Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 5, 136, 140) (5237 S. K. m. 50, 52, 62, 155, 168) (5271 S. K. m. 231) 
E. 2014/298
K. 2014/362
T. 07.06.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında, Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürlüğü’nün 03.12.2009 gün ve Sayı : B.03.0.CİG.0.00.00.02-110-06-3882-2008/…sayılı “oluru” ile “Müştekinin, ...İnş. Turz. Elek. Elekt. Gıda Teks. Kır. San. Tic. Ltd. Şirketinden olan 24.500 Türk liralık alacağını tahsil etmek üzere şikâyetçinin vekilliğini üstlendiği ve mahkemeye teminat bedeli olarak yatıracağını söyleyerek müştekiden 05.11.2007 tarihinde 1.450 Türk lirası, 12.11.2007 tarihinde 6.000 Türk lirası olmak üzere toplam 7.450 Türk lirasını almasına ve borçlu şirketten alacağı haricen tahsil ettiğini söylemesine rağmen haricen tahsil ettiği parayı ve teminat olarak aldığı 7.450 Türk lirasını müştekiye vermeyerek uhdesinde tuttuğu,” iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat, soruşturma ve kovuşturma aşamasında yapılan tebligatlara rağmen savunma yapmamıştır.
Şikâyetli avukat R.K. vekili avukat B.T.G.’ün esas hakkında savunma yapmadığı, Avukatlık Yasası 140/2. madde gereği ... Barosu Disiplin Kurulu’nun, “Meslekten Çıkarma Cezası İle Cezalandırılmasına” ilişkin 2011/107 Esas, 2011/256 Karar sayılı, 05.10.2011 tarihli kararının bozulması istemli itirazı üzerine kararın TBB Disiplin Kurulu’nun 25.05.2012 gün ve … Esas, … Karar sayılı kararla kararın Avukatlık Yasası 140/2. madde gereği bozulmasına karar verdiği,
Bozma sonrası yapılan 14.03.2014 günlü duruşmada Şikâyetli vekilinin eski beyanlarını tekrarla, disiplin cezası tayinine yer olmadığına karar verilmesini savunduğu görülmektedir.
İncelenen dosya kapsamından; Eylem nedeniyle ... 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/261 esasında “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak “ iddiası ile açılan kamu davasında Mahkeme’nin 07.6.2011gün ve 2011/214 Karar sayılı kararı ile sanığın, menfaat sağlama özel kastı ile hareket ederek hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçunu işlediği sabit görüldüğünden eylemine uyan TCK.155/2, 62, 50/1-a, 52/2-3 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, katılanın zararı karışlanmadığından TCK.168 maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, yeniden suç işlemeyeceği hususunda bir kanaate varılmadığından hakkında CMK. 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin ve TCK.51. maddesindeki cezanın ertelenmesine ilişkin hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına, takdiren 1 yıl hapis ve 120 gün adli para cezası ile mahkûmiyetine, neticeten 11.000,00 TL Adli Para Cezası ile mahkûmiyetine karar verildiği ve kararın Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 11.11.2013 gün ve … Esas, …sayılı kararı ile “Kararın 23.06.2011 tarihinde tebliğ edildiği, 12.09.2011 tarihli temyiz in süreden sonra yapıldığı” gerekçesi ile red ve 11.11.2013 tarihinde kesinleştiği,
Şikâyetli avukat R.K.vekili avukat B.T.G.’ün 02.05.2014 kayıt tarihli itirazında, “... Barosu Disiplin Kurulu tarafından, müvekkilimiz hakkında kesinleşmiş bir ağır ceza mahkemesi kararı bulunması gerekçesine dayanılarak meslekten çıkarma cezası uygulanmasına karar verilmiştir. Ancak disiplin yargılaması sırasında esas yönünden inceleme yapılmamış, müvekkilimizin üzerine atılı suça dair herhangi bir yazılı delil bulunmadığı, müvekkilimiz hakkında ithamlar üzerinden karar verilmiş olduğu hususları dikkate alınmamıştır. Müvekkilimizin işten yasaklanması ve meslekten çıkarılması gibi ağır bir sonuca ulaşılan disiplin yargılamasının sadece şekli bir yargılama olarak yürütülmüş olmasının, müvekkilimizin beyanının alınmamış olmasının adil yargılanma hakkına, Anayasa'ya, temel hak ve özgürlüklere ve Uluslararası Sözleşmelere aykırı olduğunu düşünüyoruz. “ gerekçesi ile karara itiraz ettiği, görülmektedir.
Avukatlık Yasası'nın 5.(a) maddesi "güveni kötüye kullanma suçundan hüküm giymiş olmak" avukatlığa kabulde engel hal olarak sayılmıştır. Şikâyetlinin bu madde kapsamına giren bir suçu işlediği kesinleşen ceza mahkemesi kararı ve dosyadaki tüm kanıtlarla sabittir.
Avukatlık Yasası madde 136/1. maddesinde "5. maddenin a bendinde yazılı bir suçtan kesin olarak hüküm giyme halinde meslekten çıkarma cezası uygulanacağı" hükme bağlanmıştır.
Bu nedenle itirazın reddi ile usul ve yasaya uygun Baro Disiplin Kurulu kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat R.K.vekili avukat B.T.G.’ün itirazının reddi ile ... Barosu Disiplin Kurulu’nun, “Meslekten Çıkarma Cezası Verilmesine Ve Tedbiren İşten Yasaklanmasına” ilişkin 14.03.2014 gün ve 2012/134 Esas, 2014/68 Karar sayılı kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy