Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 5, 31)
E. 2012/673
K. 2013/240
T. 05.04.2013
Şikâyetçi avukat, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/322 Esas sayılı davasında davacılar vekili, şikâyetli avukatında davalılar vekili olduğunu, davanın temyiz aşamasında müvekkillerinden birinin vefat etmesi üzerine mirasçılarına durumu anlatarak vekâletname talep ettiğini, şikâyetli avukatın ise vekâletnamenin usulsüz olduğu, onların yanlış bilgilendirildiği şeklinde iddialarda bulunduğunu, bu tür davranışların akıl ve mantıkla bağdaşmadığını, ayrıca meslek etiğine de aykırı olduğunu, iddia etmesi üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylemin disiplin suçunu oluşturduğu kanaati ile disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat savunmasında, şikâyetçi avukatın yargılama aşamasında müvekkilinin 88 yaşında olmasına karşın akli melekelerinin yerinde olup olmadığı konusunda heyet raporunu sunmadığını, ayrıca açtığı davada ileri sürdüğü … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/863 Esas, 1957/1205 Karar sayılı karar fotokopisinin aslını mahkemeye sunmadığını, heyet raporunu ve “ sözde “ … Asliye Hukuk Mahkemesi kararın kesinleşme şerhli örneğini Baro Başkanlığına sunması gerektiğini, şikâyetçi avukat tarafından bu belgeler Baro Başkanlığına sunulduğu takdirde cezalandırılmasını kendisinin talep ettiğini, bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eylemini Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 5 ve 31.maddelerine aykırı olduğunu kabulle şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, karara şikâyetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikâyetçi avukatın şikâyetli avukatın eşi ile ilgili bir taşınmaz için tapu iptali ve tescili davası açtığı, şikâyetçi avukatın müvekkili E.T’ın lehine karar verilerek davanın kabul ile sonuçlandığı, Yargıtay ilgili dairesince de kararın onandığı ve bu aşamada şikâyetçinin müvekkili olan 90 yaşındaki E.T’ın vefat ettiği,
Bu aşamada şikâyetli avukatın, şikâyetçi avukatın müvekkili E.T’ın mirasçısı S T’a 27.01.2011 tarihinde bir mektup yazarak mektubunda “ … şikayetçi avukatın 90 yaşında ölen ve akli melekelerin yerinde olduğuna dair heyet raporu bulunmadan 11 yıl önce alınmış olan vekaletnameye istinaden dava açtığı, ….açtığı davada delil olarak kullandığı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/863 Esas, 1957/1205 Karar sayılı kararının hiç açılmamış bir dava olduğunu, bu durumun ilgili mahkemenin 19.01.2011 tarihli yazısından anlaşıldığını, …..dosya ile ilgili olarak kendilerine gerçeklerin anlatılmadığını, ….babalarının mirasçıları olarak, akli melekeleri yerinde olduğunu gösterir bir heyet raporu olmadan 11 yıl önce verilmiş olan vekaletname ile açılan tapu iptali davasına katılmak isterler ise ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957 tarihli sahte kararını ibraz etmelerinin gerektiğini…” içeren bilgilendirme mektubunu, şikayetli avukat tarafından şikayetçinin vefat eden müvekkilinin mirasçılarına göndermiştir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesine göre, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdür.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 5. maddesi “ Avukat, yazarken de konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat, hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır. “ 31. maddesi “Avukat, hasım tarafın ancak avukatı ile görüşebilir. ” hükmünü içermektedir.
Şikâyetli avukatın yargılaması süren bir davada, şikâyetçi avukatın müvekkillerine disiplin kovuşturmasına konu mektubu göndererek, şikâyetçi avukatı müvekkillerine şikâyet etmesi, davanın yargılanmasında ileri sürülecek hususları şikâyetçi avukatın müvekkillerine bildirmesi, şikâyetçi avukat hakkında müvekkillerinin olumsuz kanaat edinmesine neden olacak ifadelerde bulunması, Avukatlık Yasasının 34. maddesi ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 5 ve 31. maddelerine aykırı olmakla eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde ve takdir ettiği kınama cezasında hukuki isabetsizlik görülmemiş, kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetli avukatın itirazlarının reddi ile .. Barosu Disiplin Kurulunun “Kınama cezası verilmesine” ilişkin ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy