Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E: 2017/391

K: 2017/815

T: 29.09.2017

 

Şikâyetli avukat hakkında; “Şikâyetçi ile karşılıklı taraf vekili oldukları ... 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/686 esas sayılı dosyasında şikâyetli avukatın bir meslektaşa yakışmayacak sıfatlarla doğrudan şikâyetçiyi hedef alan temyiz dilekçesi verdiği” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülerek disiplin ceza tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli önceki savunmalarında özetle; hakkındaki iddia ve ithamları kabul etmediğini, bugüne kadar gerek şahsını gerekse bürosunda çalışan personelini hedef alarak defalarca hakaret etmiş olmasına rağmen meslektaş olduğu düşüncesi ile herhangi bir şikâyette bulunmadığını, ... T.A.Ş vekili olarak borçlular aleyhine ... 21.İcra Müdürlüğünün 2011/6374 takip sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde şikâyetçi avukatın borçlular vekili olarak itiraz etmesi üzerine, ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/310 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilerek her iki taraf vekili için de vekâlet ücretine hükmedildiğini, söz konusu vekâlet ücretlerini icraya koymadan karşılıklı olarak ödeme teklifinde bulunulduğunu, bürosunda çalışan personel tarafından yakınılan avukat arandığında ‘avukat avukatla konuşur, çalışan çalışanla, sen benim muhatabım değilsin’ gibi cümleler ile hakarette bulunulduğunu, bunun üzerine kendisinin arayıp mutabakata vardığını, hesap numarası verilmesini beklerken ve kendileri tarafından söz konusu vekâlet ücreti ödenirken şikâyetçi tarafından ödenmediği gibi icra takibine konu edildiğini, şikâyetçi avukat ile yapılan telefon görüşmesinde ‘sizin müvekkiliniz ..., param garanti, bu nedenle vekâlet ücretini icraya koydum ancak benim müvekkillerimin ödemeye niyeti yok’ şeklinde beyanda bulunduğunu, yapılan icra takibine konu icra emri yakınılan avukata tebliğ edildiğinde, telefonla arayarak “icra inkâr tazminatında hata yapmışsınız, siz mi düzeltirsiniz yoksa ben mi şikâyet edeyim” dediğini, hatanın fark edilerek telefonla aranarak maddi hatanın düzeltildiğinin bildirildiğini, bu bildirime rağmen yakınılan avukatın bu durumu bile bile ... 10.İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/686-746 E-K sayılı dosyası ile şikâyet yoluna gittiğini, bu nedenle 18.İcra Müdürlüğünün 2012/14507 takip sayılı icra emrinin tebliğ edildiğini, aleyhlerine yapılan son icra takibine konu ödemenin de yapıldığını, tüm bu sebeplerle kötü niyetli ifadesinin kullanıldığını, kaldı ki kötü niyet tabirinin hukukta yeri olan bir ibare olduğunu, “ekmek kapısı haline getirdi ibaresinin ise tüm bu yaşananların yanı sıra maddi hatanın düzeltildiği beyan edilmesine rağmen şikâyetlinin müvekkili tarafından bilinemeyecek şikâyet yolunu kullanması, defalarca görüşülmesine rağmen ve tüm hukuki lazimeler yerine getirilmesine rağmen, icra mahkemesine giderek şikâyette bulunması karşısında dava değeri cüzi olan bir davadan 3 kez vekâlet ücreti tahsiline gidilmesi karşısında kullanıldığını, kaldı ki söz konusu ödemelerin vekili olduğu ... T.A.Ş tarafından kendisine rücu edileceğini bildiği halde bu biçimde davranmasının meslek etiğine uygun olmadığını, ithamları kabul etmediğini, şikâyetçi ile ilgili temyiz dilekçesinde herhangi bir hakaret içeren ve tahkir amacı güden söz bulunmadığını, söz konusu dilekçede olayların gelişim ve nedenlerinin anlatıldığını beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında; Baro Yönetim Kurulu’nun 29.04.2014 günlü toplantısında şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiği,

 

Şikayetçinin itirazı üzerine Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 31.05.2015 günlü kararı ile, itirazın kabul edildiği,

 

Baro Yönetim Kurulu’nun 19.07.2016 günlü toplantısında Avukatlık Yasası’nın 34 ve 134, TBB Meslek Kuralları’nın 4, 5 ve 27/1. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılmak üzere şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın davalı ... T.A.Ş vekili olarak takip ettiği ... 10. Hukuk Mahkemesinin 2012/686 esas sayılı dosyasında verilen kararı 30.11.2012 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği, dilekçesinde; kararın yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin dava açmaya sebebiyet verildiği gerekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücretini davalı üzerinde bıraktığını, oysa dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, icra inkar tazminatına hesaplamasında yapılan maddi hatanın dava açılmadan iki gün önce düzeltildiğini, davacı vekiline maddi hatanın düzeltildiği bildirildiği halde, davacı avukatın kötü niyetli olarak davayı açtığını, iş bu durumu ekmek kapısı haline getirdiğini...kötüniyetli olup, korunmaması gerektiğini beyan ettiği,

 

Şikâyetli avukatı disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetlinin 10.03.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde; önceki savunmalarını tekrarla, mesleki etik kurallarının şikâyetçi tarafça göz ardı edildiğini, bir dosyada şifahen konuşulup anlaşılmasına rağmen aksi yönde hareket edilerek üç kez vekâlet ücreti tahsil etmesinin TBB Yönetim Kurulunca etik bir davranış olarak nitelendirildiğini hâlbuki Meslek Kurallarının 4. ve 5. maddelerinde avukatın ‘mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır’ düzenlemesinin şikâyetçi avukat bakımından ihlal edildiğini yine 5. maddedeki ‘avukat yazarken de konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif biçimde açıklamalıdır’ düzenlemesi karşısında bürosunda çalışan takip elemanına ‘sen kimsin muhatabım bile değilsin’ şeklindeki ifadesinin bu madde çerçevesinde ele alınması gerekirken bu konunun göz ardı edildiğini, dava açma hakkının haksız olarak kullanılmasının bilindiği üzere HMK, İİK ve diğer özel ve genel kanunlarda müeyyidesi olduğunu, bir hakkın gerek hukuki yarar gerekse etik olarak kullanılmasının evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini beyan edip, Baro Disiplin Kurulu’nca tesis ettiği disiplin cezasının itirazen kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği,

 

İtirazın şikâyetçi avukata usulüne uygun tebliğ edildiği, şikâyetçinin itiraza cevap vermediği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34.maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Yasası’nın 134.maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 5. maddesi, “Avukat, yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat, hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 27/1. maddesi, “Hiçbir avukat, herhangi bir meslektaşı özellikle hasım vekili meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikteki kişisel görüşlerini açıkça belirtemez.” hükümlerini amirdir.

 

Şikâyetli avukatın temyiz dilekçesinde şikâyetçi avukata yönelik, “bu işi ekmek kapısı haline getirdiği” şeklindeki beyanı yukarıda belirtilen kurallara aykırılık ve disiplin suçu oluşturduğundan Baro Disiplin Kurulu tarafından yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş ve itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1- Şikâyetli avukatın itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 13.01.2016 gün, 2016/193 Esas, 2017/12 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy