Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E. 2015/877

K. 2016/46

T. 16.01.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Şikâyetli avukat E.K. hakkında, ... İcra Müdürlüğü’nün 2012/55 sayılı icra takip dosyasında borçlu D.Y.’nin vekili olan şikâyetlinin ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/284 Esas sayılı dava dosyasının duruşması esnasında 18.09.2013 tarihinde şikâyetçiye karşı müteaddit defalar tehdit ve hakaretlerde bulunduğu iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli avukat önceki savunmalarında özetle; şikâyetçi avukatın müvekkili D.Y.’nin ... İcra Müdürlüğünün 2012/55 Esas sayılı takip dosyasındaki satış esnasında ihaleye kimseyi sokmamaya yönelik şikâyetçi avukatın müdahaleleri olduğunu ve bunun üzerine ihaleye kimsenin katılmadığını, ihalenin düşük fiyata yapıldığını beyan ettiğini, kendisinin şikâyetçiye yönelik ifadelerinin savunma sınırları içerisinde kalan, müvekkilin haklılığını beyan ve ispata yönelik beyanlar olduğunu savunduğu görülmektedir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Dosyamız içerisinde ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/284 Esas sayılı dosyası ile ... İcra Müdürlüğü’nün 2012/55 Esas sayılı dosyası fotokopisinin yer aldığı,

 

Şikâyetli avukatın davacı vekili sıfatıyla ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/284 Esas sayılı dosyasının 18.09.2013 tarihli duruşmasında ihaleye kimsenin katılmadığını, ihalenin düşük fiyata yapıldığını beyan ettiği ve tanıklara bu hususta sorular yönelttiği,

 

Bilirkişi raporuna beyanlarını içeren 23.07.2013 tarihli dilekçesinde şikâyetçi avukatın “İhale alacaklı S.Ş. vekili F.Y. tarafından yönlendirilmiştir. Bir kısım kişilerin ihaleye iştiraki engellenmiştir…” şeklinde ifadelere yer verdiği,

 

Dava dilekçesinde de; “Satışı yapan İcra Müdürlüğünün güvenlik kameralarının izlenmesi halinde, özellikle ihale saatinde ve ihalenin başlamasından önce özellikle alacaklı vekili Avukat F.Y.’nin ihale sırasında yönlendirmeler yaptığını, bir kısım kişilerin ihaleye katılmasını engellediği, hatta müvekkilimi tahrik edecek tavır ve davranışlar sergilediği görülecektir. Bu durum İHALEYE FESAT karıştırma anlamı taşınmaktadır.” şeklinde beyanda bulunduğu,

 

Dosyaya sunulan 08.07.2013 tarihli bilirkişi Avukat Ş.A.Y. imzalı raporda “Mahkemenin verdiği görev çerçevesinde dosyada bulunan açık artırma kayıt tarih ve saatine ait adliye kayıt CD’sinin incelenmesinde ihale öncesinde ve ihale yeri olan İcra Dairesi koridorunda ihalenin sağlığı yönünden olağanüstü ya da şüphe yaratacak herhangi bir görüntüye rastlanmamıştır” sözlerinin yazılı olduğu,

 

... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24.09.2013 tarihli ve 2013/284 Esas, 2013/483 Karar sayılı kararı ile dava ve ihalenin feshi taleplerinin reddine karar verildiği,

 

Mahkemenin “Her ne kadar alacaklı vekilinin ihaleye katılımı engellediği iddia olunmuş ise de, ihale tutanaklarına göre yeterli katılımın mevcut olduğu, ihaleyi alacaklı vekilinin değil aksine borçlunun engellemeye çalıştığı ve bu suretle davacının fesih sebebi olarak ileri sürdüğü sebeplerin yerinde olmadığı” gerekçesiyle karar verdiği,

 

Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ... Hukuk Dairesi’nin 2013/38410 Karar sayılı, 03.12.2013 günlü kararı ile “Somut olayda, mahkemenin muhammem bedel, satış bedeli ve masraflar hususunda bilirkişiden rapor alınmasına karar vermesi hakimlik mesleği ile bağdaşmayacağı ve yasaya da aykırılık teşkil ettiğinden kararın bozulmasına” karar verildiği,

 

Dosya fotokopisinde yer alan son evrakın tensip zaptı olduğu, 2014/24 Esas verilen dosyanın duruşmasının 26.02.2014 saat 09.40’a bırakıldığı,

 

Şikâyetçi avukatın, ... İcra Müdürlüğü’nün 2012/55 Esas sayılı dosyasında borçlu adına kayıtlı iki taşınmazın satışı için 10.04.2013 tarihinde satışının yapılmasını müteakip borçlu D.Y.’nin kendisine “namussuz şerefsiz herif, sen şerefsizsin malımı sattın, gidip şikâyetçi olmazsan namussuz ve şerefsizsin, adliye dışında seni bekleyeceğim, erkeksen dışarı çık seni öldüreceğim seni yaşatmayacağım.” dediği iddiasıyla ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu, buna ilişkin ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/14799 sayılı soruşturma dosyasının dosya içerisine alındığı,

 

Tanık olarak dinlenen Avukat Y.A.’nın yeminli ifadesinde; şikâyetlinin kendisini taraflar arasındaki uyuşmazlığın dışında tutmadığını, meslektaşını hasım gibi gördüğü ve şikâyetçiyi küçük düşürmek amacına yönelik eylemlerinin olduğu yönünde beyanda bulunduğu,

 

Şikâyetli avukat E.K.’nın disiplin sicil özetinde; tekerrüre esas, 16.01.2010 kesinleşme tarihli kınama cezasının ve 15.06.2012 kesinleşme tarihli uyarma cezasının olduğu,

 

Şikâyetli avukatın 01.10.2015 evrak kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, tanık olarak dinlenen Avukat Y.A.’nın ifadesinde yer alan hususların duruşma zaptında ve dilekçelerinde yer almadığını, olmadığı bir ihalede müvekkilinin iddialarına dayanarak dilekçe yazmasının son derece doğal olduğunu, dilekçede yer alan hususların meslektaşının hasım görmek olarak değerlendirmenin de yerinde olmadığını belirterek hakkında verilen cezasının usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Şikâyetli avukatın gerek tanık beyanları ve gerekse CD kayıtlarında Şikâyetçi avukatın ihaleye girenleri engellediği yönünde hiçbir objektif kanıt olmaksızın, salt müvekkil beyanlarına dayalı olarak “İhale alacaklı S.Ş. vekili F.Y. tarafından yönlendirilmiştir. Bir kısım kişilerin ihaleye iştiraki engellenmiştir…” şeklinde beyanda bulunması, avukatlığın bağımsızlığı ve savunma hakkının maddi olaylara dayalı olarak kullanılması, hukuki boyut bulunması ilkelerine açık aykırılıktır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 5, 27/1 maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; Avukatlık Yasası 136/1. maddesine aykırı olarak disiplin sicilinde tekerrüre esas kınama ve uyarma cezaları olmakla kınama cezası tayini yerinde görülmemiş ve aleyhe itiraz olmadığından itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikâyetli avukat E.K.’nın itirazının reddi ile;

 

1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 27.03.2015 gün ve 2015/1 Esas, 2015/8 Karar sayılı kararının aleyhe itiraz olmadığından ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere, Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy