın dışarıdan getirttiği bazı kişilere binanın dış cephesinde bulunup, duvara monte edilmiş haciz değeri bulunmadığından haczedilmeyen borçlu şirket isminin harflerinden oluşan tabelasını söktürerek, bu harfleri dağınık bir şekilde yola bıraktırmak suretiyle yetkisiz ve usulsüz davrandığı,” iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülmeyerek disiplin cezası tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.
Şikâyetli avukat 21.04.2011 kayıt tarihli savunmasında özetle; 15.10.2010 günlü haciz tutanağından da görüldüğü üzere ışıklı tabelaların 1.000,00 TL kıymet konularak haciz edildiğini, bu nedenle söktürüldüğünü ve muhafaza altına alındığını, bu nedenle şikâyetçi tarafından tehdit edildiğini ve hakkına … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 201/1623 B.M. Esasında soruşturma açıldığını, yasa dışı bir eylemi olmadığını, suçsuz olduğunu savunduğu görülmektedir.
Eylem nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/243 Esasında “mala zarar verme” iddiası ile açılan kamu davasında Mahkeme’nin 25.12.2013 gün ve 2013/538 Karar sayılı kararı ile TCK 151/1, 62, 52/2 maddeler gereği neticeten 2.000,00 TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 22.05.2014 tarihinde itirazın reddi ile kesinleştiği,
Mahkeme karar gerekçesinde “... İcra Müdürlüğü’nün 2009/15937 sayılı dosyası üzerinde yürüttüğü takip nedeniyle 15.10.2010 tarihinde borçlu şirket adresinde yapılan haciz işlemi sırasında görevli icra memurunun bilgisi ve onayı olmaksızın dışarıdan getirttiği bazı kişilere binanın dış cephesinde bulunup duvara monte edilmiş, haciz tutanağında haczedildiği belirtilen ışıklı tabela dışında, haciz değeri bulunmayan borçlu şirket isminin harflerinden oluşan tabelasını söktürerek bu harfleri dağınık bir şekilde yola bıraktırdığı, bu harflerden bazılarının kırıldığı, böylece sanığın mala zarar verme kastıyla hareket ederek üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediği anlaşılmakla” sözlerinin yazılı olduğu,
Şikâyetli avukatın Mahkemece alınan savunmasında “Müştekinin işyerinde yapılan hacizde iş yerinin dışında bulunan ışıklı tabelanın haciz edildiğini, muhafaza altına alınmasını istediklerini bu amaçla işçiler getirdiğini ve ışıklı tabelanın sökülmesini söylediklerini tabelanın yukarda olması nedeniyle işçilerden birinin yukarıya çıktığını, ışıklı tabelayı sökerken altındaki duvara monteli iş yerinin adını oluşturan harflerden birkaçını kırdıkları, olayın kaza ile olduğunu, kendisinin işçilere harflerin sökülmesi veya kırılması şeklinde talimatının bulunmadığını bildirdiği,
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.11.2014 kayıt tarihli yazısında bildirdiği “Avukat H.A’ün15/10/2010 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında, görevli icra memurunun bilgi ve onayı olmaksızın dışarıdan getirttiği bazı kişilere binanın dış cephesinde bulunup duvara monte edilmiş, haciz değeri bulunmadığından haczedilmeyen borçlu şirket isminin harflerinden oluşan tabelasını söktürdüğü, bu harfleri dağınık bir şekilde yola bıraktığı konusunda bilgiler bulunduğu görülmekte olup, bu durumun Avukatın güvenilirliğini ve mesleğin itibarını zedeleyecek bir davranış olduğu değerlendirilmektedir.
Bu değerlendirmeye göre adı geçen hakkında eylemi ile ölçülü şekilde disiplin cezası verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesinin yasaya uygun olmadığı düşünülmektedir.” gerekçesi ile karara itiraz ettiği görülmektedir.
 Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi   “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Dosya kapsamında göre borca yeter miktarda menkul haczi yapılmış olmasına ve her ne kadar haciz zabtında 1.000,00 TL kıymet takdir edilmişse de; Savunmadan da görüldüğü üzere sökme esnasında birçok harfin kırılmış olduğu, sökümden sonra harflerin ekonomik kıymetinin sadece hurda değeri olacağı gerçeği karşısında haciz ve muhafaza işlemlerinin salt taciz amacına yönelik olarak kullanılması yasa ve hakkaniyetle bağdaşmaz.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin değerlendirmesi kesinleşen Mahkeme kararı ve Şikâyetli avukatın Mahkemece alınan savunması ile isabetli bulunmadığından … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile disiplin cezası tayini gerekmiştir.
Sonuç olarak …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile;
1-…. Barosu Disiplin Kurulu’nun  “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 15.09.2014 gün ve 2012/D.127 Esas, 2014/692 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK, Şikâyetli avukat H...’ün “Uyarma Cezası İle Cezalandırılmasana.”
2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy