Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2013-235
K. 2013/748
T. 04.10.2013 
Şikâyetli avukat hakkında “… Mahkemesinin 2006/243 sayılı davasında 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununa muhalefet suçundan yargılanan şikâyetçiye … Barosu Başkanlığı tarafından 24.01.2007 tarihinde müdafi olarak görevlendirildiği halde görevini gereği gibi yerine getirmediği, 08.06.2007 tarihli duruşmada iddia makamının esas hakkındaki mütalaasını bildirmiş olması nedeniyle yargılamanın yapacağı esas hakkındaki savunmayı atılı bulunduğu halde 08.06.2007 ve 24.10.2007 tarihli duruşmalara mazeret bildirmeksizin katılmadığı, 24.10.2007 tarihli duruşmada verilen ara kararı gereğince bir sonraki 31.12.2007 tarihli duruşma için dosyanın karar aşamasında olduğuna dair iddia makamının esas ile ilgili mütalaasının bulunduğu duruşma tutanağı da eklenerek çağrı kâğıdı tebliğ edildiği halde, 31.12.2007 tarihli karar duruşmasına da mazeret bildirmeksizin katılmayarak karar aşamasına gelmiş davanın uzamasına neden olduğu, Mahkemece verilen 31.12.2007 tarihli ve 2007/1269 sayılı karar kendisine 15.09.2008 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen aleyhe karara karşı yasal süresi geçtikten sonra 07.11.2008 havale tarihli dilekçe ile temyiz başvurusunda bulunarak isteminin 24.11.2008 tarih ve 2008/124 müteferrik sayı ile reddine karar verilmesine sebebiyet verdiği” iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat savunmasında özetle; … Mahkemesi’nin 2006/243 Esas, 2007/1269 Karar sayılı kararının tarafına tebliğ edilmediğini, haricen 06.11.2008 tarihinde öğrendiğini, 07.11.2008 tarihinde temyiz ettiğini, ayrıca 10.11.2008 tarihinde de eski hale iade talebinde bulunduğunu, temyiz ve eski hale iade talebinin süre yönünden reddedildiğini, işbu müteferrik kararın 02.12.2008 tarihinde temyiz edildiğini,  Yargıtay … Ceza Dairesi’nin 09.07.2009 tarihli kararı ile temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek bozulduğunu, Yargıtay … Ceza Dairesi’nin 15.02.2010 tarih, 2009/145606 Esas ve 2010/1762 Karar sayılı kararı ile kesinleşmenin iptali ve 04.06.2010 tarihinde infazın durdurulmasına dair ek karar verdiğini, yerel Mahkeme’nin kararı kesinleşmiş olmadığından şikâyetçinin ihraç edildiği görevine dönmesi için gerekli yazıların ilgili birimlere yazıldığını,  müdafilik görevini yerine getirmiş olduğunu,  Karara Şikâyetli tarafından 26.03.2013 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiştir. Şikâyetçi avukat itiraz dilekçesinde özetle; … Mahkemesi’nin 2011/138 E. ve 2011/207 K. sayılı dosyasında sabit görülen suçun “görevi ihmal” olduğunu, 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 136/1 madde delaletiyle, aynı yasanın 135/2 maddesi gereğince verilmiş kınama cezasının yerinde olmadığını, sabit görülen suçun görevi ihmal olduğunu, kınama cezasının ise ancak görevi kötüye kullanmak suçundan verilebileceğini, bu halde uyarma cezası verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
İncelenen dosya kapsamından, şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle … Mahkemesi’nin 2011/38 Esas sayılı dosyası ile açılan kamu davasında Mahkemece 2011/207 Karar ve 03.06.2011 tarihli kararla şikâyetli avukatın “Görevi İhmal” suçundan TCK. nın 257/2 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK. nın 231.maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 13.06.2011 tarihinde kesinleşmiş olduğu,
Şikâyetli avukatın şikâyetçi sanık … ’ın müdafii olarak atandığı … Mahkemesi’nin 2006/243 Esas sayılı ceza davasının 08.06.2007, 24.10.2007 ve 31.12.2007 tarihli oturumlara katılmadığı, mazeret bildirmediği, davanın 31.12.2007 tarihli celsede karara çıktığı, görülmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi   “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukatın 08.06.2007, 24.10.2007 ve 31.12.2007 tarihli duruşmalarına ve 24.10.2007 tarihli duruşmada verilen ara kararı gereği Cumhuriyet Savcılığı’nın esas hakkında görüşünü bildirdiği, 31.12.2007 tarihli duruşmada karar verilebileceğinin tebliğ edilmesine karşın 31.12.2007 tarihli duruşmaya da mazeret bildirmeksizin katılmadığı, görülmektedir.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
 Sonuç olarak Şikâyetli Avukat Kİ’ın itirazının reddine, … Barosu Disiplin Kurulunun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 21.01.2013 günlü 2011/D.447 Esas, 2013/60 Karar sayılı kararının ONANMASINA, oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy