Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 140, 143, 159)

 

E: 2021-239

K: 2021/299

T: 21.04.2021

 

Şikayetli avukat hakkında, “Menfaat çatışması olan kişilerin vekilliğini üstlendiği” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, disiplin kovuşturmasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir.

 

Şikayetçi vekili 09.11.2020 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, şikayetli hakkında yapılan suç duyurusu neticesinde Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 08.05.2020 günlü işlemi ile soruşturma izni verilmemişse de, bu karara karşı Ankara ... İdare Mahkemesinin 2020/1235 esas sayılı dosyası ile iptal davası açıldığını, yargılamanın halen devam ettiğini, bu sebeple Baro Disiplin Kurulu kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

 

Şikayetli 05.02.2021 kayıt tarihli itiraza cevap dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, Ankara … İdare Mahkemesinin 2020/1235 esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Şikayetli avukat hakkında, disiplin davasına konu eylem nedeniyle Adalet Bakanlığı’nca soruşturma izni verilmediği, şikayetçi vekilinin itiraz dilekçesinde Bakanlığın bu işlemine karşı Ankara ... İdare Mahkemesinin 2020/1235 esasına kayden iptal davası açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Baro Disiplin Kurulunca, Ankara ... İdare Mahkemesinin 2020/1235 esasına kayden şikayetçi tarafından açılan iptal davasının sonucunun beklenmesi, iptal kararı verilmesi üzerine Adalet Bakanlığınca soruşturma ve kovuşturma izni verilerek ceza davası açılması ve yapılacak yargılama sonunda mahkûmiyet kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi halinde mahkemece verilecek kesin karar ile dosyadaki diğer delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gibi, iş bu disiplin kovuşturmasının karara bağlanmasından sonra şikayetli avukat hakkında kamu davası açılması halinde yeniden disiplin kovuşturması açılmasının Avukatlık Kanunu’nu 159/3 ve 143. maddeleri uyarınca mümkün olmadığı, aksinin kabulünün ise mükerrerlik sonucu doğuracağı açıktır.

 

Kovuşturmanın derinleştirilmesi zorunlu olduğundan, Avukatlık Kanunu’nun 140/2. maddesinin emredici hükmü gözetilmeden karar verilmesi isabetli bulunmamış ve itirazın kabulü ile Baro Disiplin Kurulu kararının bozulması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

Şikayetçi vekilinin itirazının kabulüne, Baro Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Kovuşturmasının Zamanaşımı Nedeniyle Düşürülmesine” ilişkin 21.09.2020 gün ve 2019/520 Esas, 2020/477 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy