Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 41, 134, 136) (7201 S. K. m. 35) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 38) 
E. 2014/584
K. 2014/801 
T. 06.12.2014
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
…13. Asliye Ticaret Mahkemesi Hakimliği tarafından gönderilen 11.12.2013 kayıt tarihli yazı ile şikâyetli avukat hakkında, davacı M. K. vekili tarafından, davalı E. İnşaat Madencilik Turizm San. ve Tic. A.Ş. aleyhine açılan pay sahibi olup olmadığının tespiti istemli davada yapılan yargılama sonucunda; 20.02.2013 tarihinde 2013/67 sayılı olarak karar verildiğini, mahkemenin gerekçeli kararının davalı vekili Av. M. A.'a davetiye ile gönderildiğini, adı geçen vekil tarafından davetiye zarfı üstüne vekillikten çekildiğinin beyan edilmesi üzerine davetiyenin iade edildiğini, dava dosyasının incelenmesinde, davalı vekilinin vekillikten çekilme dilekçesinin ve bu hususun davalı tarafa tebliğine ilişkin dilekçenin ve belgenin bulunmadığını, bu nedenle davalı vekiline tekrar 2. kez gerekçeli karar ekli davetiye gönderildiğini, davalı vekilince 2. davetiyenin de muhatabın vekilliğinden çekildiğinin belirtilerek imzalı beyanla tekrar iade edildiğini, bu kez davalı vekiline 3. kez Tebligat Kanunu 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmek üzere gerekçeli karar ekli davetiyenin gönderildiğini, davetiyenin davalı vekiline bizzat 24.07.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, bu surette, davalı vekili Avukat M. A.'ın dava dosyasında davalı vekilliğinden çekildiğine ilişkin usulen mahkeme dosyasına yazılı beyanda ve duruşma tutanağına vekillik görevinin sonlanmasına dair bildirimde bulunmadan mahkemeden gönderilen gerekçeli kararı içeren davetiyeleri almadığı, böylece Avukatlık Yasası ve Hukuk Muhakemeleri Kanununa aykırı davrandığı iddiası ile re’sen başlatılan soruşturma ve kovuşturma sonucu şikâyetli avukatın cezalandırılmasına karar verilmiştir
Şikâyetli avukat savunma ve itirazlarında özetle; … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2011/140 Esasında görülen davaya kendisinin davalı vekili sıfatı ile 1 kez süre tutum dilekçesi verdiğini, başka bir işlemde bulunmadığını, duruşmaya girmediğini çünkü davalı müvekkili şirket ile ilişkisinin sona erdiğini, kendisinden ibra aldığını, Mahkeme ve davacı tarafça kötü niyetle kendisine Mahkeme ilamının tebliğe çalışıldığını, iki kez tebligat üzerine vekillikten çekildiğini yazdığını, ancak ısrarla usule aykırı olarak ve tarafına ihtaratta bulunmadan Baro Başkanlığı’na ihbar edildiğini belirtip ceza verilmemesini istemiş, 12.08.2014 kayıt tarihli itirazında ise eski savunmalarını tekrarla davalı vekili olarak dosyaya vekâlet ve süre tutum dilekçesi verdikten sonra aylık ücretlerini ve masraflarını alamadığından vekillikten çekildiğini hatta bu şirket aleyhinde icra takibi yaptığını, davalı şirketin kendisini başka avukatlarla da temsil ettirdiğini, bu nedenle bu avukatların davayı takip edecekleri düşüncesi ile 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne istifası ile ilgili dilekçe vermediğini, davacı tarafın herhangi bir hak kaybının olmadığını belirtip, verilen karara itiraz etmiştir.
İncelenen dosya kapsamından; … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/ 140 E. sayılı dosyasına şikâyetli avukat tarafından 21.07.2009 tarih ve 4392 Y. Nolu vekâletname ile birlikte 10.03.2011 havale tarihli süre uzatım dilekçesinin kendi imzası ile sunulduğu, vekâlettin incelenmesinden E. İnşaat Mad. Tur. San. Tic. A.Ş. tarafından verildiği,
Davanın davalı E. İnşaat Mad. Tur. San. Tic. A.Ş. aleyhine açıldığı ve pay sahibi olup olmadığının tespitine dair olduğu,
Tebligat fotokopilerinden … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2 adet karar tebliğine mahsus adli tebligatın, şikâyetli avukat tarafından “muhatabın vekillikten çekildiğini, imzalı beyanı gerekçesi ile” tebliğ alınmayarak iade edildiği daha sonra Mahkemece Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat yapıldığı,
Mahkeme ihbar yazısından ve şikâyetli savunmalarından dosyaya vekillikten çekilme dilekçesi ve bu hususun davalı tarafa tebliğine ilişkin pul ve belgenin dosyaya sunulmadığı,
Şikâyetli avukatın sicil özetinden disiplin cezası almadığı görülmüştür.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve T.B.B.’nce belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Avukatlık Yasasının 41. maddesi “ Belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekâlet görevi, durumu müvekkiline tebliğden itibaren 15 gün süre ile devam eder.”
Avukatlık Yasasının 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gerekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
T.B.B. Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”
T.B.B. Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.”
T.B.B. Meslek Kurallarının 38/3. maddesi “Avukat davayı almaktan ve kovuşturmaktan çekilme hakkını müvekkiline zarar vermeyecek biçimde kullanmaya dikkat edecektir.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetliavukatın … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/140 E. sayılı dosyasında davalı vekili olarak vekâlet sunduğu açıktır. Davayı kovuşturmaktan çekinme hakkını kullandığını Mahkemeye açıkça yazılı bir beyanla bildirmediği ve vekillikten çekildiği hususunun müvekkiline bildirilmesi için gerekli tebligat masrafını yatırmadığı, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Baro Disiplin Kurulu şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Av. Yasası 34, 41.134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4, 38/3 maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; Avukatlık Yasası 136/1. maddesine aykırı olarak Uyarma Cezası Tayini yerinde görülmemiş ve aleyhe itiraz bulunmadığından itirazın reddi ile kararın Onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat M. A.’ın itirazının reddi ile;
1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 08.05.2014 gün ve 2014/33 Esas 2014/105 Karar sayılı kararının aleyhe itiraz olmadığından ONANMASINA.
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliğiyle karar verildi.  (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy