Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2013/627
K. 2014/40
T. 24.01.2014
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 23.04.2010 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.02-101-05-34-2412-2010/12294 sayılı “oluru” ile “Avukat M.F.U.’ın müştekinin yetkilisi olduğu davalı ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine, … 3. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4369 sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe yönelik itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi istemiyle, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2008/964 Esas sayılı itirazın iptali davasını takip etmek üzere … 38. Noterliği’nce düzenlenen 25.11.2008 tarih, …. yevmiye sayılı vekâletname ile adı geçen şirketin vekilliğini üstlendiği ve vekâlet ücreti karşılığında 1.500,00 Türk lirası aldığı hâlde, bahse konu davanın 11.08.2009 tarihli duruşmasına mazeret bildirerek, duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilen 24.09.2009 tarihli oturumu ile 15.10.2009 tarihli celsesine ise mazeretsiz olarak katılmayarak, davanın kabulüne dair 15.10.2009 tarihli ve 2009/1095 sayılı kararın verilmesine sebebiyet verdiği gibi, şikâyetçiye de davanın devam ettiğini ve 2010 yılı Mart ayına duruşma günü verildiğini söyleyerek, söz konusu ilâma istinaden devam eden takipte, müvekkili borçlu şirkete ait iş yerinde 21.01.2010 tarihinde haciz işlemi uygulanmasına ve müştekinin takip konusu borcu ödemek zorunda kalmasına neden olduğu,” iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat soruşturma ve kovuşturma aşamalarında savunma vermemiş, itirazında Şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçtiğini bildirerek karara itiraz etmiştir.
İncelenen dosya kapsamından eylem nedeniyle … 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/400 Esasında “görevi kötüye kullanmak” iddiası ile açılan kamu davası sonucu Mahkeme’nin 14.05.2012 gün ve 2012/140 Karar sayılı kararı ile TCK 257/1, 62 maddeler gereği neticeten 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 31.07.2012 tarihinde itirazın reddi ile kesinleştiği görülmektedir. Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Her ne kadar Şikâyetçi şikâyetinden vazgeçmiş ise de; disiplin kovuşturmasının yürütülmesi ve karara bağlanması ilgilinin şikâyetinde ısrar etmesine bağlı olmayıp, şikâyetçiyi tatmin amacına da yönelik değildir.
Amaç, Avukatlık Yasasının 158. maddesinde açıklandığı gibi, avukatlık onurunu ve itibarını, meslek düzen ve geleneklerini korumak ve mesleğin adalete uygun olarak yerine getirilmesini sağlamaktır. Bu ilkenin gereği olarak hakkında soruşturma başlatılan ve/veya disiplin kovuşturması açılan avukat hakkındaki soruşturmadan veya disiplin kovuşturmasından sırf şikâyetçinin isteği üzerine vazgeçilemez. Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında, Baro Yönetim veya Disiplin Kurulları; şikâyetçinin isteğinden bağımsız olarak hareket etmek durumundadır. Bu nedenlerle şikâyetten vazgeçilmiş olması disiplin cezası tayinine yer olmadığına ilişkin kararın hukuksal dayanağı olamaz.
Bu nedenlerle eylem Avukatlık Yasası 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. Maddelere aykırı olmakla Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş ve itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat M.F.U.’ın itirazının reddi ile … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 10.06.2013 gün ve 2011/D.213 Esas, 2013/321Karar sayılı kararının “ONANMASINA” katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy