Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5237 S. K. m. 62, 257) (1136 S. K. m. 34, 134, 171) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4) 
E. 2014/746
K. 2015/19
T. 03.01.2015
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 29.01.2013 gün ve 68215580-101-05-06-0346-2013/… sayılı Oluru” ile “Dolandırıcılık suçundan yargılanan müştekinin müdafii sıfatıyla takip ettiği ... 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/1072 Esas sayılı kamu davasında verilen müştekinin 1 yıl 6 ay hapis ve 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair 05.03.2009 tarihli ve 2009/362 sayılı karar kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen süresinde temyiz etmeyerek aleyhe kesinleşmesine sebebiyet verdiği.” İddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukatın 23.08.2013,  21.04.2014 kayıt tarihli savunma ve 06.11.2014 kayıt tarihli itiraz dilekçelerinin hemen hemen birbiri ile aynı olduğu, özetle; Müşteki iddialarının haksız ve gerçek dışı olduğunu, ... 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nce tarafına yapılan hukuken geçerli bir tebligat bulunmadığını, tebligatın şirketin sekreteri tarafından alındığını, tarafına bildirimin çok sonra yapıldığını, kendisine usulüne uygun tebligat yapılmaması ve nedeniyle temyiz süresinin geçtiğini, Şikâyetçinin tarafına herhangi bir vekâlet ücreti ödemediği gibi, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanması için defalarca aranmışsa da kendisine ulaşılamadığını, şikâyetçinin öğretmen olduğunu ... 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/1072 E. sayılı dosyasının ilgili kararı nedeni ile meslekten ihraç edildiğini bildirmiş ise de ihraç edildiği yönündeki iddiasının somut delillerle belgelendirilemediğini, şikâyetçinin aktif şekilde ticari faaliyette bulunduğunu, müştekiye ulaşamamasının nedeninin müştekinin sürekli adaletten kaçması olduğunu, görevi kötüye kullanmak suçunun yasal unsurlarının oluşmadığını, yargılama sırasında tüm duruşmalara katıldığını ve yazılı savunma sunduğunu, ... 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/1072 Esas sayılı dosyasının temyiz edilmiş olması halinde dahi mevcut delil durumuna göre sonucun müşteki için değişmeyecek durumda olduğunu ve bu nedenle zarar unsurunun gerçekleşmediğini,  iyi niyetinin suiistimal edildiğini beyanla takdir olunan cezanın itirazen kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.
İncelenen dosya kapsamından eylem nedeniyle ... 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/348 Esasında “görevi kötüye kullanmak” iddiası ile açılan kamu davasında Mahkeme’nin 13.05.2014 gün ve 2014/163 Karar sayılı kararı ile TCK 257/2, 62/1 maddeler gereği neticeten 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 01.07.2014 tarihinde kesinleştiği,
Mahkeme karar gerekçesinde “Katılan hakkında dolandırıcılık suçundan ... 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1072 esasına kayden açılan kamu davasında, katılanın vekilliğini üstlenen sanık avukatın, davanın son iki duruşmasına katılmadığı ve yokluğunda verilen gerekçeli kararı usulüne uygun olarak kendisine tebliğ edilmesine rağmen süresinde temyiz etmeyerek kesinleşmesine sebebiyet vermek suretiyle kesinleşen hapis ve adli para cezasını infaz etmek mecburiyetinde kalan müvekkilinin mağduriyetine neden olduğu,” sözlerinin yazılı olduğu,
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı, görülmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi   “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Avukatlık Yasası’nın 171. Maddesi “Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Bir haktan vazgeçmeyi gerektiren işlemlerde vekil edenin yazılı muvafakatinin alınması zorunlu olup, avukat kararın temyizinde hukuksal yarar görmediği kanısında ise, görüşünü iş sahibine yazılı olarak bildirmek ve nedenlerini açıklamakla yükümlü olduğundan dosya içerisinde şikâyetli avukatın şikâyetçiye kararın temyizinde hukuki yarar görmediğini bildirdiğine ve şikâyetçinin mahkeme kararının temyiz edilmemesine ilişkin yazılı hiçbir belge bulunmamaktadır.
Avukatın bağımsızlığı, hiçbir etki ve baskı altında kalmadan hukuka uygun bir şekilde müvekkilinin haklarını savunmayı ve üzerine aldığı işi Avukatlık Yasasının 171 maddesine göre sonuna kadar takip etmeyi gerektirmektedir. Temyiz aşaması da “Davanın sonuna kadar takibini” içermektedir.
Şikâyetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında işine ve müvekkiline karşı gerekli özeni göstermediği anlaşıldığından, eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34. maddesine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; Avukatlık Yasası 136/1. maddesine aykırı olarak uyarma cezası tayini yerinde görülmemiş ve aleyhe itiraz olmadığından itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat B.T.’in itirazının reddi ile;
1- ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 11.09.2014 gün ve 2014/46 Esas, 2014/166 Karar sayılı kararının ONANMASINA,
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy