Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 2, 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 41)
Esas No: 2009/61
Karar No: 2009/203
Karar Tarihi: 03.04.2009
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında, Maliye Hazinesinin ihaleye çıkarttığı İstanbul Küçükçekmece 2 Bölge Halkalı mevkii ada 161, parsel 4’de kayıtlı 250.00 metrekare taşınmazın 90/250 hissesinin alımında ihale bedelini şikâyetçi adına yatırdığı ve 26.04.2001 tarihli ortaklık sözleşmesi düzenleyerek taşınmaza ortak olduğu, bu nedenle Avukatlık Yasasının 34, 134, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 41. maddesine aykırı davrandığı iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat, taşınmazın ihaleye çıkartılması üzerine hukuki yardımda bulunduğunu, şikâyetçinin ihalenin ertelenmesi hususundaki müracaatının reddi üzerine kendisinden maddi yardım talebinde bulunduğunu, 3.800.00 YTL civarında bulunan ihale bedelini kendisinin ödediğini, borcunu ödeyemeyen şikâyetlinin teklif üzerine 26.04.2001 tarihli özel ortaklık sözleşmesini yaparak alınan hissenin ½ hissesinin satışının vaat edildiğini, üç yıl süre ile oyalandığını, hissesine karşılık 10.000.00 YTL’lik senet tanzim ettiğini, şikâyetçinin bu senedi imzalamaktan kaçındığını, 2.000.00 YTL aldığını, sonra parasının ödenmemesi üzerine sözleşmeye dayalı olarak Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/595 esasında kayıtlı tapu iptal ve tescil davası açtığını, Mahkemenin 29.03.2007 gün ve 2007/196 Karar sayılı kararı ile davanın lehine sonuçlandığını, müvekkili olduğu halde iş ilişkisine girmekte mahzur görmediğini düşündüğünü, bu nedenle şikâyetçi ile birlikte ortak hareket ettiğini, para ödediğini, ödediği bu para karşılığı da gayrimenkulü aldığını, istese tamamını kendisi adına alabilecekken iyi niyetli davranarak şikâyetçi adına alınmasına vesile olmasının disiplin suçu oluşturmayacağını savunmuştur.
Avukatlık Yasasının “Avukatlığın amacı”nı belirleyen 2. maddesi hükmüne göre, avukat, üstlendiği hukuki sorunun adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesine yardımcı olmakla yükümlüdür Bu yükümlülüğü yerine getirirken Avukatlık Yasasının 34. maddesinde öngörülen “özen, doğruluk ve onur” ilkelerine bağlı kalınması ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına uygun davranılması esastır.
Ayrıca, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 41. maddesine göre de; “Avukat baktığı davada görevini savsaklayarak, ya da kötüye kullanarak müvekkili zararına kendisine yarar sağlayamaz” hükmünü amirdir.
Avukatların toplumsal konularda özellikle yardıma muhtaç kişilere yardımda bulunmaları doğaldır. Bu nedenle yardım amaçlı olarak ihale bedelinin şikâyetli avukat tarafından yatırılmasında hiçbir sakınca yoktur. Ancak, ihaleden üç ay sonra alacağını teminat altına almak amacıyla taşınmazın ½ hissine ortak olmak gibi kendi yararına bir menfaat çalışmasına girmesi de asla kabul edilemez.
Bu nedenle eylem, Avukatlık Yasasının 2, 34, 134, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 41. maddesine aykırı olmakla disiplin suçu oluşturduğundan Baro Disiplin Kurulunca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş ve aleyhe itiraz olmadığından kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, Şikâyetli Avukat C. C.’in itirazının reddine, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy