Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 5, 6)
E. 2007/70
K. 2007/123
T. 27.04.2007
Şikayetli hakkında, Kadıköy Asliye 5. Hukuk Mahkemesinin 2002/… Esas sayılı davasında verdiği 17.12.2002 tarihli dilekçede, davacı T.H’ye yönelik olarak “Manevi değerlerin en başında gelen namus duygusundan yoksun ve beyanlarından anlaşılacağı üzere sapkın bir ruh hali ve karakter taşıyan davacının, maneviyatının zedelendiğini ileri sürmesi düşündürücüdür” şeklindeki sözleri nedeniyle başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, eylem sabit görülerek şikayetlinin Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 5 ve Avukatlık Yasası’nın 34 ve 134. maddeleri gereğince uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Şikayetli savunmasında; söylendiği belirtilen sözlerin Türkçe sözlükteki anlamlarından söz ederek, savunma sınırları içinde bulunduğunu belirterek disiplin suçu işlemediğini bildirmiştir.
Şikayetli hakkında, disiplin kovuşturmasına konu “hakaret” suçu nedeniyle Kadıköy Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/… Esasında açılan kamu davasında, şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmiş ve karar kesinleşmiştir.
Şikayetlinin disiplin kovuşturmasına konu sözleri sebebiyle, şikayetçi tarafından şikayetli aleyhinde Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış bulunan 2003/… Esas sayılı tazminat davası da takip edilmediğinden ortadan kaldırılmıştır.
Şikayetli hakkında açılan kamu davasında, şikayetten vazgeçme sebebiyle düşme kararı verilmiş olması, disiplin kovuşturmasının devamına ve sonuçlandırılmasına engel teşkil etmemektedir. Şikayetten vazgeçilmiş olsa dahi, disiplin kovuşturmasının sonuçlandırılması zorunludur.
Şikayetlinin, Kadıköy Asliye 5. Hukuk Mahkemesinin 2002/… Esas sayılı dava dosyasına sunduğu 17.12.2002 tarihli dilekçede, şikayetçiye yönelik olarak “Manevi değerlerin en başında gelen namus duygusundan yoksun ve beyanlarından anlaşılacağı üzere sapkın bir ruh hali ve karakter taşıyan davacının, maneviyatının zedelendiğini ileri sürmesi düşündürücüdür.” şeklinde ifadeler kullandığında bir duraksama yoktur.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun, şikayetlinin dilekçesinde kullandığı sözlerin iddia ve savunma sınırlarını aşıp aşmadığı, karşı tarafı küçük düşürücü nitelikte olup olmadığıdır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 5. maddesine göre “Avukat, yazarken de konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır”, aynı Meslek Kuralları’nın 6. maddesine göre de “Avukat iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.”
Şikayetlinin dilekçesinde, şikayetçi için kullandığı ifadeler, sübjektif inançla, karşı tarafın kişiliğini hedef alan, bu sebeple onu küçük düşürmeye yönelik olduğu gibi, hakkın ortaya çıkarılmasına yararlı, etkili ve hatta zorunlu açıklama olarak da kabul edilemez.
Bu nedenlerle savunma sınırlarını aşan ifadeleri sebebiyle eylem disiplin suçunu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulu’nun değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetlinin itirazının reddi ile İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy