Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2016-429

K: 2016/701

T: 21.10.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Şikayetli avukat hakkında, … vekili olan şikayetli avukat tarafından, … 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/726 esas sayılı yazısı referans gösterilerek, şikayetçinin işbu davada beraat ettiği ve kuruma herhangi bir borcu olmadığı halde, borcu olduğundan bahisle şikayetçinin adresine yazı gönderildiği” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucu ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikayetli avukat önceki yazılı ve sözlü savunmalarında özetle; …’ın münhasıran … İşletme Müdürlüğü’nün sözleşmeli vekili olduğunu ve kendisine tevdi edilen işlerle ilgili olarak avukatlık görevini yaptığını, şikayetçinin de ortaklarından olan aile şirketinin bulunduğu adreste kaçak elektrik kullanımı ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunulduğunu, yargılama sonunda beraat kararının verildiğini, kararı temyiz etmediklerini, bunun üzerine şikayetçi tarafından … 20 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/24 esas sayılı “haksız şikayet sebebiyle doğan zararın tazmini” konulu dava açıldığını, ancak davanın davalı idare lehine ret kararı ile sonuçlandığını, Yargıtay onamasından geçen kararın kesinleştiğini, şikayetçinin oğlunun da aralarında bulunduğu şirketin yetkilileri hakkında yapılan suç duyurusu ile ilgili olarak hükmün açıklamasının geri bırakılması kararının olduğunu, müvekkil kurum hukuk müşavirliğince, elektrik borçlarını yapılandıran ya da yapılandırmayı unutan ve kaçak elektrik kullanmak suçundan yargılanmış veyahut yargılaması devam eden tüm abonelere bilgilendirme yazısı gönderilmesinin bildirildiği, söz konusu yazının bu kapsamda hazırlandığını ve esasen 3. şahıslar tarafından açılarak incelenmesinin önüne geçilmek için zımbalanarak kapatıldığını, konu kısmında yalnızca “kaçak elektrik hakkında” ibaresinin yer aldığını, iddiaları kabul etmediğini, zarfların otomatik olarak yazılıp zımbalandığını, dolayısı ile fiziki olarak elin değmediği gerçeği karşısında, hakkında ceza tayinine yer olmadığına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında, Baro Yönetim Kurulu’nun 26.02.2014 günlü karar ile şikayetli avukat hakkında Disiplin kovuşturması Açılmasına Yer Olmadığına karar verildiği,

 

Karara yapılan itiraz üzerine, TBB Yönetim Kurulu’nun, 15.05.2015 günlü 2015-313 karar sayılı kararı ile “6352 sayılı Yasa yerine sehven 6362 sayılı Yasa’nın 2/2.maddesi uyarınca şikayetçiye gönderildiği bildirilen yazının; … A.Ş. … İşletme Müdürlüğü başlığı altında yazıldığı, konusunun Kaçak Elektrik hakkında diye belirtildiği, bunun altında ceza dosyaları bilgileri başlığı ile … 52. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/726 E. ,2011/524 K. sayılı yazıldıktan sonra 6362 (6352) sayılı Yasa’nın geçici 2/2. maddesinde “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği, tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortandan kalkar.” denildiği, kullanmış olduğunuz kaçak elektrik bedelinin 05.01.2013 tarihine kadar kuruma ödenmesi halinde yasadan yararlanarak mahkemece verilmiş (kesinleşmiş dahi olsa) cezalar ile tüm kovuşturmanın ortadan kalkacağı yazıldığı, yazının en altında da, … Hukuk Bürosu başlığı altında …’ın hukuk servisinin adresi ve telefonunun verildiği, şikayetçinin hakkında açılmış olan “elektrik hırsızlığı” suçundan beraat ettiği ve kararın kesinleşmesine rağmen, sehven kendisine 6352 sayılı yasadan yararlanması için bilgi yazısı gönderildiği kabul edilse dahi, bu yazının, basılı kısmının üste gelecek şekilde üçe katlanarak zımbalandığı ve bir zarf haline getirildiği, bu hali ile postaya verilmiş olduğunun üzerindeki PTT damgasından anlaşıldığı, yazının bu hali ile herkes tarafından okunabildiği, üzerindeki kaçak elektrik kullanmak, elektrik hırsızlığı, ceza mahkemesi esas ve karar numarası ve yasa maddesinden, okuyan kişide, muhatabının kaçak elektrik kullandığı, yargılandığı, elektrik hırsızlığından cezalandırıldığı kanısını uyandıracağı, şikayetlinin bu şekilde bir yazı göndermesinin 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 34. maddesinde belirtilen “Özen ve Doğruluk” borcuna aykırı olduğu gibi, TBB Meslek Kuralları’na aykırı olduğu görüldüğünden” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verildiği,

 

Kaldırma kararı üzerine; dosyanın şikayet esas defterinin 2015/Ş.627 sırasına kaydedildiği ve Baro Yönetim Kurulu’nun 02.07.2015 günlü kararı ile şikayetli avukat hakkında Disiplin Kovuşturması Açılmasına karar verildiği,

 

Şikayetçinin, … 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/726 esas sayılı dosyasında “elektrik hırsızlığı” suçundan yargılandığını ve beraat ettiği, kararın 14.09.2011 günü kesinleştiği,

 

Baro Disiplin Kurulu tarafından; “dosyada mevcut F.G.’e hitaben düzenlenmiş bilgilendirme mektubunda, şikayetçi F.G.’in bilgilendirilmesi amacına yönelik bir metin olduğu, isim ve adres hanesinde konu bölümünde “kaçak elektrik hk.” İbaresinin bir suçlama ibaresi değil, bilgilendirme ibaresi olduğu kabul olunarak, şikayetli avukatın eylem ve işlemlerinde 1136 Sayılı Avukatlık Yasası’na ve TBB Meslek Kuralları’na aykırı bir durum saptanmadığından, şikayetli avukat hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikayetçi vekilinin 21.03.2016 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, önceki iddialarını tekrarla, kanaatlerince Baro Disiplin Kurulu’nun konu ile ilgili kanaat bildirirken hukukun esaslarından ayrıldıklarını, yerleşik uygulamaları esas almak suretiyle yorumda bulunmadıklarını, müvekkiline gönderilen yazının vekalet ücretine ilişkin olduğunu, zarfları hazırlayanın şikayetlinin büro personeli olduğunu ve bu kişilerle ilgili olarak istihdam edenin sorumluluğunun olduğunu, savunmalarından anlaşılan şikayetliye atfedilebilir bir kusur bulunmadığıdır bu sebeple kendisinden vekaleten özür dilediklerini belirterek şikayetli gereken özeni göstermediğinden, mezkûr kararın kaldırılmasını, kusurunun kabulü ile hakkında disiplin cezası verilmesini talep ettiği,

 

… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.03.2016 günlü itirazında; Şikayetçinin hakkında açılmış olan elektrik hırsızlığı suçundan beraat ettiği ve bu kararın kesinleştiği halde, şikayet olunan tarafından, okuyan kişide, muhatabın kaçak elektrik kullandığı, yargılandığı, cezalandırıldığı kanısını uyaracak şekilde yazı gönderilerek 1136 sayılı Yasa’nın 34. maddesine ve Meslek kurallarına aykırı davranıldığı anlaşılmasına rağmen, disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden; bir kere de Kurulumuzca incelenerek, anılan kararın itirazen kaldırılmasına karar verilmesinin kamu adına istendiği,

 

İtiraz dilekçelerinin şikayetli avukata tebliğ edildiği,

 

Şikayetli avukatın 06.05.2016 kayıt tarihli dilekçesinde; önceki savunmalarını tekrar ederek, Avukatların karşılıklı olarak mesleki dayanışma içinde, kendi kişisel hırslarını bir kenara bırakıp profesyonel iş ahlakı çerçevesinde davranmaları gerektiğini, şahsi hırslarının peşinde koşan annesinin “avukat kızı”nın, Kurulun verdiği kararın “Dilencinin torbası dolma” misali destekten yoksun beyanları ile kaldırılmasını talep ederek bir avukatta bulunması gereken mesleki objektifliği bu olayda gösteremediğini, Kurulun vermiş olduğu karar hukuka ve hakkaniyete uygun iken itiraz ederek yanlışta ısrar edilmesini anlayamadığını belirterek, itirazların reddi ile kararın onanmasına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasasının 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Dosyada örneği mevcut uyarı yazısını içerir tebliğ zarfında “Kaçak Elektrik hakkında” yazının bulunduğu, bu yazının apartman girişinde üçüncü şahıslar tarafından görülmesinin kuvvetle muhtemel ve muhatabın konutunda kaçak elektrik kullandığı yönünde kanı uyandıracağı tartışmasızdır.

 

Şikayetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında, eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin hukuksal değerlendirme isabetsiz olmakla Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddeleri gereği itirazın kabulü ile disiplin cezası tayini gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikayetçi F.G. vekili Avukat S.P.G.E. ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile;

 

1-… Barosu Disiplin Kurulunun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 01.02.2016 gün ve 2015/D.472 Esas, 2016/26 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK, Şikayetli avukat G.B.Ö.K.’nun “Uyarma Cezası İle Cezalandırılmasına”,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy