Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E: 2016-1030

K: 2017/292

T: 25.02.2017

 

Şikayetli avukat hakkında; “Şikayetçiye ait mecurun kiracısı olduğu halde kira bedellerinde zamanında ödemediği gibi mecuru tahliye de etmediği” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Usulüne uygun tebligata rağmen şikayetli avukat, soruşturma ve kovuşturma aşamasında savunma vermemiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Baro Yönetim Kurulu’nun 02.06.2015 günlü kararı ile şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikayetçi adına kayıtlı … sayılı taşınmazın 14 nolu bağımsız bölümünü şikayetlinin kiraladığı, taraflar arasında yazılı kira kontratı yapılmadığı,

 

 Aradan geçen süre zarfında şikayetlinin kira borçlarını ödemediği gibi taşınmazı da tahliye etmeyerek şikayetçiyi mağdur ettiği,

 

 Şikayetçi tarafından ... Noterliği’nin 19.06.2007 gün ve 3845 yevmiye nolu, 17.06.2008 gün ve 3832 yevmiye no.lu ihtarnamelerinin çekildiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/453Esas, 2009/20 Karar sayılı ilamıyla temerrüt nedeniyle tahliye kararı verildiği, ancak Yargıtay’ın kararı bozduğu,

 

 ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/670 Esas sayılı dosyası ile şikayetli aleyhine icra takibi başlatıldığı, fakat itiraz üzerine takibin durduğu, sonrasında yapılan müracaatta Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı verdiği, daha sonra ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/46 Esas, 2012/19 Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine Yargıtay’ın dosyayı onadığı,

 

 Şikayetçinin, herhangi bir bedel ödemeksizin kendisine ait işyerini kullanması ve işgal etmeye devam etmesi nedeniyle mağduriyetinin 10 yılı aşkın süredir devam ettiğini, bu durumun hukuka ve meslek onuruna uygun olmadığını, mağduriyetinin giderilmesi hususunda gereğinin yapılmasını talep ettiği,

 

 Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinde Baro Disiplin Kurulu’nun 26.12.2014 gün 2014/11 no.lu kararı ile “kınama” cezası ile cezalandırıldığı, kararın 19.03.2015 tarihinde kesinleştiği, 20.11.2015 gün 2015/11 no.lu kararı ile 3.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun 09.04.2016 gün ve 2016/126 Esas, 2016/299 sayılı kararı ile 214,00 TLL para cezasına çevrilmek suretiyle kesinleştiği, ancak her iki eyleminde eylem tarihi itibariyle tekerrüre esas olmadığı,

 

 Şikayetlinin 25.11.2016 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Verilen kararın usul ve Yasaya aykırı olduğunu, karar konu olayın kira bedelinin ödenmemesi ile alakalı olduğunu, şikayetçinin kira bedeli almak için icra takibi yoluna başvurabileceğini, kaldı ki gerçekten kira alacağı olsa kendisinden tahsil edememesinin imkansız olduğunu, malvarlığı ve ekonomik durumunun çok müsait olduğunu, alacak borç ilişkisinden kaynaklanan bu meselenin avukatlıkla alakası olmadığını, avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyecek tutum ve davranış dışında olduğunu belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Şikayetli avukatın kiraladığı taşınmazın kira bedelini ödemediği, ödememek için de yasal yolları kullandığı dosya kapsamı ile tartışmasıdır.

 

Şikayetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özel yaşamlarında da doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde davranmak, mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları’nın 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; eylem tarihlerinde disiplin sicil özetinde tekerrüre esas kesinleşmiş disiplin cezası bulunmadığından itirazın kabulü ile tayin ve takdir olunan üç ay süre ile işten çıkarma cezasının kınama cezasına çevrilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikayetli avukatın itirazının kabulü ile;

 

1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “3 Ay Süre ile İşten Çıkarma Cezası Verilmesine” ilişkin 09.09.2016 gün ve 2015/08 Esas, 2016/06 Karar sayılı kararın kınama cezasına çevrilmek suretiyle kararın düzeltilerek ONANMASINA, Şikayetli avukatın “Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına”,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

 Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy