Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5237 S. K. m. 62, 257) (5271 S. K. m. 231) (1136 S. K. m. 34, 136, 171) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2014/370
K. 2014/592 
T. 13.09.2014 
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında,  şikâyetçiden vekâletname, avukatlık ücreti ve masraf aldığı halde açılması gereken davayı açmayarak şikâyetçinin mağduriyetine neden olduğu iddiası ile yapılan şikâyet üzerine aynı sebeple açılmış bulunan kamu davasının sonucu da beklendikten sonra Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat, soruşturma aşamasında savunma vermemiş, kovuşturma aşamasında ise iddiaları kabul etmediğini, dava açmak için gerekli bilgi ve belgelerin kendisine ulaştırılmaması nedeniyle dava açamadığını beyan etmiştir
Dosyanın incelenmesinde şikâyetli avukat hakkında ücret masraf ve vekâletname aldığı halde dava açmama eylemi nedeniyle yapılan şikâyet üzerine, Adalet Bakanlığı’nın 14.11.2012 tarihli kovuşturma izni ile hakkında … 2 Ağır Ceza Mahkemesinde “Görevi Kötüye Kullanma ve Güveni Kötüye Kullanma” iddiası ile kamu davası açıldığı, 2013/124 Esas, 2013/237 Karar sayılı ve 20.11.2013 tarihli karar ile şikâyetli avukatın “Güveni Kötüye Kullanma” suçlamasından beraatına, “Görevi Kötüye Kullanma” suçlamasından ise TCK 257/2, 62. maddeleri gereğince sonuç olarak iki ay on beş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK 231/5 maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,
Şikâyetli avukatın 6008 sayılı yasa ile CMK 231. maddesine eklenen, sanığın istememesi halinde, hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verilemeyeceği düzenlemesinden yararlanarak, hükmün açıklanmamasını kabul etmemek ve kararı temyiz etme imkânını kullanmadığı anlaşılmaktadır.
Baro Disiplin Kurulu ceza davasının sonuçlanmasını bekledikten sonra vekâletname ücret ve masraf alınmasına karşın dava açılmaması nedeniyle görevini ihmal ettiği sonucuna varmış Ağır Ceza Mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermesi nedeniyle şikâyetli avukatın “uyarma cezası” ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
Şikayetli avukatın usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına karşın karara itiraz etmediği,
Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza bulunmadığı,
Karara karşı … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından süresinde itiraz edilmiştir. İtiraz dilekçesinde eylemin Avukatlık Yasasının altıncı kısmına aykırılık oluşturması nedeniyle kınama cezasını gerektirdiği halde uyarma cezası verilmesinin yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesinde; “Avukatlar yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdür.” 171.maddesinde ise “Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.” hükümleri yer almıştır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesinde, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”, 4. madde ise “Avukat, mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” ilkelerine yer verilerek Avukatların işine ve müvekkillerine karşı gereken özeni göstermeleri gerektiği vurgulanmıştır.
Şikâyetli avukatın, yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında işine ve müvekkiline karşı gereken özeni göstermediği anlaşılmaktadır. Vekâletnamenin düzenlenmesinden sonra makul bir süre içinde gerekli bilgi, belge, avans ve ücret kendisine ulaştırılmayan avukatın bunları yazılı olarak talep etmesi, verilen süre içinde talebi yerine getirilmediği takdirde istifa yoluna gitmesi gerekmektedir. Avukatlık Yasasının bu konuda verdiği hak ve imkânlardan yararlanılmaması, savunması gerçekleri yansıtsa bile avukatı sorumluluktan kurtarmayacaktır.
Bu nedenlerle, şikâyetli avukatın eylemi Avukatlık Yasasının 34 ve 171. maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddelerine aykırı olmakla eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Avukatlık Yasasının136/1 maddesine göre, bu kanunun avukatların hak ve ödevleri ile ilgili altıncı kısmındaki esaslara uymayanlar hakkında ilk defasında en az kınama cezası uygulanması gerektiğinden uyarma cezasının kınama cezasına çevrilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak …Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulü ile;
1-… Barosu Disiplin Kurulunun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 24.02.2014 günlü 2012/34 Esas, 2014/10 Karar sayılı kararının kınama cezasına çevrilmek suretiyle kararın Düzeltilerek Onanmasına, Şikâyetli Avukat Ö. D’nın “Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına”,
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliğiyle karar verildi.  (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy