Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 157) (5271 S. K. m. 223) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2022/292

K: 2022/349

T: 08.04.2022

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşılmakla dava dosyası incelendi:  

 

Şikayetli avukat hakkında, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 05.12.2019 günlü “Olur”u ile; “Davacı … A.Ş. vekili sıfatıyla, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/51 esasına kayden takip ettiği tazminat davasının yargılaması sonunda, 14.02.2013 tarih ve 2013/24 sayılı karar ile davalı müştekinin iş bölümü itirazı kabul edilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi üzerine, 10 günlük yasal süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunmadığı halde, bahse konu davayla ilgili olarak, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 23.12.2014 tarih ve 2014/18543 esas, 2014/19292 karar sayılı ilamı ile 31.07.2013 tarihli gönderme dilekçesinin süresinde verilmediği gerekçesiyle, … Ticaret Mahkemesinin 2013/544 esasına kayden görülen davada verilen kararın bozulması üzerine, 24.03.2015 tarihli karar düzeltme dilekçesine, gönderme dilekçesini 20.02.2013 tarihinde verdiğinden bahisle gerçeğe aykırı şekilde düzenlediği 20.02.2013 tarih ve havaleli belge fotokopisini eklemek ve bilahare bu belge fotokopisini yine sahte olarak düzenlediği başka bir belge ile değiştirdiği” iddiası ile kovuşturma izni verilmesi üzerine başlatılan disiplin davasında, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikayetli savunmalarında özetle; kendisine isnat edilen sahtecilik ve sahte evrak tanzimi suçlarını işlemediği, davalı vekili tarafından davanın kaybedilme korkusu ve telaşı ile kendisini sindirmek amacıyla ortaya bu şekilde soyut bir iddia atıldığını, şikayete konu evraka ilişkin dosyanın … Ticaret Mahkemesinin 2016/147 esas sayılı direnme kararı üzerine davalı vekilince temyiz talebinde bulunulduğunu, dosyanın Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2018/4048 esas sayısıyla görüşülmek üzere beklemekte olduğunu beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından, Baro Yönetim Kurulu’nun 27.01.2021 günlü toplantısında, Avukatlık Kanunu’nun 34, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 ve 4.maddeleri gereğince şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikayetlinin disiplin davasına konu eylemi nedeniyle, “Resmî Belgede Sahtecilik” suçundan cezalandırılması istemiyle … Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/97 esasına kayden açılan kamu davasında Mahkemenin 24.06.2021 gün ve 2021/307 sayılı ilamı ile sanığın savunmasının aksine cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak maddi ve kesin delil olmadığından sanığın üzerine yüklenen suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle sanık şikayetli avukatın CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verildiği, kararın istinaf başvurusunun esastan reddi ile 04.11.2021 tarihinde kesinleştiği,

 

Tanık …’nın ceza mahkemesindeki beyanında: “Ben halen … Asliye Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapıyorum. Sanığı avukat olması nedeniyle tanırım. Tarafıma gösterilen Avukat … tarafından düzenlenmiş olduğu anlaşılan ve Dosya No 2013/51 Esas yazan dilekçenin sağ üst köşesindeki kaşe benim özel kaşemdir ve üzerindeki imza da bana aittir. Ben imzamı tarafıma gösterilen dilekçedeki şekilde atıyordum. Başka kullandığım imza şekli yoktur. Mahkeme hakimi izin vermesi nedeniyle mahkeme hakiminin duruşmada olduğu, keşifte olduğu ve karar yazdığı zamanlarda avukatlar tarafından yahut da dosyanın tarafları tarafından getirilen dilekçelere kaşe basmak ve imza atmak suretiyle havale ediyordum. Tarafıma gösterilen dilekçede yazılı 20.02.2013 tarihinde adliyelerde tarama cihazı yoktu. Dosyada başka imzalarımın da bulunduğunu tahmin ediyorum” dediği,

 

Mahkemenin, “Sanık savunmalarında süresinden sonra dilekçe vermesinin söz konusu olmadığını belirtmiş, tanık … da sanığın süresinde söz konusu dilekçeyi verdiğini belirmiş, tanık … da beyanında sahte düzenlendiği iddia edilen belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu duruşmadaki beyanında belerttiğinden ve bilirkişi de raporunda sahte olarak düzenlendiği iddia edilen belgedeki havale imzasının tanık …’ya ait olduğunu belirttiğinden, sanığın sahte belge düzenleyerek süresinden sonra mahkemeye dilekçe verdiği konusunda cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak maddi ve kesin delil olmadığından sanığın üzerine yüklenen suç işlediğinin sabit olmaması” gerekçesiyle karar verdiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca “Kesinleşmiş mahkeme kararı ve dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; şikayetli avukatın Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına aykırılık teşkil eden bir eylem veya işlemi olmadığı kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinde, eylem tarihi (20.02.2013) itibariyle tekerrür esas ceza olmadığı,

 

Şikayetçi kurum vekilinin 04.02.2022 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, konu idari yönden değerlendirildiğinde Avukatlık Kanunu’na göre şikayetlinin cezalandırılması gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep ettiği,

 

Şikayetli Avukatın 04.03.2022 kayıt tarihli itiraza cevabında özetle; suç isnadı sonucunda beraat kararı verildiğini bu nedenle yapılan itirazın yerinde olmadığını beyan ettiği görülmüştür.

 

İtiraz edenin itirazının ve dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde;           

 

Şikayetli hakkında isnat edilen eylemle ilgili olarak açılan, “Resmi Evrakta Sahtecilik” suçundan dolayı … Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/97 esas, 2021/307 karar sayılı ilamı ile beraat kararı verildiği ve bu kararın da kesinleşmiş olduğu görülmüştür.

 

Kesinleşmiş mahkeme kararı nazara alındığında ve dosya kapsamı incelemesinde, şikayetli avukatın cezalandırılmasını gerektirecek her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı kanaatine varılmış ve itirazın reddi ile usul ve yasaya uygun Baro Disiplin Kurulu kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikayetçi kurum vekilinin itirazının reddine, … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin kararının ONANMASINA,

 

2-Kararın onay için, Avukatlık Kanunu’nun 157/7.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine,

 

3-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy