Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(7201 S. K. m. 35) (1136 S. K. m. 34, 134, 174) (5237 S. K. m. 62, 257) (5271 S. K. m. 231) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4, 42)
E. 2014-191
K. 2014/405 
T. 05.07.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 20.06.2011 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.02-101-05-16-3693-2010/18633 sayılı “Oluru” ile “1-Davacı vekili sıfatıyla, belirtilen şirket aleyhine dava açması gerektiği hâlde, "… Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi" aleyhine bahsedilen davayı açmadığı gibi, 31.03.2005, 15/09/2005, 25/10/2005, 21/02/2006, 23/05/2006, 12/09/2006 ve 03/10/2006 tarihli duruşmalara mazeret bildirerek, 05/07/2006 tarihli duruşmaya ise mazeret bildirmeksizin katılmamak suretiyle davayı yeterince takip etmemesi nedeniyle yanlış şirkete dava açıldığını fark edemediği, böylelikle yanlış şirkete dava açılmasından dolayı müvekkili aleyhine yeni davaların açılmasına ve icra takiplerinin başlatılmasına sebebiyet verdiği,
Mahkemece 14.11.2006 tarih ve 2006/510 sayı ile davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı temyiz etmediği gibi, söz konusu karara istinaden alacaklı şikâyetçi vekili sıfatıyla, davalılar hakkında faizi ile birlikte toplam 6.314,91 Türk lirası alacağın tahsili amacıyla … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1800 sayılı dosyası üzerinden başlattığı ilâmlı icra takibinde alacağın tahsiline yönelik gerekli işlemleri 08.07.2008 tarihinden sonra yapmadığı” iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli Avukat savunmalarında ve itirazında özetle; şikâyetçinin sadece şikâyet konusu davasıyla değil, başkaca hem kendisinin hem de eşinin birçok işine paralı ya da parasız hukuki bilgi ve dilekçeler yazmak suretiyle yardımcı olduğunu, bu işleri takip ettiği esnada müvekkilinin birçok avukatı, hâkimi, icra müdürlerini şikâyet ettiğine tanık olduğunu, sürekli işyerinde rahatsız edici boyutlara varan şekilde gelip gitmelere başladığını, yazdığı dilekçeleri beğenmeyip evde düzeltmeler yaptığını, bürodan işleri bittiğinde uzaklaşmaları gerektiğini uygun bir dille anlattığını, alakalı olmayan başka birtakım işler de yaptırmaya çalıştığını bunun üzerine müvekkilde kin ve husumet duygusunun oluştuğunu, müvekkilinin zamanında parayı ödememesi, mağdur etmesi gibi güvensiz ve şüphe edici yaklaşımından rahatsız olduğunu, bu nedenlerle aralarının açıldığını ve işbu şikâyetin yapıldığını şikâyet konusu davadan dolayı hiçbir ücreti ödemediğini, yol masrafını ödediği her duruşmaya katıldığını, müvekkille duruşma gününden bir hafta önce yol tazminatının getirilmesi konusunda anlaştıkları halde bu celse önemli bişey yok ben kendim gideyim diyerek kendisinin gittiğini, tüm gidilmeyen duruşmalara bu nedenle gidilmediğini, müvekkilin kendisinden o tarihte rahatsız olsaydı şikâyeti o zaman yapacağını, duruşmaya gitmemesini kendisinin istediğini, icra dosyasında da masrafları ödememek için dosyayı kendisinin takip edeceğini söylediğini, ne takip masrafı ne de masraf verdiğini, dosya kapsamında alacağın tahsil kabiliyetinin kalmadığını, müvekkilin alacağı nedeniyle hem 3. kişi hem de borçlu tarafından alacağa haciz konduğunu, dava dilekçesinde her ne kadar Ekin Gıda San ve Tic. Ltd Şti. olarak yazılmışsa da bir sonraki celse doğru unvanın kayda girdiğini ve bu şekilde 35’e göre tebligat gönderildiğini, dava doğru şirkete karşı açılmış olsaydı da alacağın tahsil edilip edilmeyeceğini bilmediğini, sonuçta kararın mahkeme tarafından verildiğini, yazışmalarda, taraf teşkilinde ve gelen yazılarda doğru unvanın yazıldığını ancak yalnız dava dilekçesinde yaptığı maddi hataya göre karar verildiğini, müvekkilin karar celsesinde yanında olduğunu ve eğer kararı kabul etmediğini beyan ederek masraf verseydi kararın temyiz edileceğini, Avukatlık Kanunu’nun 174. maddesinde müvekkilin masraf getirmemesi nedeniyle doğacak her türlü sorumluluğun müvekkile ait olduğunu belirtmiştir.
Baro Disiplin Kurulu tarafından 07.06.2013 gün ve 2012/194 Esas, 2013/132 Karar sayılı kararla şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş; karara şikâyetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/371 Esas sayılı dosyası ile “Avukatlık Görevini İhmal” suçundan açılan kamu davası sonucunda Mahkeme’nin 03.12.2012 gün ve 2012/494 Karar sayılı kararla şikâyetli avukatın TCK.nın 257/2, 62/1. maddeleri uyarınca neticeten 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 11.02.2013 tarihinde kesinleştiği,
Mahkeme karar gerekçesinde “katılan A. T. tarafından sanık S. K.'ın, "E. Gıda San ve Pazarlama Ticaret Limited. Şirketi " adına kayıtlı 34 … 99 plakalı aracı H. M.'den satın alması sonucu yaşadığı hukuki sorunları çözmek üzere şirket ile satıcı aleyhine dava açmak üzere vekil tayin edildiği, sanığın davacı vekili sıfatı ile belirtilen şirket aleyhine dava açması gerektiği halde ".E. Gıda San ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine bahsedilen davayı açtığı, 31.03.2005, 15.09.2005, 25.01.2005, 21.02.2006, 23.05.2006, 12.09.2006 ve 03.10.2006 tarihli duruşmalara mazeret bildirerek, 05.07.2006 tarihli duruşmaya mazeret bildirmeksizin katılmayarak davayı yeterince takip etmemesi ve yanlış şirkete dava açılmasından dolayı müvekkili katılan aleyhine yeni davaların açılmasına ve icra takiplerinin başlatılmasına sebebiyet verdiği, ayrıca … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.11.2006 tarihli 2005/70 esas 2006/510 karar sayılı dosyasında davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı temyiz etmediği ve bu karar uyarınca alacaklı vekili sıfatıyla davalılar hakkında alacağın tahsili amacıyla başlattığı ilamlı icra takibinde alacağın tahsiline yönelik işlemleri 08.07.2008 tarihinden sonra yapmadığı” sözlerinin yazılı olduğu,
Şikâyetli avukatın, şikâyetçi tarafından … 11. Noterliğinin 26.10.2004 tarihli ve 26477 sayılı vekâletnamesi ile vekil tayin edildiği,
Davacı şikâyetçi vekili şikâyetli avukat tarafından davalılar H. M. ve E. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan ve … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/70 Esas sayılı dosyası ile görülen alacak davasında 14.11.2006 tarih, 2006/510 Karar sayılı kararla davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği,
Alacaklı şikâyetçi vekili şikâyetli avukat tarafından … 4. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1800 Esas sayılı dosyası ile borçlular H. M. ve E. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine toplam 6.314,91 TL alacağın tahsili amacıyla 18.02.2008 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlu H. M. vekili tarafından … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2008/307 Esas sayılı dosyası ile takibin iptaline ilişkin dava açıldığı ve Mahkeme’ce 02.04.2008 tarih, 2008/294 Karar sayılı kararla davanın kabulü ile davacı yönünden istenen fazla miktarların iptaline karar verildiği, şikâyetli avukat tarafından en son 08.07.2008 tarihinde “borçlu hakan Menteşe vekiline borcu dosyaya ödemesi için muhtıra gönderilmesine karar verilmesi” yönünde talep açtığı, daha sonraki taleplerin bizzat şikâyetçi tarafından açıldığı,
Şikâyetli avukatın 17.01.2003 gün ve 2002/108 Esas No.lu 21.04.2003 tarihinde kesinleşmiş kınama cezasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi   “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 42.  maddesi “Avukat, işle ilgili giderleri karşılamak üzere, avans isteyebilir. Avansın işin gereğini çok aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile zaman zaman bildirilmesine ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkile geri verilmesine dikkat edilir.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukatın kabulü ve Mahkeme’nin kararı ile duruşmalara özenli olarak katılmadığı dosya kapsamı ile tartışmasızdır. Müvekkilden ücret ve masraf getirmemesi ile mesleki görevini aksatmak zorunda kaldığını savunan avukatın bu savunması ancak TBB Meslek Kurallarının 42. maddesi uyarınca yazılı olarak talep ettiği hallerde geçerli olup bu hususta dosyada bilgi ve belge de yoktur.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenlerle Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla Şikâyetli avukat S. K.r’ın itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat S. K.’ın itirazının reddi ile;
1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 07.06.2013 gün ve 2012/194 Esas, 2013/132 Karar sayılı kararının onanmasına,
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy