Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5237 S. K. m. 29, 125)

 

E: 2017/92

K: 2017/465

T: 20.04.2017

 

Şikayetli avukat hakkında, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.11.2011 günlü yazısı ile “... 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde zabıt katibi olarak görev yapan müşteki Ü.A.K.’nın asker arkadaşı olan G.F.’nin babasının borcu nedeni ile alacaklı vekili olan şüpheli Avukat S.L.’nin bürosuna giderek, borcun ödenmesi konusunda kolaylık gösterilmesini istediği, ancak şüpheli S.L. tarafından olumsuz cevap verildiği,

 

28.09.2011 tarihinde şüpheli Avukat S.L. ile aynı büroda avukat olarak görev yapan E.K.’nın vekili oldukları bir dosyanın akıbetini sormak için ... 5. Asliye Ceza Mahkemesine gittiği, burada müşteki Ü.A.K.’nın E.K. ve birtakım tanıkların huzurunda şüpheli S.L.’nin gıyabında hakaret içerir sözler sarf ettiği, müştekinin şüpheli S.L.’ye karşı işlemiş olduğu, hakaret suçu ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.10.2011 tarih 2011/57745 soruşturma 2011/23700 esas 2011/11575 numaralı iddianamesi ile ... Sulh Ceza Mahkemesi’ne kamu davasının açıldığı, yargılamanın ... 8.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/520 esas sayılı dava dosyası üzerinde görülmekte olduğu, 29.09.2011 tarihinde kendisine hakaret suçu işlendiğini öğrenen şüpheli S.L.’nin ... 5.Asliye Ceza Mahkemesi kalemine gelerek, müşteki Ü.A.K.’nın kimliğini tespit ettikten sonra, müştekiye hitaben ‘Sen benim anneme nasıl küfür edersin, sen iş mi takip ediyorsun, sorduğun dosyada ki farkı sen mi cebine indireceksin. Sen dosya satarsın, senden memur olmaz sen kim olduğumu bilmiyorsun. Hakimden sonra biz geliriz. Birileri gibi seni de adliyeden göndertirim. Seninle uğraşacağım. İt herif ben Başsavcıya gidiyorum. Ne menfaat temin ettiğini tespit edip, sonucunu göreceğiz.’ diyerek hakaret ve tehdit içerir sözler sarf ettiği” iddialarıyla iddianame düzenlediği hususunun bildirilmesi üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikayetli avukat önceki sözlü ve yazılı savunmalarında özetle; Birlikte çalıştığı Avukat E.K.’nın şikayetçi adliye memurunun çalıştığı mahkeme kalemine bilgi almak için gittiğinde şikayetçi memurun kendisi hakkında gıyaben hakaret ve sövme suçu oluşturan sözler sarf ettiğini, şehir dışında olması nedeni ile olayın ertesi günü konuyu mahkeme hakimi ile görüştüğünü, şikayetçinin hakim ve kalem personeli önünde yaşananları inkar etmediğini, bunun üzerine şikayete bulunup ... 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nde 2011/520 Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, 2011/1 Esas sayılı dosyası ile de disiplin soruşturması başlatıldığını, ceza davalarından aklanamayacağını anladığından kendisi hakkında şikayette bulunduğunu, Avukatlık Yasası hükümleri ile TBB Meslek Kurallarını ihlal etmediğini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Baro Yönetim Kurulu’nun 27.09.2012 günlü kararı ile şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiği,

 

... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine TBB Yönetim Kurulu’nun 15.02.2013 günlü kararı ile Avukat S.L. hakkında 22.11.2011 tarihli iddianame ile hakaret, tehdit suçlarından yargılanması talebiyle iddianame düzenlendiği ve ... 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/856 Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı halde, sadece şikayetçi hakkında açılan ... 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/520 Esas sayılı dosyasının incelendiği, Avukat S.L. hakkında açılan dava dosyasının incelenmeden, eksik inceleme ile karar verildiği görüldüğünden itirazın kabulüne, Baro Yönetim Kurulu kararının kaldırılmasına, belirtilen ceza dosyası incelendikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın Barosuna gönderilmesine karar verildiği,

 

Baro Yönetim Kurulu’nun 27.02.2014 günlü kararı ile şikayetli hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Disiplin kovuşturmasına konu eylem nedeniyle “Hakaret” ve “Tehdit” suçlarından açılan kamu davasında (Kapatılan) ... 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/856 esas, 2013/1260 karar sayılı 19.11.2013 günlü kararı ile;

 

1-Sanık şikayetli avukatın hakaret suçu sabit görülmekle eylemine uyan TCK’nın 125/1, 125/3-a, 29, 62/1, 50/1-a ve 52. maddesi uyarınca neticeten 3.000,00 TL Adli Para Cezası ile Cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,

 

2-Sanık şikayetli avukatın, katılanın hayatına ve vücut dokunulmazlığına yönelik tehdit suçundan kamu davası açılmış ise de basit tehdit suçu sabit görülmekle eylemin uyan TCK’nın 106/1-2c, 62/1, 52.maddeleri uyarınca neticeten 1.500,00 TL Adli Para Cezası ile Cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itirazın reddi ile 24.12.2014 günü kesinleştiği,

 

Mahkemenin, “Tüm dosya kapsamı, sanık savunması, katılanın beyanı, dinlenen tanıkların mahkememizce alınan beyanları, hazırlıkta cumhuriyet savcılığınca alınan beyanları ve talimatla alınan beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde sanığın katılana karşı, ‘aradaki farkı sen mi alıyorsun, bunlar dosya satar’ şeklinde sözler sarf ederek hakaret ettiği, sanık hakkında, katılanın hayatına veya vücut dokunulmazlığına yönelik Tehdit suçundan kamu davası açılmış ise de iddianamede ve dosya içeriğinde, tanık beyanları da dikkate alındığında; sanığın katılana karşı ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun, hakimden sonra biz geliriz, seninle uğraşırım, birileri gibi de senide adliyeden gönderirim’ şeklinde beyanları ile basit tehdit suçunu işlediği anlaşılmakla sanığın hakaret ve basit tehdit suçundan cezalandırılmasına, sanığın annesine küfür edildiğini düşünerek, haksız tahrik altında kaldığı kabul edilmekle, hakkında hakaret suçundan verilen cezasından TCK 29 maddesi gereğince, indirim yapılmasına…” gerekçesiyle karar verdiği,

 

Olay nedeniyle Mahkeme kalemince düzenlenen herhangi bir tutanağın bulunmadığı,

 

Şikayetçi hakkında (Kapatılan) ... 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/520 esasına kayden “Hakaret” suçundan kamu davası açıldığı, Mahkemenin 2012/509 karar sayılı ve 28.02.2012 günlü kararı ile “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, ‘Kişiye hazır bulunmadığı bir ortamda veya doğrudan muttali olmayacağı surette’  hakaret edilmesi durumunda gıyapta hakaret söz konusu olduğu böylelikle dava dosyamızda sanığın üzerine atılı suçun gıyapta hakaret suçu olduğu, ancak TCK’nın 125/1-2 cümlede yer alan gıyapta hakaret suçundan ceza verilebilmesi için fiilin mağdurun gıyabında fakat en az üç kişiyle irtibat ederek işlenmesi gerektiği yani mağdurun, gıyabında işlenen hakaret fiilini mağdurdan başka en az üç kişinin sanıktan öğrenmeleri gerektiği, dava dosyamızda katılanın gıyapta hakaretin sadece tanık E.K.’dan duyduğu görülmekle” gerekçesiyle sanık şikayetçinin beraatine karar verildiği, kararın temyizde onanarak 18.05.2016 günü kesinleştiği,

 

... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheliler şikayetli avukat ve tanık Avukat E.K. hakkında “Suç Uydurma” “İftira” ve “Yalan Tanıklık” iddialarına istinaden 22.11.2011 günlü ek kovuşturmaya yer olmadığına yer olmadığına dair kararın verildiği,

 

... Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığının 26.11.2013 günlü yazısında; şikayetçinin ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde çalışmakta olduğu dönemde Şikayetli avukata hakaret ettiğinden ötürü hakkında yapılan disiplin soruşturması sonunda uyarma cezası ile cezalandırıldığının belirtildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinde, eylem tarihi (28.09.2011) itibariyle tekerrüre esas kesinleşmiş cezasının olmadığı,

 

Şikayetlinin 15.12.2016 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Önceki savunmalarını tekrarla, şikayetçinin en iyi savunma saldırıdır taktiğine başvurarak hakkında şikayetçi olduğunu, olaydan önce şikayetçiyi tanımadığını, şikayetçinin mahkeme hakim ve kalem personeli huzurunda söylediği sözleri inkar etmediğini, yaptığının farkına varan şahsın çareyi inkarda bulduğunu, mahkemede dinlenen kalem personelinin mesai arkadaşlarına zarar vermeme çabası içinde olduklarını, şikayetçinin kendisine hakaret etmesi üzerine uyarma cezası aldığını, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, olay günü kalemde bulunan Mahkeme Hakiminin dahi sanığa hakaret ve tehdit içeren söz sarf ettiği yönünde bir beyanda bulunmadığını, yediği sinkaflı sözlerin cabası olduğunu, tanıkların Mahkemede alınan ifadelerinde Savcılıkta verdikleri ifadeleri beyan etmediklerini, şikayetçiye hakarette bulunan birinin Mahkeme hakimi ya da Adalet Komisyonu ile görüşmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, şikayetçi hakkında davacı ve şikayetçi olacağını bildirmesinin tehdit değil hak arama hürriyeti olduğunu, şikayetçiye kesinlikle hakaret etmediğini, mesai arkadaşlarının birbirini koruma güdüsü nedeni ile kendi hakkını savunamayacak duruma düşürülmesinin ve sarf etmediği sözler nedeniyle cezalandırılmasının gerçekten acıklı bir durum olduğunu, yaşadığı haksızlık nedeniyle isyan ettiğini belirterek hakkında verilen kınama cezasının kaldırılarak ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”            

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 5. maddesi, “Avukat, yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat, hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 25. maddesi, “Avukat, mahkeme kalemlerinde, icra dairelerinde ve her türlü mercilerde çalışan görevlilerle olan ilişkilerinde de meslek onuruna ve ağırbaşlılığına uygun tutum ve davranışlarını korur.” hükümlerini amirdir.

 

Gerek Şikayetli avukatın samimi kabulü ve gerekse Mahkeme kararı ile eylemin sabit olduğu tartışmasızdır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 5, 25, maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; eylemin TBB Meslek Kurallarına aykırılık olması, şikayetlinin disiplin sicilinde ceza olmaması nedeniyle Avukatlık Yasası’nın 136/2. maddesi gereği itirazın kabulü ile kınama cezasının uyarma cezasına çevrilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikayetli avukatın itirazının kabulü ile;

 

1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 08.04.2016 gün ve 2014/21 Esas, 2016/50 Karar sayılı kararının uyarma cezasına çevrilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikayetli avukatın “Uyarma Cezası İle Cezalandırılmasına”,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy