Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 171)  (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2013/709
K. 2014/154
T. 08.03.2014
İtirazın süresinde olduğu anlaşılmakla gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında ... Barosu Disiplin Kurulu’nun 31.07.2013 günlü birleştirme kararı ile 2012/7 Esas sayılı dosyalarında söylediği “müvekkilim görevli memura mukavemet edecek kişilikte birisi değildir. Ayrıca görevi kötüye kullanma ve irtikâp suçlarını meslek edinmiş bir kişinin şikâyeti ile müvekkilimin cezalandırılmaması gerektiği kanaatindeyiz..." sözleriyle “"sen Ş.’i daha önceden şikâyet ettin oradan sana gıcığım, ben Ş..’e benzemem, çık dışarıda görüşelim, dışarıda kapının önünde seni bekliyorum " şeklinde sözler söylediği” iddiasıyla yapılan disiplin kovuşturması sonucu şikâyetli Avukatın eylemi sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat savunmalarında özetle; İcra Müdürü İ.B.'ya karşı müessir fiil işlediği iddia edilen A.Ş.'ün müdafiliğini yaptığını, şikâyetçi avukatın İ.B. vekili bulunduğunu, müdafii bulunduğu A.Ş.’ün savcılıkta ifade verdikten sonra tutuklanma talebi ile ...Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildiğini, o ana kadar dosyaya vekâlet sunmayan ve savcılık sorgusunda da hazır bulunmayan İ.B. vekili şikâyetçi avukatın duruşma salonunda seyirciler için ayrılmış bölümde kimlik beyan etmeden oturmaya başladığını, vekil kürsüsüne geçmediğini, şüphelinin olayın verdiği heyecan ile ifadesinde zorlanması ve cümleleri eksik kurması üzerine soruşturma hakimi "beyanlarını tutanağa geçeceğini sözlerini toparlamasını" istediğini, ancak şüphelinin o anda acziyetinden dolayı müdafi sıfatı ile söz alarak "Şüpheli beyanlarında müştekinin görevi kötüye kullanmak ve irtikâp gibi suçları meslek edinmiş kişi olduğunu beyan etmektedir" dediğini, bunun şüphelinin beyanlarının hukuk lügatindeki tarifi olduğunu, bu beyan üzerine o ana kadar seyirci koltuğunda oturan şikâyetçi avukatın vekil kürsüsüne çıkarak "Av. C. müvekkilim hakkında suçu meslek edinmiş kişi" demiştir. Tutanağa geçirilsin dediğini, “Kendisinin sıfatı ne?" diye sorduğunda "vekil olduğunu" beyan ettiklerini, "Böyle vekillik olmaz, meslek kurallarına aykırı, ayıp bir tavır" dediğinde ise şikâyetçi avukatın 'Terbiyeli ol ben 40 yıllık avukatım sen kimsin" dediğini, sorgu hakiminin kendisini kast ederek "Avukat bey öyle demedi" dese de şikâyetçi avukatın ısrarı üzerine kendisine dönerek "siz tam olarak böyle mi dediniz" diye sorduğunu, kendisinin de "Avukat Bey nasıl istiyorsa öyle tutanağa geçilsin, savunmam bundan ibarettir" diyerek savunma hakkına ve mesleki ve hatta kişisel onuruna karşı bu yersiz saldırıdan ötürü susmakla yetindiğini, Mahkeme tutanakları her ne kadar kesin delil niteliğinde olsa da zabıt kâtibi, hakim ve müdafi sıfatı ile hazır bulunan Şefik bey’in ifadesine başvurulması gerektiğini, sözleri asla sarf etmediğini, İcra Müdürü İ.B.’nın odasında vaki olduğu bildirilen tehdit suçunu işlemediğini, suçsuz olduğunu savunmuştur. ile ilgili olarak da tehdit etmediğini belirtmiştir.
Şikâyetçi İ.B. itirazında, A.Ş. tarafından, haciz esnasında kendisine yaptığı darp ve müessir fiil suçundan dolayı ...Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/ 2 sayılı dosyası ile yargılandığını, şikâyetli avukatın A.Ş. müdafii olduğunu, şikâyetli avukatın sorgu duruşmasında kendisini kastederek “Görevi kötüye kullanma ve irtikâp suçlarını meslek edinmiş bir kişinin şikâyeti ile müvekkilimin cezalandırılmaması kanaatindeyiz” demek suretiyle hakarette bulunduğunu,  şikâyetli Avukat hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinde açılmış bulunan 2013/ 24 Esas, 2013/ 71 Karar sayılı 20.06.2013 tarihli ilamı ile kendisine yönelik hakaret suçundan neticeten 304 gün hapis cezası karşılığı 6.080,00.-TL. Adli para cezası ile cezalandırılmasına, verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 04.07.2013 tarihinde kesinleştiğini, memuriyet hayatı boyunca, Görevini kötüye kullanmadığını ve irtikâp suçu ile muhatap olmadığını, 42 yıllık meslek hayatında ilk defa böyle karalayıcı bir iftira ile karşı karşıya olduğunu,  şikâyetli avukatın, avukatlık mesleğinin onur ve şerefine yakışır harekette bulunmadığını ve bunu diğer icra müdürleri ve meslektaşlarına da yaptığını, hakkında açılmış birçok ceza davasının bulunduğunu, Baro Disiplin kurulunca tesis edilen kararın eksik olduğunu belirtmiştir.
İncelenen dosya kapsamından; Baro Yönetim Kurulu’nun 11.02.2013 tarih, 2013/25 sayılı kararıyla “…şikâyetlinin meslektaşı olan şikâyetçi Av. İ.Y.'ye yönelik ...İcra Müdürlüğü odasında "Sen Ş.'i daha önceden şikâyet ettin, oradan sana gıcığım, Ben Ş.'e benzemem, çık dışarı görüşelim " şeklinde sözler söyleyerek tehdit ettiği iddiası ile ilgili olarak, eylemin Avukatlık Kanunu 34. maddesi ile Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3, 4 ve 11. maddelerine aykırılık teşkil ettiği kanaatiyle şikâyetli hakkında disiplin kovuşturması açılmasına” karar verildiği, kovuşturmanın 2013/1 Esas sayılı dosyaya kaydedildiği,
Baro Disiplin Kurulu’nun 31.07.2013 tarihli, 2013/1 Esas ve 2013/10 Karar sayılı kararı ile 2013/1 ve 2012/7 Esas sayılı kovuşturma dosyalarının birleştirilmesine karar verildiği, kovuşturmanın 2012/7 Esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine karar verildiği,
Şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/24 Esas sayılı dosyası ile “Kamu Görevlisine Görevinden Dolayı Hakaret ve sair Tehdit” suçlarından açılan ceza davasında 2013/71 Karar sayılı ve 20.06.2013 tarihli kararla şikâyetli avukatın İ.B.’ya yönelik hakaret suçundan TCK. nın 125/3-a, 62/1, 52/2. maddeleri gereğince 6.080,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, CMK. nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına; şikâyetli avukatın İsmet Yeni’ye yönelik tehdit suçundan TCK. nın 106/1, 62/1, 52/2.maddeleri uyarınca 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, CMK. nın 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 28.06.2013 tarihinde kesinleştiği,
Şikâyetli avukatın disiplin sicilinde disiplin cezasının bulunmadığı,
Şikâyetli avukatın karara itiraz etmediği, görülmektedir.
Avukat koşullar ne olursa olsu gerek Mahkemelerde ve gerekse İcra Müdürlüklerinde mesleğin itibarına zarar verecek beyanlardan özenle kaçınmalı, meslektaşını zor durumda bırakacak eylemli tavırlar sergilememelidir.
Gerek Mahkeme kararı ve gerekse kararda gerekçesinde yer alan Yargıç T.A.’ın Mahkemece alınan “Avukat İ.Y.’nin ısrarla Avukat C. B.’in müvekkili olan İ.B. için “zimmet ve irtikâp suçlarını meslek edinmiş kişidir” dediğini beyan etti ve Avukat’ın C. B.’in da “ İ. abi ne şekilde istiyorsa o şekilde tutanağa geçin hakime hanım”  beyanı karşısında Şikâyetli avukatın savunmasının kısmen de olsa doğrulandığı gerçeği karşısında Şikâyetçi İ.B.’nın itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetçi İ.B.’nın itirazının reddi ile ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 22.10.2013 gün ve 2012/7 Esas, 2013/11 Karar sayılı kararının ONANMASINA, katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy