Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 11, 140) (1632 S. K.  Ek m. 2)
E. 2007/53
K. 2007/93
T. 16.03.2007
Şikayetli avukatın, “askerlik görevini 30.09.2004’te tamamlandığı halde, 27.09.2004 tarihinde, Samsun 5. İcra Müdürlüğü’nün 2004/…. sayılı takip dosyası ile aleyhine icra takibi başlattığı, bu tarih itibariyle hukuken askerlik görevinde bulunduğu için avukatlık yapmasının mümkün olmadığı” iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucunda, şikayetli avukatın icra takip tarihinde fiilen askerlik hizmetinin sona ermiş bulunduğu, kaydi askerliğinin de üç gün sonra sona erdiği, bu tarihte erbaş olarak yaptığı askerlik sebebiyle kendisine aylık 15,00 YTL civarında bir harçlık ödendiğinin bildirildiği, bunun Avukatlık Yasası’nın 11. maddesinde yasaklanan biçimde bir ücret anlamında olmadığı, Askeri Ceza Kanunu’nun Ek 2. maddesinde “terhis mahiyetinde izne ayrılanların kendi iş ve sanatları ile iştigal edebilecekleri” hükmü bulunduğu Baro Disiplin Kurulu tarafından kabul edilerek şikayetli hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetli avukatın 01.04.2004–30.09.2004 tarihleri arasında erbaş olarak askerlik görevini yaptığı, 21.09.2004 tarihinde terhis mahiyetinde izinli olarak ayrıldığı, bu süre içerisinde 27.09.2004 tarihinde Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/… Esas, 2004/… Karar sayılı, manevi tazminatın tahsiline ilişkin kararı Samsun 5. İcra Müdürlüğü’nün 2004/…. Esas sayılı dosyası ile takip konusu ettiği, takibin daha sonra infazla sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Şikayetçi avukat, itirazında şikayetli avukat hakkında aynı eylem sebebiyle Adalet Bakanlığı’na ve askeri kurumlara yansımış soruşturmalar bulunduğunu ileri sürmüş ise de, soruşturmanın ve kovuşturmanın bütün aşamalarında, şikayetli avukat hakkında açılmış bir ceza soruşturma veya kovuşturmasına ilişkin bilgi bulunmadığı gibi, itiraz dilekçesinde de Avukatlık Yasası’nın 140/2 maddesi anlamında bir ceza davasına dair bilgi bulunmadığı için bu yöndeki itirazın değerlendirilmesi mümkün olmamıştır.
Şikayetçi avukat, bu tarihte şikayetli avukatın görev yapmasının Avukatlık Yasası’nın 11. maddesine aykırı olduğunu, Baro Disiplin Kurulu’nun Askeri Ceza Yasası’nın Ek 2/B bendindeki “ticari ve sınai müesseselerde vazife kabul etmemek” yasağına girdiğini itirazında bildirmektedir.
Avukatlık Yasası’nın 11. maddesi avukatların “aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet veya görev” alamayacaklarını düzenlemektedir. Şikayetli avukatın erbaş olarak ayda 15,00 YTL olduğu anlaşılan harçlığının bu nitelemeye girmediği açıktır. Avukatlık hizmetinin “ticari veya sınai bir müessesede görev almak” olarak değerlendirilmesi de avukatlığın kamu görevi olması, avukatlığın ticaret yasağına tabi olması hususları dikkate alındığında ve avukatlık bürosunun ticarethane olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı hususları karşısında, yerinde değildir.
Bu sebeple Baro Disiplin Kurulu’nun şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçu oluşturmadığı biçimindeki kabulünde hukuksal isabetsizlik görülmemiş, kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçi avukatın itirazının reddi ile Samsun Barosu Disiplin Kurulu’nun disiplin cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının onanmasına katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy