Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 5, 34, 134, 138) (5237 S. K. m. 62, 142, 145, 168) (5271 S. K. m. 231) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2021/1068

K: 2022/72

T: 23.01.2022

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşılmakla dava dosyası incelendi:

 

Şikayetli avukat hakkında; “Hırsızlık” suçundan açılan kamu davası sonucunda verilen HAGB kararının Baro Başkanlığı’na bildirilmesi üzerine re’sen başlatılan disiplin davasında, eylem sabit görülerek işten çıkarma cezası tayin edilmiştir.

 

Şikayetli savunmasında özetle; HAGB hükmünün bir mahkûmiyet hükmü olmadığını, kişinin hükümlü sayılamayacağını, HAGB hükmünün adli sicil kaydına işlenmediğini, ayrı bir sicilde tutulduğunu, hakkında verilen HAGB kararının Avukatlık Kanunu madde 5/1-a kapsamında bir mahkûmiyet hükmü olmadığını, avukatlığa engel hal kapsamında olmadığını, HAGB kararının staj başvurusu yapılmadan verilmiş ve kesinleşmiş olduğunu, hakkında Baro tarafından açılan şikayet dosyasında herhangi bir işlem yapılmamasını, Avukatlık Kanunu madde 138/1 uyarınca staj başlangıç tarihinden önceki eylem sebebiyle hakkında ceza verilmemesini, aksi kanaat mevcut ise bu takdirde de cezanın asgari hadden verilmesini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında; Baro Yönetim Kurulu’nun 20.11.2020 günlü toplantısında, Avukatlık Kanunu’nun 5, 34, 134, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4.maddesi gereğince Şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle, “Elde veya Üstte Taşınan Eşyayı Özel Beceri ile Almak Suretiyle Hırsızlık” suçundan cezalandırılması istemiyle ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/295 esasına kayden açılan kamu davasında, Mahkemenin 30.04.2019 gün ve 2019/423 karar sayılı ilamı ile; sanık Şikayetli avukatın eylemine uyan TCK’nın 142/2-h, 145, 168/2 ve 62. maddeleri gereğince neticeten 8 Ay 10 Gün Hapis Cezası ile Cezalandırılmasına, CMK’nın 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 08.05.2019 günü kesinleştiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca, “şikayetlinin disiplin kovuşturması konusu eyleminin Avukatlık Kanunu madde 5, 34, 134 ve Meslek Kuralları madde 3 ve 4 hükümlerine aykırı olduğunun kabulü gerekir.

 

Ancak tayin edilecek disiplin cezasında şekli anlamda kesinleşen hüküm ile tespit olunan ve Avukatlık Kanunu madde 5/1-a uyarınca meslekten çıkarma cezasını gerektiren ve suç teşkil eden eylemi sebebiyle şikayetli hakkında tayin olunacak disiplin cezası alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirir mahiyette olmasına karşın, HAGB kararı ve kararın tesisine mesnet hafifletici sebepler ile indirim sebepleri, şikayetlinin etkin pişmanlığı, HAGB kararının hüküm ve sonuçları ile şikayetlinin disiplin sicilinin de şikayetli lehine değerlendirilmesi, tayin olunacak disiplin cezasının üst sınırdan tayin edilmemesi sonucunu doğurmuş, bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın 29.11.2021 tarihli itiraz dilekçesinde özetle, önceki savunmalarını tekrarla bu mezkûr kararın kaldırılmasını talep ettiği,

 

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmüştür.

 

Kurulumuzca yapılan değerlendirmede, Avukatlık Kanunu’nun 134.maddesi; “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Avukatlık Kanunu’nun “Baroya yazılmadan önceki ve meslekten ayrıldıktan sonraki eylem ve davranışlar” başlıklı 138.maddesi, “Baro levhasına kabul ve yazılmadan önceki eylem ve davranışlar, meslekten çıkarma cezasını gerektirmedikçe disiplin kovuşturmasına konu olamaz. Staj dönemi bu hükmün dışındadır.

 

Avukatın, avukatlıktan ayrılması, avukatlığı sırasındaki eylem ve davranışlarından dolayı disiplin kovuşturması yapılmasına engel değildir.” hükmünü amirdir.

 

Avukatlık Kanunu’nun 138.maddesine “Staj dönemi bu hükmün dışındandır.” ibaresinin eklenmesi suretiyle Baro levhasına yazılan bir Avukatın staj dönemindeki eylem ve davranışlarından dolayı meslekten çıkarma cezası gerekmese dahi, disiplin kovuşturmasının konu olabileceği şeklinde düzenleme getirilmiştir.

 

Baro Disiplin Kurulları ve Kurulumuz; (1) Baro levhasına yazılı olan avukatların, (2) Baro Levhasına yazılı olmasa dahi kamu avukatlarının ve (3) Avukatlık mesleğinden ayrılan avukatların, avukatlığı ve avukatlık stajı sırasındaki tüm eylem ve davranışları ile avukatlığı öncesindeki meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylem ve davranışlarından dolayı açılan disiplin kovuşturmalarını incelemekle yetkili ve görevlidir.

 

İnceleme konusu disiplin davasında, hakkında kovuşturma açılan kişi eylem tarihi (29.03.2019) itibariyle avukat veyahut stajyer avukat değildir. Şikayetlinin avukatlık stajına 29.07.2019 tarihinde başladığı dikkate alındığında, Baro Disiplin Kurulu’nun ve Kurulumuzun meslekten çıkarma cezası vermek gerekmedikçe avukatlığa yazılmadan önceki eylemi nedeniyle ilgili avukat hakkında disiplin kovuşturması yapma ve disiplin cezası verme yetkisi bulunmamaktadır.

 

Bu nedenle, itirazının kabulü ile; Avukatlık Kanunu’nun 138.maddesi gereğince Kurulumuzun yargılama ve karar vermek yetkisi bulunmadığından Baro Disiplin Kurulu kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikayetli avukatın itirazının kabulüne; … Barosu Disiplin Kurulu’nun Şikayetlinin “8 Ay 10 Gün İşten Çıkarma Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Avukatlık Kanunu’nun 138.maddesi gereğince eylem tarihinde stajyer avukat olamayan yahut halen avukat olup da avukat olmadan önce meslekten çıkarma cezasını gerektirmeyen bir eylem nedeniyle; şikayetli Avukat hakkında Kurulumuzun yargılama yapma ve karar vermek yetkisi bulunmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

 

2-Kararın onay için, Avukatlık Kanunu’nun 157/7. maddesi gereğince Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine,

 

3-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,           

 

Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy