Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 147)

 

E: 2018/93

K: 2018/408

T: 13.04.2018

 

Şikayetli avukat hakkında “Şikayetçilerin müvekkillerini yönlendirerek takip edip sonuçlandırdığı davalardaki vekalet ücretlerinin tahsili amacıyla şikayetçileri azlettirerek kendisine vekaletname çıkarttırdığı” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

 

Şikayetli önceki savunmalarında özetle; iddiaları reddettiğini, aksine şikayetçi avukatların müvekkili olan kişilerin vekaletnamesini almak için yalan beyanda bulunduklarını, daha sonra iradeleri dışında yanlışlıkla şikayetçilere vekalet veren müvekkillerinin durumu fark etmelerinden sonra vekaletleri iptal ettirdiklerini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında soruşturmacı üyenin; şikayetçi avukatların 22.02.2010 ve 11.06.2011 tarihinde yapılmış olan azil ve şikayetli avukata vekaletname çıkartılmasına ilişkin şikayetlerinin Avukatlık Kanunu uyarınca 3 yıllık şikayet süresi geçmiş olduğundan zamanaşımına uğradığı, 17.06.2015 tarihinde A.K. ve C.T. tarafından ... 4.Noterliğinin 00873 yevmiye nolu azilnamesi ile şikayetçi avukatların azledilerek aynı tarihli 09874 yevmiye nolu vekaletname ile şikayet avukatı vekil tayin ettiklerinin görüldüğü, her ne kadar yevmiye numaraları birbirini takip etmekte ise de sadece bu husus şikayetli avukatın kötüniyetli olduğuna veya Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırı davrandığına delalet etmeyeceği, belirtilen nedenlerle sadece birbirini takip eden yevmiye numaralarının şikayetli avukatın özen ve doğruluk kurallarına aykırı hareket ettiğinin ispatı olamayacağından, şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına dair görüş bildirdiği,

 

Baro Yönetim Kurulu’nun 29.09.2016 günlü kararı ile şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiği,

 

Şikayetçilerin itirazı üzerine dosyanın Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kuruluna intikal ettiği, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 04.05.2017 günlü kararı ile ‘Şikayetçi avukatın azledildiği tarih olan 17.06.2015 tarihi ile şikayetli avukata vekaletname verildiği ve vekaletin sunulduğu tarih aynı tarihlerdir, bu nedenle şikayetçi avukatın azledilmesinde şikayetlinin dahil olduğu iddiaları doğrulanmaktadır.’ gerekçesi ile itirazı kabul ettiği, dosyanın disiplin kovuşturması açılması için Barosuna gönderildiği,

 

Baro Yönetim Kurulu’nun 18.05.2017 günlü kararı ile şikayetli avukat hakkında Avukatlık Kanunu’nun 34 ve 134. maddeleri uyarınca değerlendirilmek üzere disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

... 4. Noterliğinin 17.06.2015 gün ve 09874 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile C.T.ve A.K.’nın şikayetliyi vekil tayin ettikleri, ... 4. Noterliğinin 17.06.2015 gün ve 09873 yevmiye sayılı azilnamesi ile C.T.ve A.K.’nın şikayetçi avukatları azlettikleri,

 

... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/208 esas sayılı dosyasının 16.06.2015 ve 07.07.2015 günlü, ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/98 esas sayılı dosyasının 09.06.2008, 10.09.2008, 13.10.2008, 02.03.2009 ve 01.06.2011 günlü duruşma tutanaklarının fotokopisi,

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, “Somut olayda şikayetçi avukatların müvekkillerini ... 4. Noterliğinin 17.06.2015 tarih ve 09873 yevmiye nolu azilnamesi ile azledildikleri aynı noter ve aynı tarihte 09874 yevmiye ile şikayetli avukata vekalet verdikleri hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Mevcut durum karşısında şikayetli avukatın eyleminin Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 39. maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmıştır.” gerekçesiyle oy birliği ile şikayetli hakkında kınama cezası verdiği,

 

Şikayetlinin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikayetçi avukatların kayıt 25.12.2017 tarihli ortak imzalı itiraz dilekçelerinde özetle; ... 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/208 esas sayılı dava dosyasının 16.06.2015 tarihli ilk celsesinde sanıklar A.K., C.T., S.K., S.S., G.P. müdafi olarak hazır bulunduklarını, duruşmada şikayetlinin yanında ücretli olarak çalışmakta olan avukat E.Ö., sanıklar S.K., S.S., G.P. müdafii olduğunu beyan ettiğini, iddia makamı esas hakkında mütalaasında tüm sanıkların atılı suçlardan beraatını talep ettiğini, bu duruşmada vekaletnameleri sunmamız için kendilerine süre verildiğini ve duruşma 07.07.2015 tarihine ertelendiğini, celse arasında 16.06.2015 tarihinde kendilerine vekalet çıkartan G.P., A.K. ve C.T.ve daha önceden vekaletnamesi bulunan S.S. adına çıkartılan vekaletnamelerini 17.06.2015 tarihinde dava dosyasına bir üst yazı ile birlikte sunduklarını, müvekkilleri A.K. ve C.T.’nin kendilerine vekalet çıkardıktan bir gün sonra, ... 4. Noterliği’ nin 17.06.2015 tarih ve 09873 numaralı işlemi hiçbir neden göstermeksizin avukatlıktan azledildiklerini bildirdiklerini, yine A.K. ve C.T.’nin ... 4. Noterliği’ nin 17.06.2015 tarih ve 09873 nolu işlemi şikayetliyi vekil tayin ettiklerini, kendilerine yönelik azilname ve şikayetli adına çıkartılan vekaletnamenin aynı noterlikte birbirini takip eden sayı numaraları ile aynı anda yapıldığını, müvekkilleri A.K. ve C.T.’nin vekalet çıkarttıktan sonra ortada henüz bir gelişme yokken noter kanalı ile kendilerini avukatlıktan azledip akabinde şikayetliyi vekil tayin etmesinde şikayetlinin kendilerine karşı müvekkilleri yönlendirmesi yattığını, beraat eden sanık lehine mahkeme tarafından hükmedilen vekalet ücretini alabilmek ve haksız tutuklama tazminatı davası açabilmek adına şikayetlinin böyle bir yola tenezzül ettiğini, şikayetlinin meslek ilkelerine ve avukatlık kanuna aykırı bu tutumunu daha öncede defalarca tekrar ettiğini, ... 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/153 esas 2010/11 karar sayılı dosyasında müdafiliğini üstlendikleri A.O., U.T., M.A.’nın yargılama neticesinde beraat ettiklerini, mahkemenin beraat kararı sonrasında müvekkillerinin ... 7. Noterliği’ nin 22.02.2010 tarih ve 02764 nolu işlemi ile kendilerini azledip akabinde ve birlikte çalıştığı büro ortağı avukat Ç.T.’nin avukat olarak tayin ettiğini, şikayetlinin beraat eden sanıklar lehine verilen vekalet ücretini ... 11. İcra Dairesi’nin 2010/3023-3024-3026 sayılı dosyaları ile icraya koyup tahsil ettiğini, şikayetli ve avukat Ç.T.’nin bu işlemleri karşısında haklarında disiplin soruşturması başlatılması için ... Barosu Başkanlığı’na yapmış oldukları şikayet üzerine ... Barosu Yönetim Kurulunun 29.07.2010 ve 387 sayılı kararı ile disiplin soruşturması açılmasına yer olmadığına karar verdiğini, ... Barosunu Yönetim Kurulu’nun bu kararı karşısında Barolar Birliğine yapmış oldukları itirazın olumlu sonuçlandığını, şikayetli ve avukat Ç.T. hakkında disiplin cezası verilmesine karar verildiğini, ... 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2008/98 esas sayılı dosyasında sanıklardan H.İ., İ.S. müdafiliği görevini üstlendiklerini, söz konusu dava dosyasında Cumhuriyet Savcısı 13.01.2010 tarihinde mütalaa sunup, müvekkillerden H.İ., İ.S.’nin beraatini talep ettiklerini, iki yıl süre ile takip etmiş oldukları dava dosyasında müdafilik görevini eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmalarına rağmen savcılığın beraat yönündeki mütalaasından sonra müvekkillerden İ.S.’nin ... 7. Noterliğinin 12.07.2010 tarih ve 10337 nolu işlemi ile kendilerini azledip, akabinde şikayetliyi vekil olarak tayin ettiklerini şikayetlinin iddia makamının 13.01.2010 tarihli beraat yönündeki mütalaa sonrası başkaca sanıklardan da vekalet alarak dava dosyasına sunduğunu, söz konusu dava dosyasının 11.06.2011 tarihinde karara çıkmış ve bir kısım sanıklarla birlikte sanıklardan İ.S.’nin de  beraatine ve beraat eden sanıklar yönünden de vekalet ücretine hükmedildiğini, şikayetlinin sadece beraat eden sanık lehine hükmedilen vekalet ücretini alabilmek adına meslektaşı olarak kendilerini azlettirdiğini, ... 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2006/129 esas 2007/181 karar sayılı dava dosyalarında bir kısım sanıklarla birlikte sanık F.T.’nin de avukatlığını üstelendiklerini, yargılama neticesine bir kısım sanıklarla birlikte müvekkil F.T.’nin de beraatına karar verildiğini ancak avukat vekalet ücretine hükmedilmediğini, beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi sebebi ile kararı temyiz ettiklerini, Yargıtay … Ceza Dairesinin 2009/11057 esas ve 2010/6316 karar sayılı ilamı ile beraat kararı verilmesi yönünde düzelterek onama kararı verdiğini, Yargıtay’ın düzelterek onama kararını 02.07.2010 tarihinde ... 6. Ağır Ceza Mahkemesine bildirdiğini, diğer örneklerde olduğu gibi müvekkil F.T.’nin bu karar sonrasında kendilerini avukatlıktan azlederek şikayetliyi avukat olarak tayin ettiğini, bu dosyada da müvekkilin kendilerini azledip şikayetliyi vekil tayin etmesinde yönlendirme olduğunun aşikar olduğunu beyanla şikayetli hakkında daha ağır bir disiplin cezası tesis edilmesini talep ettikleri,

 

Usulüne uygun tebligata rağmen şikayetlinin, şikayetçi avukatların itirazına cevap vermediği

 

Şikayetlinin 01.03.2018 günlü itiraz dilekçesinde özetle; önceki iddialarını tekrarla aleyhine verilen cezanın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür.   

 

Avukatlık Kanunu’nun 147. maddesinde “ Tanık ve bilirkişinin duruşmaya çağrılması veya üyelerden biri tarafından yahut istinabe yoluyla dinlenmesi veya yazılı ifadesinin okunmasıyla yetinilmesi, disiplin kurulunun takdirine bağlıdır. Ancak, bir olayın delili yalnız bir tanığın şahsi bilgisinden ibaret ise, bu tanık her halde dinlenir.” denmektedir.

 

Olayda, 16.06.2015 tarihinde A.K. ve C.T.’nin şikayetçi avukatlara vekalet çıkardığı ve bir gün sonra, ... 4. Noterliğinin 17.06.2015 tarih ve 09873 yevmiye nolu azilname ile avukatları azlettikleri ve şikayetli avukatı ... 4. Noterliğinin 17.06.2015 tarih ve 09874 nolu vekaletname ile vekil tayin ettikleri tartışmasızdır.

 

Şikayetli savunmasında “…Sanıkların beyanlarına göre duruşma sonrası apar topar sanıklar notere götürülüp vekalet çıkarılmıştır. Avukat V.Ö.’ye vekalet çıkarıyorsunuz denmiştir. Bu konuda sanıklar çağrılıp mutlaka dinlenmelidir. Zaten sanıklar vekalet verdikleri avukatları da tanımamaktadırlar. … Sanıklar iradeleri dışında kendilerinden alınan vekaletlerini iptal etmişlerdir. …sanıklar kandırıldıklarını söylemektedirler” demekte ve itirazında da sanıkların dinlenmediğini ifade etmektedir.

 

Olayın özelliği ve şikayetlinin savunması karşısında Disiplin Kurulu’nun tanıkları dinlemeden karar vermesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

 

Bu nedenle, itirazların kabulü, şikayetlinin gösterdiği tanıklar dinlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere Baro Disiplin Kurulu kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü;

 

Şikayetçi avukatların itirazının reddine, şikayetli avukatın itirazının kabulüne, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun Şikayetlinin “Kınama Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 29.09.2017 gün ve 2017/46 Esas 2017/82 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy