Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 136) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2014/703
K. 2015/7
T. 03.01.2015 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü: 
Şikâyetli avukat hakkında “Borçlunun zararına davranmak suretiyle haricen tahsil ettiği 15.000,00 TL’yi dosyasına beyan etmeksizin taşınmazların satışını istediği ve bu suretle dosya hesabının artmasına neden olacak biçimde gerek borçlular, gerekse 3. kişi hak sahipleri yönünden de önem taşımakta olduğundan, dosyasına bildirmeme eyleminden dolayı 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 34, 134 ve TBB Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddelerine aykırı davrandığı” iddiasıyla yapılan disiplin kovuşturması sonucunda eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli Avukat savunmalarında özetle; aldığı parayı müvekkile yansıtmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin de böyle bir yakınması olmadığını, Mart 2010 tarihinde anlaşmaları üzerine şikâyetçiden 15.000,00 TL’nin alındığını, alınan bu paradan yasal vekâlet ücreti ile haciz ve tebligat gibi masraflar kesildikten sonra kalan meblağın müvekkile havale yoluyla gönderildiğini, müvekkile kesinti hakkında bilgi verildiğini, taşınmazın satışa geçildiği aşamada dosya borcunun 71.700,00 TL artı harçlar şeklinde olduğunu, sonrasında bilgisi dışında görüşerek anlaştıklarını, müvekkilinin bilgisi dışında satıştan vazgeçtiğine ilişkin yazı gönderdiğini, şikâyetçinin yaptığı ödemede harcı karşılayacağı hususunda anlaştıklarını, şikâyetçinin kendisi ve müvekkilini zarara uğrattığını, şikâyetçinin borç aslının çok altında ödeme yapması nedeniyle herhangi bir mağduriyetinin olmadığını belirtmiştir.
İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetli avukat tarafından 02.10.2006 tarihinde alacaklı H.S. vekili sıfatıyla borçlu C.A. ve S.C. aleyhine toplam 29.100,00 TL’nin tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğü’nün 2006/1302 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ve 10.11.2006 tarihli ödeme emri ile borcun borçlu S.C. mirasçılarına yöneltilmiş olduğu,
Şikâyetli avukat tarafından şikâyetçiye verilen 31.03.2010 tarihli belgede “S.K.’tan 2006/1302 sayılı dosya borcuna mahsuben 15.000 TL alındı. Bakiye alacak devam etmektedir.” yazdığı,
Mirasçılara intikal eden taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı, taşınmazın 01.03.2013 (birinci satış günü) ve 11.03.2013 (ikinci satış günü) satışa çıkarıldığı,
Alacaklı H.S. tarafından 14.02.2013 tarihli dilekçe ile taşınmazın satışı talebinden vazgeçtiğini belirttiği ve satış işlemlerinin düşürülmesini, dosyanın haricen tahsil nedeniyle işlemden kaldırılmasını ve senedin borçlulara iadesini talep ettiği,
Şikâyetçi tarafından ... İcra Müdürlüğü’nün 2006/1302 Esas sayılı dosyasına hitaben yazılan 07.08.2013 tarihli belgede “…borçlu muris S.C. adına açılmış olan takipte borçlu bulunmaktayım. Alacaklı H.S. tarafından 14.02.2013 tarihli dilekçesinde belirttiği gibi bütün borçlarımızı tarafına haricen ödedik herhangi bir alacağı kalmadığından dosyadaki tarafımıza konulmuş olan tüm hacizlerin fekkini talep ederim ayrıca harç ve masrafı da tarafımdan ödenecektir.” ifadelerinin bulunduğu,
Şikâyetli avukat tarafından 31.03.2010 tarihli belge ile haricen tahsilâtın söz konusu icra dosyasına girdiğine dair herhangi bir belgenin bulunmadığı,
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,
Baro Disiplin Kurulu kararı Şikâyetli avukata bizzat tebliğ edilmiş ise de itiraz olmadığı,
Şikâyetçi itirazında özetle; Disiplin kurulu kararı incelendiğinde muhakkik tarafından hazırlanan raporda ilgili avukat hakkında Avukatlık Yasasının 34, 134. maddeleri ile meslek kurallarının 3-4 maddeleri gereğince disiplin kovuşturması açılmasına dair kanaat bildirildiğinin belirtildiğini, inceleme ve gerekçeler kısmında bundan bahsedilerek avukatın daha önce disiplin cezası olmadığı ve disiplin soruşturmasının taraflara tebliğ edildiğinin belirtildiğini ancak avukata verilen en hafif disiplin cezasının verilmesine dayanak bir gerekçe bulunmadığını, kararın hüküm kısmında avukatın kendisini zarara uğrattığının belirtildiğini, avukatın kendisinden tahsil ederek icra dosyasına eksik yatırdığı ve alacaklıya bildirmediği 15.000,00 TL’den dolayı alacaklıya daha fazla para ödemek zorunda kaldığının açık olduğunu, eylemin kötü niyetli olarak kasıtlı yapıldığını, verilen uyarma cezasının bu nedenle usulsüz ve yetersiz olduğunu, avukatın eyleminin yukarıda dikkatsizlik ve özensizlik sonucu oluşan bir eylem olmadığını, bu nedenle Avukatlık Yasasının 135/4 maddesi gereğince mesleki faaliyetinin yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğini ifade ettiği, görülmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukatın ... İcra Müdürlüğü’nün 2006/1302 Esas sayılı dosyasında ana alacak 29.100,00 TL olmasına karşın, 31.03.2010 tarihlinde haricen 15.000,00 TL tahsil ettiğini bildirmeyerek 2013 yılı Mart ayında dosyada tahsilât yokmuş gibi satış işlemleri yaptırması ve taşınmaz satışı istemesinin ihaleye girecek üçüncü şahıs ve borçlu aleyhine sonuç doğurması kaçınılmazdır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenlerle Baro Disiplin Kurulu’nca şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde olmakla itirazın reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetçi S.K.’ın itirazının reddi ile;
1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 11.06.2014 gün ve 2013/92 Esas, 2014/46 Karar sayılı kararının ONANMASINA,
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy