Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(551 S. KHK. m. 83) (10. DD. 06.03.2007 T. 2004/10375 E. 2007/891 K.)
E. 2013-281
K. 2013/756
T. 05.10.2013
Şikâyetli avukatlar hakkında “şikayetçi avukatlarla karşılıklı olarak takip ettikleri davalarda sunulan delillerin tebliğini engelleyerek yalnız hakim ve bilirkişilerin incelemesinde ısrar ettiği, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu, dava ile ilgili bilgileri davayı geciktirmek amacıyla gizlediği, şikayetçiler hakkında asılsız suç isnadında bulunduğu, hukuka aykırı delil elde edip sırrın ifşası suçunu işledikleri hususunda savcılığa şikayette bulunduğu, müvekkilinin kendilerine sataşmasını engellemediği” iddialarıyla başlatılan disiplin soruşturması sonucunda Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 10.12.2011 gün, 2011/831 Esas, 2011/1057 Karar sayılı kararla “mahkemelere verdikleri muhtelif dilekçelerinde beyanlarının ve sunulan delillerin sadece hakim ve bilirkişiler tarafından incelenmesini karşı tarafça incelenmemesini ve bir örneğinin verilmemesini talep etmeleri” nedeniyle haklarında disiplin kovuşturması açılmasına karar verilmiştir.
Şikâyetli Avukat HHK önceki savunmalarında özetle, kovuşturmaya konu hususların ticari sır niteliğini haiz bilgi ve belgeler olduğunu, savunmalarının bu bilgi ve belgelerin yargılama sırasında korunması ve sır saklama yükümü mesnetli olduğunu, hakim tarafından Anayasaya, kanunlara ve uluslar arası sözleşmelere uygun olarak ticari sıraların karşı tarafa açıklanmaması yönünde karar verdiğini, şikayetçilerin Baroya şikayet yerine kararı temyiz etmeleri gerektiğini, müvekkilinin sırrını saklamak ve bu sırrın ifşa edilmemesi için hukuki yolları kullanmanın kovuşturma konusu olamayacağını belirtmiş; şikayetin reddini talep etmiştir.
Şikayetli Avukat HY önceki savunmalarında özetle; şikayetçi avukatların temsil ettiği ilaç firmaları ile İstanbul Fikri Sınai Haklar Mahkemelerinde birçok davanın bulunduğunu, şikayetçinin açtığı birçok davada ihtiyati tedbir kararı alındığını, bu sonuçlardan memnun olmayan şikayetçinin mesnetsiz şikayette bulunduğunu, davaların patent başvurusu yapılan ilaç formüllerine ilişkin olduğunu, patent başvurusu yapılan merciden bunların mahkemece talep edildiğini, gelen dosyanın üzerinde mesleki sır saklama mükellefiyetine riayet edilerek gönderilmiştir kaydı bulunduğunu, bu ibare ve genel mevzuat karşısında bilirkişi incelemesi sırasında karşı tarafın bu belgeleri görmemesi şekliyle inceleme yapılmasını talep ettiklerini, bu talebin mahkemece kabul gördüğünü, şikayetçilerin vekilliğini yürüttüğü tüm yabancı müvekkillerinin davaların tümünü kaybettiğini; vekili ise … FSH Mahkemesi’nin kararının 12. ve 20. maddelerinin gizlilik kararı vasfında olduğunu, dolayısıyla şikayet konusu olan talebin Mahkemece kabul gördüğünü, karşı tarafa tebliği engellenen bir belgenin söz konusu olmadığını belirtmiştir.
Baro Disiplin Kurulu’nca 21.01.2013 gün, 2012/D.263 Esas, 2013/48 Karar sayılı kararla ayrı ayrı “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” karar verilmiş; karara şikayetçiler tarafından itiraz edilmiştir.
Şikayetçiler itirazlarında özetle; Baro Disiplin Kurulunca 2 kere duruşmada tarafları dinledikten sonra başka hiçbir inceleme yapmaksızın sunulan delillerin ve kararlarda belirtilen açık ihlal tespitlerini irdelemeksizin disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verdiğini, avukatların meslek kurallarına aykırı hareketlerinin cezalandırılıp cezalandırılmaması kararının yargılama sonunda tarafların taleplerinin mahkeme’ce kabul edilip edilmemesine bağlı olarak değerlendirilemeyeceğini, Baro Disiplin Kurulu’nun görevinin şikayetli avukatların davranışlarının avukatlık görevini yerine getirirken uyulması zorunlu Avukatlık Meslek Kurallarına göre uygun davranıp davranmadıklarını incelemek olduğunu, meslek kurallarının şikayetli avukatlar tarafından birçok kere ve ısrarla ihlal edildiğini belirtmiş; avukatlara disiplin cezası verilmesini talep etmişlerdir.
İncelenen dosya kapsamından, … Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2007/149 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davanın 08.05.2009 tarihli duruşmasında davacı vekili sıfatıyla yer alan şikayetli avukatın söz alarak “...Mahkemenin Sağlık bakanlığı dosyasını istediği takdirde bunu karşı tarafın incelemesine sunmadan doğrudan bilirkişilere tevdi edilmelerini talep ediyoruz. Bu gibi bilgilerin gizli tutulması gereklidir. Sağlık Bakanlığının da sır saklama yükümlülüğü bulunmaktadır” şeklinde beyanda bulunduğu, şikayetçi davalı vekilinin söz alarak “incelemenin bir teknik bilirkişi ve bizimle birlikte Bakanlıkta yapılmasının uygun olduğunu düşünüyoruz, bilirkişilerin gidiş geliş masraflarını da karşılamaya hazırız, karşı tarafın beyanı duruşmanın aleniyetine aykırıdır…” şeklinde beyanda bulunduğu,
11.5.2009 tarihli müteferrik karar ile Mahkeme’ce “Ruhsatlandırma Yönetmeliği' nde ye 551 sayılı KHK' nin 83. Maddesinde belirtilen giz1i1iğin 3. kişilere karşı söz konusu olduğu, mahkemelerce istenmesi durumunda idari makamların ruhsat dosyasını göndermeleri gerektiği gizli olduğu için ruhsat dosyasının sadece bilirkişilerce inceleneceği, bu dosyanın mahkememize kapalı ye mühürlü bir ambalaj içinde gönderilmesi durumunda inceleme anına kadar bu ruhsat dosyasının kapalı ve mühürlü bir şekilde tutulacağı, incelemenin bilirkişilerce ve eğer taraf vekilleri mutabık kalır iseler her iki taraftan birer teknik uzmanın hazır bulunacağı şekilde ve gizliliğe riayet edeceklerine dair yeminin yaptırılmak ve cezai takibatın hatırlatılması ile incelemeye katılmalarına izin verileceği, Sağlık Bakanlığının teknik personelinin de istediği takdirde inceleme gün ve saatinde mahkememize müracaat ederek incelemeye katılabileceği, istendiği takdirde ruhsat dosyasının masrafların taraflarca karşılanmak üzere inceleme gün ve saatinde Sağlık Bakanlığı’nda görevli bir teknik eleman tarafından mahkememize getirilip aynı gün inceleme bittikten sonra Sağlık Bakanlığı’na geri götürülebileceği” dikkate alınarak Mahkemenin duruşma salonunda yapılacak gizli ve yeminli incelemenin 1 Haziran 2009 günü saat 09.30’dan itibaren gerçekleştirilmesine karar verildiği,
Mahkeme’ce 28.07.2010 tarihli 12 numaralı karar ile “birleşen davada davalı tarafın Sağlık Bakanlığına yaptığı kısaltılmış ruhsat başvurusundaki gerekli bilge ve bilgiler Sağlık Bakanlığından getirtilerek bilirkişilerce incelenmesi sağlanmış bu belgelerin gizliliği nedeniyle ruhsat dosyasındaki bazı belgelerin taraflarca incelenmesine dava ile ilgili olan belgeler yönünden izin verilmiş, dava ile ilgisi bulunmayan bir takım belgelerin davacının ticaret sıralarını oluşturması nedeniyle ve bu belgelerin davalı tarafından incelenmesinin dava konusu uyuşmazlığın çözümü bakımından sonuca etkili olmadığı ticari sırların korunmasının gerektiği dikkate alınarak ve Danıştay 10. Dairesi’nin 06.03.2007 tarih ve 2004/10375 esas, 2007/891 karar sayılı içtihadı ve Sağlık Bakanlığının GİZLİ damgalı ve ticari sır uyarısı taşıyan yazıları da gözetilerek bir kısım evrakın bilirkişilerce ve mahkememizce incelenmesinin yeterli görüldüğü” nün; yine 20.maddede de “…Sağlık bakanlığı tarafından gönderilen gizli belgeler üzerinde taraf vekillerinin ve tarafların teknik uzmanlarının katılımı ile 24.05.2010 ve 09.07.2010 tarihlerinde Mahkememiz duruşma salonunda inceleme yapılmış…”olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Gizlilik kararı, belgelerin ticari sır niteliğinde olduğu gerekçesiyle bu konuda karar vermeye yetkili olan Mahkeme’ce alınmış olup, şikayetli avukatın bu yöndeki talebi müvekkilinin haklarını korumaya yöneliktir. Kaldı ki, söz konusu bilirkişi raporu taraflarca uzmanların katılımı ile Mahkeme’nin duruşma salonunda incelenmiştir. Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuki değerlendirmede hukuki isabetsizlik bulunmadığından kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçi avukatların itirazlarının reddi ile, … Barosu Disiplin Kurulu’nun şikayetli avukatlar hakkında ayrı ayrı “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy