Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 141) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 24) 
E. 2011/13
K. 2011/294
T. 06.05.2011
Şikayetli avukat hakkında, terör örgütü üyesi olmak suçundan tutuklu olan S.K. ile 04.12.2006 tarihinde Erzurum H tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda görüştüğü sırada, tutukluya içeriğinde “BİNGÖL KARLIOVALI S…TIR, F… DEĞİLDİR, S…TIR” yazılı pusulayı gizlice vererek hukuki yardım amacı dışında soruşturmayı yanlış yönlendirmeye çalıştığı, iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmeyip disiplin cezası tayin edilmemiştir.
Şikayetli avukat savunmasında özetle, müdafisi olduğu H.B./F. Kod adlı sanığın savunmasına ilişkin lehe delil elde etme ve hukuki yardım sunma amacına bağlı olarak Erzurum H Tipi cezaevinde görüştüğü tutuklu bulunan S.K.’nın beyanlarının 6.sayfasında bir eylemle ilgili anlatımlarında Karlıovalı F. Kod adından, aynı sayfada başka bir eylemde ise Karlıovalı S. Kod adından bahsettiğini, bu çelişkinin giderilmesi için S.K. ile görüşürken, görüşme esnasında yazıp verdiği “Bingöl Karlıovalı S…tır, F... değil S…tır” notunun hatırlamaya yönelik bir not olduğu halde sanki örgütsel bir notmuş gibi değerlendirildiğini, S.K.’nın 06.02.2007 tarihinde Cumhuriyet Savcısına tanık sıfatıyla verdiği ifade de kendisine F. isimli kişiyi sorduğunu, kendisinin F. adlı kişiyi örgütte tanımadığını, S. adlı kişiyi tanıdığını, notun görüşme sırasında yazıldığını, kendi ifadesinde geçenin S. olduğunu beyan ettiğini, bu nedenle yapılan görüşmenin mesleğin sınırları içerisinde müvekkili H.B.’ye yardım amaçlı yapıldığını, bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın kendisine isnat edilen eylemleri işlediğine dair dosyada yeterli ve somut kanıtlar bulunmadığından şikâyetin sadece soyut iddialardan oluştuğu, şikâyetli avukat hakkında “Terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçundan açılmış bulunan dava dosyasından beraat kararı verilip kararın kesinleşmiş olduğunun anlaşılması nedeniyle şikâyetli avukat hakkında “Ceza tertibine yer olmadığına” ilişkin karar verilmiş, karara Cumhuriyet Savcılığı tarafından itiraz edilmiştir.
Avukatlık Yasasının “Disiplin kovuşturmasının açılması” başlıklı 141.maddesine göre disiplin kovuşturmasının, Baro Yönetim Kurulu tarafından verilen bir karar ile açılacağı hüküm altına alınmıştır.
Kovuşturma konusu dosyada, Baro Yönetim Kurulunun “Disiplin Kovuşturması Açılmasına Yer Olmadığına” ilişkin kararının kaldırılarak, şikayetli avukat hakkında 1136 Sayılı Avukatlık Yasasının 34.ve 134.maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3, 4, ve 24.maddesi uyarınca değerlendirme yapmak üzere disiplin kovuşturması açılması için dosyanın Baro Başkanlığına gönderilmesine ilişkin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunun 2007/476 Esas, 2007/3848 Karar sayılı ve 25.08.2007 tarihli kararı üzerine, Baro Yönetim Kurulu tarafından bu konuda bir karar verilmemiş, Baro Başkanlığı sadece bir üst yazısı ile dosyanın Baro Disiplin Kuruluna sevk etmiştir. Böylece kovuşturma konusu dosyada iddianame niteliğini taşıyan Baro Yönetim Kurulunun Disiplin kovuşturması açılmasına ilişkin bir kararı bulunmaması Avukatlık Yasasının 141.maddesine açıkça aykırıdır.
Avukatlık Yasasının “Disiplin kurulunda duruşma” başlıklı 144.maddesinde Disiplin Kuruluna gönderilen dosya içinde avukatın sicilinin de bulunacağı belirtildiği halde dosyada şikâyetli avukatın sicil özetinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Avukatlık Yasasının “Ceza kovuşturmasının disiplin cezalarına tesiri” başlıklı 140.maddesinde, şikâyetli avukat hakkında aynı eylemlerden dolayı ceza mahkemesinde dava açılmış ise avukat hakkındaki disiplin kovuşturmasının ceza davasının sonuna kadar bekletileceği belirtilmiş ise de kovuşturma konusu dosyada ceza davasının sonucunu gösteren kesinleşmiş mahkeme kararının bulunmadığı, tespit edilmiştir.
Bu nedenlerle, şikayetli avukat hakkında Baro Yönetim Kurulu tarafından bir karar verilmeden disiplin kovuşturmasının yapılması, şikâyetli avukat hakkında açılmış olduğu anlaşılan ceza davasının sonucu beklenmeden ve kesinleşen mahkeme kararı dosyamız içine konulmadan Baro Disiplin Kurulu tarafından “Ceza tayinine yer olmadığına” ilişkin karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiş, Baro Disiplin Kurulu kararının bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulü ile Baro Disiplin Kurulunun “Ceza Tertibine Yer Olmadığına” ilişkin kararının BOZULMASINA,  oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy