Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 141)
E. 2010/121
K. 2010/421
T. 03.09.2010 
Şikayetli avukatlar hakkında tereke temsilcisi ve tereke temsilcisi vekili sıfatıyla görev yaptıkları dosyada görevi kötüye kullandıkları, rüşvet aldıkları gerekçeleri ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulu tarafından eylem sabit görülmeyerek disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, şikayetçinin şikayetinin tereke temsilcisi olarak atanan Avukat N.K.U. ve onun vekil tayin ettiği Avukat M.A.B.’nin kendisinden rüşvet istediği, terekeye dahil malları iyi idare edemedikleri, menfaat temin ettikleri iddialarını içerdiği görülmüştür.
Savunmalarda ise Avukat N.K.U. kendisinin müteveffa M.A. terekesine temsilci olarak atandığını, tereke ile ilgili olarak açılmış pek çok dava ve icra takibi bulunması nedeniyle diğer şikayetli avukatı vekil tayin ettiğini, yapılan tüm işlemlerin tereke dosyasına rapor olarak bildirildiğini, tüm işlemlerin belgeye bağlı olduğunu ve ilgili dosyalardan temin edilebileceğini, diğer Şikayetli Avukat M.A.B. de savunmasında şikayetin esas sebebinin şikayetçi ile halası arasındaki ihtilaf olduğunu, kendilerinin terekenin idaresi ile ilgili tüm işlemleri usulüne uygun olarak yaptıklarını belirtmiştir.
Baro Yönetim Kurulu soruşturma aşamasında tarafların iddia ve savunmalarında belirtilen tüm dosyaları ilgili yerlerden talep etmiş, dosyaların bir kısmı değişik gerekçeler ile temin edilememesine rağmen Avukatlık Yasasının 141/2 maddesinde belirtilen sürenin dolmak üzere olduğu gerekçesi ile Disiplin Kovuşturması açılmasına karar vermiştir. Baro Disiplin Kurulu Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetli avukatlar hakkında soruşturma olup olmadığını, Baro Başkanlığına disiplin sicil özetlerini sorduktan sonra başkaca işlem yapmadan disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Baro Yönetim Kurulunun soruşturma aşamasında düzenlediği Ön İnceleme Raporunda tarafların iddia ve savunmalarında belirtilen 14 dosya incelenmek üzere ilgili yerlerden istenmiştir. Rapordan bu dosyaların 8 tanesi ile ilgili cevap geldiği diğerlerinden cevap gelmediği ya da başka dosya içinde olduğu, Yargıtay’da olduğu gibi cevaplar verildiği görülmüş, bu dosyalar ile ilgili olarak sonraki aşamalarda herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır.
Şikayete konu olay ile ilgili en önemli dosya olan ve Terekeye Mümessil Tayininden sonra Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilen dosyanın ( şikayetçinin itiraz dilekçesinde yer alan 2007/627 Esas sayılı dosya olabilir) akıbetinin araştırılmadan Baro Disiplin Kurulunca karar verilmesine hukuki uygunluk görülmemiştir. Yine Ön İnceleme Raporunda şikayete konu olayla ilgili olarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/304 Av. İhz. Sor. numarası ile şikayetli avukatlar hakkında soruşturmanın devam ettiğinin belirtilmesine, Şikayetli Avukat N.K.U.’nun 08.07.2009 tarihli dilekçesinde kendisi hakkındaki soruşturmanın, suçlamanın avukatlık görevi ile ilgisi olmadığı gerekçesi ile tefrik edilerek genel suçları soruşturmakla görevli Cumhuriyet Savcısına tevdi edildiğini bildirmesine ve dosya numaralarını belirtmesine rağmen bu konuların araştırılmadan karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmüş ve Baro Disiplin Kurulunun “Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararının eksik inceleme sebebi ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle öncelikle Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2007/304 Av. İhz Sor. Numaralı soruşturmasının akıbetinin araştırılması,
Şikayetli avukatın savunmasında belirttiği Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/16250 Hz. 2009/733 Karar sayılı kararı ile tefrik edildiğini bildirdiği evrakın akıbetinin araştırılması,
Adana 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/627 Esas sayılı dosyasının incelenmesi ve dosyanın onaylı fotokopilerinin dosya içine alınması,
Baro Yönetim Kurulunun Ön İnceleme Raporunda istenen tüm dosyaların incelenmesi, incelemenin zapta bağlanması ya da onaylı örneklerinin dosya içine alınmasından sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçinin itirazlarının kabulü ile Baro Disiplin Kurulu’nun şikayetli avukatlar hakkında vermiş bulunduğu “Disiplin Cezası verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararının BOZULMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy