Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2004 S. K. m. 8)
E. 2013/392
K. 2013/771
T. 05.10.2013 
Şikâyetli avukat hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2009/14635 Esas sayılı dosyasında 14.09.2009 günü yapılan hacze ait haciz tutanağında “alacaklı vekili yaptığı haciz işleminin yasal olduğunu söyleyince, borçlu vekili sen bir kere sus, sen hiçbir şey bilmiyorsun dedi” şeklinde sözlerin geçirildiği, devam eden tutanakta, borçlu vekilinin “tutanakta yazılı şahsına ait sözleri kabul etmiyorum ” beyanının yazıldığı, İcra İflas Yasası’nın 8/3 maddesi gereğince icra tutanaklarının aksinin ancak koşulların gerçekleşmesi halinde ispat dilebileceğini, bu tutanakların aksi ispat edilinceye kadar geçerli belgelerden olduğunu.
Şikâyetlinin, tutanağa geçirilen sözleri kabul etmediğini bildirmesine rağmen, bunun aksinin kanıtlanamadığı ve şikâyetlinin bu sözleri ile meslek kurallarının 5. ve 27/1.maddelerine aykırı olduğu görüldüğü iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat önceki savunmaları ve itirazında özetle; Söylediği iddia edilen ve haczi yapan icra memuru N.Ö.’ü … Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2009/85217 Soruşturma dosyası ile şikâyet ettikten sonra memurun zorlaması ile şikâyet edildiğini, haciz esnasında aslı kayıp ve istedikleri tedbir dosyasına esas olan dosya fotokopisinin verilmesi ve haczin bu nedenle kısa bir müddet ertelenmesi için tartışma çıktığını, haciz tutanağının aksinin ispat edilebileceğini, Şikâyetçi avukatla tartışmaları olmadığı gibi asla “sen bir kere sus hiçbir şey bilmiyorsun” sözleri ile hakaretamiz davranışta bulunmadığını, bu hususu icra zaptına da yazdırdığını, tanıklarını Baro Disiplin Kurulunun 07.09.2012 günlü duruşmasına göndermesine ve 45 dakika beklemelerine karşın saatinde yapılmayan duruşma ve tanıklarının iş adamı olması nedeniyle ayrıldıklarından dinlenmediğini, savunma hakkı kısıtlanarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiş suçsuz olduğunu savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından … İcra Müdürlüğü’nün 2009/14635 Esas sayılı dosyasının 14.09.2009 günlü haciz tutanağında “alacaklı vekili yaptığı haciz işleminin yasal olduğunu söyleyince, borçlu vekili sen bir kere sus, sen hiçbir şey bilmiyorsun dedi.” şeklindeki sözlerinin yazılı olduğu,
Şikâyetli avukatın 06.02.2012 tarihli savunma dilekçesinde Cihan ve Hüseyin’i tanık olarak gösterdiği ve bu tanıkların isimlerinin 14.09.2012 günlü haciz tutanağında yazılı olduğu,
Şikâyetli avukatında savunmasının alındığı 27.04.2012 günlü Baro Disiplin Kurulu duruşma tutanağında “Yakınılan tarafından bildirilen tanıkların hazır edildiğinde dinlenmesine, inceleme günü tanıkları hazır etmediği takdirde dinlenmesinden vazgeçileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı) sözlerinin 1 No.lu ara kararı olarak yazıldığı,
 07.09.2012 günlü Baro Disiplin Kurulu duruşma tutanağında “Önceki celse yakınılana savunmasında bildirdiği tanıkları hazır etmesi için süre verildiği, yapılan yoklamada tanıkların hazır olmadığı anlaşıldı” sözlerinin yazılı olduğu ve aynı gün karar verildiği görülmektedir.
Haciz tutanağının tümü incelendiği ve Şikâyetli avukatın savunması göz önünde bulundurulduğunda haciz memuru Nilgün ile Şikâyetli avukat arasında haczin infazı ile ilgili tartışma olduğu görülmektedir.
Disiplin yargılamasının bir amacı da maddi gerçeğin tüm boyutları ile saptanması ve sonucuna göre kamu vicdanını tatmin eden bir kararın verilmesidir. Şikâyetli avukatın kendisi ile ilgili bir kovuşturmada tanıkları duruşma salonuna göndermesi ve dinlenmelerini beklemesi özensizlik ise, Baro Disiplin Kurulu’nun da İcra İflas Yasası 8/3  “İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir.” hükmü karşısında bu tutanakta ismi yazılı olan tanıklara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ etmemesi, savunma hakkını kısıtlar nitelikte olduğu bir gerçektir.
Bu nedenlerle gideri dosyada ödenek olmadığı takdirde tanık dinlenmesini talep eden Şikâyetliden alınmak suretiyle tanıklara davetiye gönderilerek duruşmaya çağrılmaları, bu çabalara karşın dinlenemeyen tanıkların duruşmada hazır edilmedikleri takdirde tanıklarının dinlenmesinden vazgeçtiğinin ihtarat veya tebligatla bildirilerek karar verilmesi için kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli Avukat C.İ.’nin itirazının kabul ile … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 14.12.2012 gün ve 2011/433 Esas, 2012/219 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy