Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2016-385

K: 2016/634

T: 24.09.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Şikâyetli avukat hakkında; “Şikâyetçi avukata gece geç vakit ve sabaha karşı telefon ederek ve mesaj atarak şikâyetçiyi sürekli taciz ve hakaret ettiği” iddiası üzerine Avukatlık Yasası’nın 34, 134, Meslek Kuralları’nın 3 ve 4. maddeleri gereğince başlatılan disiplin kovuşturmasında, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

 Usulüne uygun tebligata rağmen şikâyetli avukat soruşturma aşamasında savunma vermemiştir.

 

Kovuşturma aşamasındaki önceki yazılı ve sözlü savunmalarında özetle; Şikâyetçiye karşı itham iftira ve hakaret gibi bir eyleminin bulunmadığını, iddianın aksine kendisiyle meslektaş olması nedeniyle defalarca görüştüğünü, göndermiş olduğu mesajların içerik olarak Yasa ve Meslek Kurallarına aykırı olmadığını şikâyetçinin aynı konuda ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulunduğunu, yapılan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, kararın de itiraz edilmeksizin kesinleştiğini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Baro Yönetim Kurulu’nun 14.07.2015 gün ve 2015/71 sayılı kararı ile şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikâyetli avukatın şikâyetçi avukatın cep telefonuna mesaj gönderdiğinin, savcılık dosyasında yaptırılan mesaj tespiti işlemi ile sabit olduğu, 03.38’den 04.24’e kadar şikâyetçiye 8 adet mesaj gönderdiği,

 

15.03.2015 günü saat 04.07’de şikâyetçi avukata gönderilen mesaj içeriğinde “o günkü ısrarcılığım yaptığınız çirkin senaryoyu çözüp bunun neden olduğunu çıkarma gayretimdi. Siz hanımefendi bu hanımla yaklaşmamızın kıskançlığı ile ona akıl hocası oldunuz. Sizi aradığımda hanımın yoğunluktan telefonunuza çıkmadığını fakat daha sonra nedense çok yoğun olduğunuz halde benim telefonuma çıkmamasına ve yaşadığım olumsuzluğa onun adına açıklama yaptınız. ” yazdığı,

 

Dosyada bulunan ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18.05.2015 gün ve 2015/2051 Srş. 2015/2409 sayılı kararın incelenmesinde, Müştekisinin H.C., Şüphelisinin G.Ç. suçun Hakaret, Sesli Yazılı ve Görüntülü Bir İleti İle Hakaret, Kişilerin Huzur ve sükûnunu Bozma olduğu, “soruşturma kapsamında şahısların arasında çok yakın olmasa da arkadaşlık ilişkisi bulunduğu, şüphelinin telefonu açmayan arkadaşı olan müştekiye tekrar tekrar aramasının hayatın olağan akışından olduğu ve şüphelinin göndermiş olduğu mesaj içeriğinde başkaca bir suç içeriğine rastlanmadığı” gerekçesiyle Kamu Adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiğinin bildirildiği,

 

21.06.2016 gün ve V.B. imzalı “Mesaj Tespit Tutanağında” 13.03.2015 günü sat 20.17, 15.03.2015 günü saat 03.38, saat 03.38, 03.38, saat 03.44, 03.44, saat 03.52, saat 04.00, saat 04.07 saat 04.24’te değişik içerikli serzeniş içerikli mesajların gönderildiği,

 

 Baro Disiplin Kurulu tarafından; “Dosyada toplanan deliller ve özellikle ... C. Başsavcılığının itiraz edilmeyerek kesinleşen 18.05.2015 tarih, 2015/2051 Srş. 2015/2409 K. Sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına yönelik karar göz önüne alındığında şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olmadığı” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetçi avukatın 12.04.2016 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki iddialarını tekrarla, sunduğu Yargıtay kararının ve 25.01.2016 günlü beyanının dikkate alınmadığını, mesaj içeriklerine göre inceleme yapılması gerektiğini, savcılık dosyasını bir takım hastalıklar nedeniyle takip edemediğini belirterek kararın itirazen incelenerek ruhsal sükûn içinde yaşama hakkında dair Yargıtay kararı da dikkate alınarak bozulmasını talep ettiği,

 

İtiraz dilekçesinin 18.04.2016 günü şikâyetli avukata usulüne uygun tebliğ edildiği, şikâyetlinin savunma vermediği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Şikâyetli avukat hakkında eylem nedeniyle kovuşturma izni verilmemiş ve karar kesinleşmiş ise de gönderilen mesaj içerikleri ve özellikle saatleri göz önünde bulundurulduğunda eylemin suç değil ise de, rahatsız edici boyutta olduğu tartışmasızdır. Avukat her koşulda meslektaşına saygılı olmalı, onu rahatsız, huzursuz edici davranışlardan özellikle kaçınmalı, kullandığı sözcükleri özenli seçmeli, meslektaşlar arası ilişkiye zarar vermemelidir.

 

Şikâyetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin hukuksal değerlendirme isabetli olmamakla Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları’nın 4. maddeleri gereği itirazın kabulü ile disiplin cezası gerekmiştir.

 

Şikâyetçi avukat H.C.’nin itirazının kabulü ile;

 

1- … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 29.01.2016 gün ve 2015/24 Esas, 2016/5 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK, Şikâyetli avukat G.Ç.’nin “Uyarma Cezası İle Cezalandırılmasına”,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy