Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (6100 S. K. m. 115, 389, 399)  (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 42)

 

E: 2016-525

K: 2016/496

T: 16.07.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Şikayetli avukat N.M. hakkında, “… A.Ş. vekili sıfatıyla şikayetli avukat tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/166 Esas sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir talepli olarak ‘işletme süresinin tespiti ve muarazanın men’i’ davasının açıldığı ve mahkemenin 01.04.2013 tarihli kararı ile tedbir talebinin reddine dair karar verildiği, şikayetli avukatın bir gün sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müracaat ederek tedbir talebinde bulunduğu ve istemin kabulüne karar verildiği, şikayetli avukatın HMK 389 ile 399 maddelere aykırı eyleminin meslek kurallarını da ihlal ettiği” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikayetli avukat önceki yazılı ve sözlü savunmalarında özetle; peş peşe açılan davalarda müvekkilinin haklarım koruma amaçlı olduğunu, ancak ilk başvurulan  Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi tarafından dilekçelerinin okumadığını beyan ettiğini, kendisini Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna şikayet ettiğini, durumu da … Barosu’na bildirdiğini, ortada disiplin suçu oluşturacak bir fiilin olmadığını, işlemlerinin her safhasını da İstanbul Barosu’na bildirildiğini beyan ederek hakkında ceza tayin edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Dosyanın önceden Kurulumuza intikal ettiği, Kurulumuzun 24.10.2015 günlü ve 2015/882 Karar sayılı kararı ile; “şikayetçi vekili Avukat M.Ö. tarafından şikayetçi Bakanlık adına Adli ve İdari yargıda, icra mercileri ve hakemler nezdinde vekil sıfatıyla doğrudan temsil yetkisini haiz olduğunu gösterir yazı örneğinin yahut şikayetçiye ait genel vekaletnamesinin harçlandırılmış ve baro pulu ikmal edilmiş suretinin dosyaya sunulmasından sonra incelenmek üzere Kurulumuza gönderilmesi için dosyanın Barosuna iadesine” karar verildiği,

 

Dosyamız içerisine alınan … Bakanlığı’nın 1198113/010.07.02-... sayılı ve 21.03.2014 tarihli vekil listesinde Avukat M.Ö.’nin adının yer aldığı, böylelikle eksikliğin ikmal edildiği anlaşılmıştır.

 

... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/166 esas sayılı dosyasının tetkikinde; Davacının ... A.Ş., vekilinin şikayet edilen avukat, davalının ... Bakanlığı olup, dava konusunun ‘tespit ve muarazanın men’ine ilişkin olduğu, dosyanın 10.06.2014 tarihinde bilirkişiye tevdi edildiği ve bilirkişilerin 15.10.2014 tarihinde raporu dosyaya ibraz ettikleri, davacı vekili tarafından 29.03.2013 tarihinde talep edilen ihtiyati tedbir talebinin 02.04.2013 tarihli kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verildiği, davalı vekili sıfatı ile Avukat H.K.’nin 08.05.2013 tarihinde cevap dilekçesini ibraz ettiği ve yargılamanın devam ettiği,

 

... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/146 Esas sayılı dosyasının tetkikinde; Davacının ... A.Ş., vekilinin şikayetli avukat, davalının ... Bakanlığı olup, dava konusunun ‘tespit ve muarazanın men’ine ilişkin olduğu ve ihtiyati tedbir talepli olarak 02.04.2013 tarihinde ikame edildiği,

 

03.04.2013 tarihli karar ile ‘İhtiyati tedbir isteminin kabulüne ve davalı … Bakanlığı’nın işletme süresinin 21.04.2013 tarihinden itibaren uygulanmasına ilişkin yazının uygulanmasının tedbir yolu ile durdurulmasına’ karar verildiği, davacı vekilinin görevden ayrıldığı gerekçesi ile Avukat Ş.G.’nin 09.04.2013 tarihinde vekaletini ibraz ile tedbir kararının infazı için kararın tebliğ edilmesinin talep edildiği, şikayet edilen avukat tarafından sunulan 08.04.2013 tarihli dilekçe ile ‘Davacı … A.Ş. tarafından azledilmiş olduğunu ve yetkisiz olarak açmış olduğu davadaki tedbir kararının kaldırılmasını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi’ hususunda talepte bulunulduğu, davalı vekili sıfatı ile Avukat B.G.’nin ‘mükerrer ihtiyati tedbir kararının kaldırılması’ hususunda talepte bulunduğu, Mahkemenin 2013/259 Karar ve 18.04.2013 tarihli kararı ile ‘dava dilekçesinin HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan reddine, derdestlik nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddine göre kararın kesinleşmesi beklenmeksizin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına dair karar verildiği,  

 

Davalı vekili tarafından kararın 30.04.2013 tarihinde temyiz edildiği, Yargıtay ... Hukuk Dairesi’nin 27.11.2014 tarihli kararı ile ‘kararın düzeltilerek onanmasına’ , davacı vekilinin ‘teminatın iadesi’ hususundaki 26.05.2014 tarihli dilekçesi uyarınca 29.05.2013 tarihli karar ile teminatın iadesine dair karar verildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu tarafından; “... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/166 Esas nolu dosyası ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/146 Esas nolu dosyalarının incelenmesinde, şikayet olunan Avukat N.M.’nin müvekkilinin haklarını koruma çerçevesinde talepte bulunduğu, bunların ancak ilgili mahkemelerce değerlendirilmesi gerektiği ve sonuçta kararın ilgili mahkemelerce verileceği düşünülerek, şikayetçinin de bir zararının doğmadığı kabul olunmakla” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikayetli avukat N.M.’nin disiplin sicil özetinde, eylem tarihi (02.04.2013) itibariyle tekerrüre esas; 17.10.2009 kesinleşme tarihli Uyarma Cezasının olduğu,

 

Şikayetçi ... Bakanlığı vekili Avukat M.Ö.’nin 25.06.2015 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki iddialarını tekrarla, şikayetli avukatın eyleminin Avukatlık Yasası’na ve avukatlık meslek etiğine aykırı olduğunu, Avukatlık Yasası’nın 134.maddesi hükmü uyarınca adı geçen avukat hakkında disiplin cezası uygulanması gerektiğinden mezkûr kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, itirazlarının kabulü ile Baro Disiplin Kurulu kararının bozulmasını talep ettiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”   

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”  

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Şikayetli avukatın ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/166 esas sayılı dosyasında 29.03.2013 tarihinde talep edilen ihtiyati tedbir talebinin 02.04.2013 tarihli kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar verildiği, aynı gün ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/146 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talepli olarak 02.04.2013 tarihinde ikame edildiği, tedbire 30.04.2013 tarihinde karar verildiği görülmektedir.

 

Bir Mahkeme kararı var ve yargılama devam etmekte iken aynı konuda bir başka Mahkemeden karar alınmak suretiyle Mahkeme kararı etkisizleştirilmiştir.

 

Şikayetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında işine ve müvekkiline karşı gerekli özeni göstermediği anlaşıldığından, eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin hukuksal değerlendirme isabetsiz olmakla Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddeleri gereği disiplin cezası tayini gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikayetçi ... Bakanlığı vekili M.Ö.’nin itirazının kabulü ile;

 

1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 25.05.2015 günlü ve 2014/521 Esas, 2015/294 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK, Şikayetli avukat N.M.’ın “Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına”,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy