Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 137, 157, 158, 164, 166) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 43, 45)
E. 2005/325
K. 2005/379
T. 11.11.2005 
Van Bölge Barosu Disiplin Kurulu’nun disiplin cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin 23.09.2004 gün ve 2004/… esas, 2004/… karar sayılı kararına yapılan itiraz üzerine kurulumuzun 05.09.2005 gün ve 2005/… esas, 2005/… karar sayılı kararı ile itirazın kabulü ile Avukatlık Yasası’nın 137. maddesi uyarınca şikayetli avukatın savunmasının alınması ve oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş; ancak Adalet Bakanlığı'nın 14.10.2005 gün ve 20224 sayılı işlemi ile yapılan değerlendirme ve verilen kararda hukuki isabet görülmediği gerekçesi ile dosya bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmiştir.
Geri göndermeye ilişkin yazı ile birlikte dosya bir kez daha incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
Geri gönderme, şikayete konu eylemin Avukatlık Yasası’nın 166. maddesi uyarınca hapis hakkının kullanılmasından ibaret olup, disiplin suçu oluşturmadığı, müşteki tarafından yapılan itirazın avukatın vekalet ücretine karşılık uhdesinde tuttuğu 4.497.794.547 TL’den Van Bölge Barosu Hakem Kurulu’nun 08.04.2004 tarih ve 2004/… sayılı kararı ile 3.857.571.673 TL olarak tespit edilen vekalet ücretinin mahsup edilerek kalan 640.122.857 TL’nin kendisine ödenmediği yönünde olup, bu durumda şikayet edilen avukat ile müşteki arasındaki anlaşmazlığın ait olduğu merciince çözümlenebilmesi mümkün hukuki ihtilaf mahiyetinde bulunduğu, Baro Disiplin Kurulunca şikayetli avukatın 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 137. maddesi uyarınca savunması alınmadan ve müştekinin itiraza konu iddiasının yerinde olup olmadığı araştırılmadan karar verilmesinin sonuca müessir bulunmadığı, kaldı ki; itiraz edenin müşteki olmasına rağmen, şikayet edilen avukatın savunma hakkının kısıtlanmış olmasının, kararın avukat aleyhine bozulması sonucunu doğurmayacağı gerekçesine dayanmaktadır.
Geri gönderme gerekçesinde şikayete konu eylemin 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca hapis hakkının kullanılmasından ibaret olup, disiplin suçu oluşturmadığı bildirilmiş ise de;
Önceki kararımızda da belirtildiği üzere; avukatın hesap verme yükümlülüğü TBB Meslek Kuralları’nın 43. maddesi uyarınca zorunlu olduğu gibi, 45. madde uyarınca, avukat hapis hakkını alacağı ile orantılı biçimde kullanmalı hapis hakkı kullanımı halinde müvekkil adına tahsil ettiği para ile hangi işten ötürü ve ne miktarda alacağı olduğunu geciktirmesizin müvekkile bildirmesi gerekmektedir.
Şikayetli avukat zamanında hesap vermemiş, hapis hakkını kullandığını bildirmemiş, kendisine gönderilen 23.01.2003 tarihli ihtarname üzerine, 20.02.2003 tarihli ihtarnameye cevap ile hesap vermiş, alması gereken vekalet ücretinin kabul edilebilir olmaması halinde Avukatlık Yasası’nın 167. maddesi gereğince ücret anlaşmazlığının hakem yoluyla çözümlenmesi amacıyla görevli ve yetkili mahkemede dava açacağını ve davanın sonucuna göre alacak doğması halinde faizi ile birlikte ödeyeceğini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki ücret uyuşmazlığının Van Bölge Barosu Hakem Kurulu'nun 08.04.2004 gün ve 2004/1 karar sayılı kararı ile çözümlendiği bildirilmiş ise de; karar örneği dosyada mevcut olmayıp, şikayetçi tarafından 3.857.751.673 TL’ye karar verildiği ve bakiye 640.122.857 TL’nin şikayetli yedinde bulunduğu bildirilmektedir. Bu durumda yazılı avukatlık ücret sözleşmesi bulunmaması sebebiyle Avukatlık Yasası’nın 164/3. maddesi uyarınca avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanma zorunda bulunduğundan, şikayetçinin belirttiği kadar bir ödeme farkı bulunup bulunmadığı, eğer böyle bir fark var ise, bu miktarın şikayetçiye ödenip ödenmediği araştırılmalıdır.
Geri gönderme gerekçesinde, Baro Disiplin Kurulunca, şikayet edilen avukatın 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 137. maddesi uyarınca savunma alınmadan ve müştekinin itiraza konu iddiasının yerinde olup olmadığı araştırılmadan karar verilmesinin sonuca müessir bulunmadığı, itiraz edenin müşteki olmasına rağmen, şikayet edilen avukatın savunma hakkının kısıtlanmış olmasının, kararın aleyhine bozulmasını doğurmayacağından dolayı bozma sebebi sayılmamışsa da;
Avukatlık Yasası’nın 137. maddesi emredici hüküm olup, Baro Disiplin Kurulunca savunma alınmamıştır. Şikayetçi tarafından karara itiraz edilmiş olması sebebiyle aleyhe bozma yasağından bahsedilemeyeceği, aksine, Avukatlık Yasası’nın 157/6. maddesi uyarınca yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirmeyen hallerde Avukatlık Yasası’nın 34. ve 158. maddelerindeki ilkeler de göz önünde bulundurulmak suretiyle işin esası hakkında karar vermeye yetkili ve görevli kurulumuz tarafından disiplin cezası tayini halinde, savunma hakkının kısıtlanmış olacağı tartışmasızdır.
Bu durum karşısında, Adalet Bakanlığı’nın geri gönderme yazısındaki gerekçeler kurulumuzca benimsenmediğinden, bozmaya ilişkin 05.09.2005 gün ve 2005/… esas, 2005/… karar sayılı kararımızın aynen kabulüne (ısrar edilmesine) ve sonucun Avukatlık Yasası’nın 157/7. hükmü uyarınca Adalet Bakanlığı’na bildirilmesine oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy