Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 159) (6100 S. K. m. 120, 320) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2016-311

K: 2016/460

T: 25.06.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Şikayetli avukat hakkında “Davacı şikayetçi vekili sıfatıyla takip ettiği ... İş Mahkemesi’nin 2008/98 Esas sayılı dosyasını takip etmeyerek, dosyanın işlemden kaldırılmasına sebep olduğu, şikayetçiye hiçbir yazılı bildirimde bulunmadığı ve evrak asıllarını da şikayetçiye vermediği” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikayetli avukat usulüne uygun tebligata rağmen soruşturma ve kovuşturma aşamasında savunma vermemiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından, Dosyanın önceden Kurulumuza intikal ettiği, Kurulumuzun 24.10.2015 gün ve 2015/885 Karar sayılı kararı ile “Dosya kapsamı ve iddianın delillerle değerlendirilmesi yapılamamaktadır. En azından zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak ivedilikle ... İş Mahkemesi’nin 2008/98 Esas sayılı dosyasından örnek getirtilmeli, somut değerlendirme yapılmalıdır.” gerekçesiyle ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 12.06.2015 gün ve 2013/91 Esas, 2015/68 Karar sayılı kararı ile bozulduğu,

 

Bozma sonrası ... İş Mahkemesi’nin 2008/98 Esas sayılı dosyasının örneğinin dosyamız içerisine alınarak Baro Disiplin Kurulunca yeniden yapılan değerlendirme sonucu karar verildiği anlaşılmaktadır.

 

Taraflar arasında imzalanan 07.02.2007 tarihli ücret sözleşmesinin bulunduğu, sözleşme gereğince avukatlık ücretinin 2.000,00 TL olduğu, avans olarak da 2.000,00 TL ödenmesine karar verildiği,

 

Şikayetçi tarafından dosyaya sunulan 4 adet banka dekontu incelendiğinde; ayrı ayrı 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL’nin şikayetli avukatın banka hesabına gönderildiği,

 

Şikayetli avukatın davacı şikayetçi vekili sıfatıyla ... İş Mahkemesi’nin 2008/98 Esasına kayden … Tic. Ltd. Şti. aleyhine işçilik alacaklarına istinaden dava açtığı,

 

Mahkemenin 20.02.2012 günlü duruşmasına şikayetli avukatın katıldığı, HMK’nın 120 ve GAT’ın 4. maddesine göre yatırılması gereken gider avansı olarak 344,00 TL’nin 2 haftalık kesin süre içerisinde davacı tarafça karşılanmasına karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın 16.04.2012 günlü duruşmaya katılmadığı, mazeret de bildirmediği, duruşma saatinin 10.45 olduğu, saat 11.15’e kadar beklendiği, dosyanın taraflarca takipsiz bırakılması dikkate alınarak HMK’nın 320/4 maddesi uyarınca 1. kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği,

 

Mahkemenin 17.07.2012 gün ve 2012/505 Karar sayılı ilamı ile 3 aydan fazla süre geçmesine rağmen dava yenilenmediğinden HUMK’un 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu tarafından; “07.02.2007 tarihli ücret sözleşmesine göre alacağın tahsili maksadı ile şikayetli avukata vekaletname verildiği, dosyaya ibraz olunan 4 adet banka dekontu uyarınca ayrı ayrı 1.000.’er TL olmak üzere toplam 4.000 TL’nin şikayetçi tarafından şikayetli avukatın banka hesabına gönderildiği, şikayetli Avukatın ... İş mahkemesinin 2008/98 Esas sayılı dosyası ile şikayetçi vekili olarak dava açtığı, ancak davanın takip edilmeyerek işlemden kaldırılmasına, 17.07.2012 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, ayrıca şikayetli avukatın şikayetçi müvekkiline hiçbir yazılı bilgilendirmede bulunmadığı gibi evrak asıllarını da şikayetçiye görmediği anlaşılmıştır. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen tarih itibariyle zamanaşımı süresinin de dolmamış olduğu görülmüştür.” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikayetli avukat O.G.’nin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı görülmektedir.

 

Şikayetli avukatın 09.03.2016 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Mahkemenin takdir ettiği masrafın dosyaya süresi içerisinde şikayetçi tarafından yatırılmaması sebebiyle davanın usulden reddedildiğini, masraf yatırılması gerektiği hususunu müvekkili ile telefonda görüştüğünü ancak bu konuda yazılı bir belgenin bulunmadığını, davayı takip etmediği yönündeki itham ve kararı asla kabul etmediğini, olayın üzerinden 4,5 yıl geçtiğini bu nedenle eylemin zamanaşımına uğradığını, dosyadaki belge asıllarını şikayetçiye vermediği suçlamasını da kabul etmediğini belirterek hakkında verilen haksız “kınama” cezasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Şikayetli avukat zamanaşımı itirazında bulunmakta ise de eylemin temadi ettiği, en son Mahkemenin 17.07.2012 gün ve 2012/505 Karar sayılı ilamı ile 3 aydan fazla süre geçmesine rağmen dava yenilenmediğinden HUMK’un 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu durumda Avukatlık Yasası 159/2. maddede bildirilen 4 yıl 6 aylık sürenin 17.01.2017 tarihinde dolacağı gerçeği karşısında itirazın hukuksal dayanağı yoktur.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Şikayetli avukatın ücret ve yargı gideri almasına karşın süresinde Mahkemece istenen avansı yatırmadığı, dosyayı takip etmeyerek müracaata bırakılması ve açılmamış sayılmasına neden oldu dosya kapsamı ile tartışmasızdır.

 

Şikayetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında işine ve müvekkiline karşı gerekli özeni göstermediği anlaşıldığından, eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

 Sonuç olarak Şikayetli avukat O.G.’nin itirazının reddi ile;

 

1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 12.06.2015 gün ve 2013/91 Esas, 2015/68 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy