Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E: 2017/303

K: 2017/793

T: 29.09.2017

 

Şikâyetli avukat hakkında, “Şikâyetçi avukatın, ... A.Ş. ile aralarındaki vekâlet ilişkisi devam ederken, şikâyetçinin bilgisi dışında, belirli bir miktarda paranın davalılarca ödenmesi halinde, şirketteki hisselerin bir kısmının devredilmesini konu alan bir anlaşma yapıldığı, bu anlaşmanın sonucu olarak davalardan feragat edileceğinin kararlaştırıldığı, bu anlaşmalar neticesinde, şikâyetli avukata vekâlet vererek, şikâyetçi vekilin takip ettiği ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/257 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olan davadan, şikâyetçi vekilin bilgisi dışında feragat ettikleri, iş sahibi şirketin, şikâyetçi avukattan gizli bir biçimde karşı tarafla sulh oldukları, şikâyetçi avukatın bu sebeple müvekkili iş sahibine ve davanın tarafı olan diğerlerine karşı, avukatlık vekâlet ücretinden müteselsil sorumlulukları olduğundan bahisle, 01.08.2013 tarihinde, ücret davası açtığı, bu sulh anlaşmasını takiben, artık konusu kalmamış davalardan feragat edildiği, bu feragat işleminin de şikâyetli avukatın yaptığı” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli önceki yazılı ve sözlü savunmalarında özetle; söz konusu dosyanın taraflarının sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, feragat dilekçesini davanın konusuz kalmasından sonra dosyaya sunduğunu, şikâyetçinin de bu durumu bildiğini, şikâyetçi ile müvekkilleri arasında problemler olduğunu, kendisinin de iş takibi için değil feragat için dosyaya vekâletname sunduğunu, feragatin de kendisinin değil iş sahibin iradesi olduğunu,

 

Şikâyetçinin devam eden süreçten haberdar olduğunu, kendisine davanın takibi ile ilgili görev alacağını doğrudan bildirmediğini, ancak şirket ortakları tarafından şikâyetçinin bilgilendirildiğini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Baro Yönetim Kurulu’nun 01.10.2014 günlü toplantısında Avukatlık Yasası’nın 34, 134, TBB Meslek Kuralları’nın 3, 4 ve 39.maddeleri gereğince değerlendirme yapılmak üzere şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Dosyamız içerisinde 2014/138 esas sayılı soruşturma dosyasının yer aldığı işbu dosyada şikâyetçinin M.Ü., Şikâyetlinin dosyamız şikâyetçisi olduğu, Baro Yönetim Kurulunun 25.03.2015 günlü kararı ile Avukat Ç.A. hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 30.06.2015 günü kesinleştiği,

 

... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.01.2013 gün ve 2012/257 esas, 2013/48 karar sayılı ilamı incelendiğinde; davacının H.Ü. kendi adına asaleten R.Ü. ve … A.Ş.’yi temsilen M.Ü. vekillerinin Şikâyetli Avukat İ.M. ve Şikâyetçi Avukat Ç.A., davalının … A.Ş. ve diğerleri, vekillerinin Avukat O.R.Ç., dava konusunun genel kurul kararının iptali olduğu, davacılar müşterek vekilince 21.01.2013 günlü dilekçe ile davadan feragat edildiği, Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği,

 

Dosyada mevcut bilgi ve belgelerden şikâyetçi vekilin azledilmediği ancak sulh anlaşmasında iş sahibi tarafından devre dışı bırakıldığı, bu nedenle iş sahibi ve şikâyetçi arasında oluşan hukuki ihtilafın ise ücret davası şeklinde tezahür ettiği,

 

Baro Disiplin Kurulunca; istinabe yoluyla tanık dinlendiği,

 

Baro Disiplin Kurulunun; “Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; şikâyetli her ne kadar şikâyetçiye müvekkillerinin haber vermiş olduğunu beyan etmişse de Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 39. madde hükmünün açık şekilde avukata bildirim yükümlülüğü yüklediği, şikâyetlinin ise bu yükümlülüğü yerine getirmeyerek disiplin suçu işlediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde tekerrüre esas kesinleşmiş cezasının olmadığı,  

 

Şikâyetli avukatın 04.04.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını aynen tekrarla, feragat iradesinin müvekkilinin iradesi olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasını talep ettiği görülmektedir.           

 

Avukatlık Yasası’nın 34.maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Yasası’nın 134.maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. Maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 39. maddesi, “İş sahibi anlaşmayı yaptığı avukattan sonra ikinci bir avukata da vekâlet vermek isterse, ikinci avukat işi kabul etmeden önce, ilk vekâlet verilen avukata yazıyla bilgi vermelidir.” hükümlerini düzenlemiştir.

 

Şikâyetli avukatın TBB Meslek Kuralları 39. madde gereği yapması gereken yazılı bildirimi yapmadan ve bilgi vermeden aynı iş sahibin vekâletini alarak davadan feragat ettiği dosya kapsamı ile tartışmasızdır. Avukat meslektaşının emeğine saygı duymalıdır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Bu nedenlerle eylemin Avukatlık Yasası 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4, 39. maddelerine aykırı olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu kararı hukuken isabetli olmakla şikâyetlinin itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikâyetli avukatın itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 16.12.2016 günlü ve 2014/148 Esas, 2016/222 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde ... İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy