Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1086 S K. m. 178, 195) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 27, 30, 32) 
Esas No: 2009/46
Karar No: 2009/192
Karar Tarihi: 03.04.2009 
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi avukat, şikâyetli avukatın İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2007/102 Esas sayılı davasına vermiş olduğu 14.03.2007 havale tarihli davaya müdahale dilekçesinde, davacı taraf vekili olarak görünmesine karşın, şikâyetli avukatın dilekçesinde davacı vekili olarak isim ve unvanını yazmadığını, ayrıca şikâyetlinin Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarından 27/1 maddesine aykırı davrandığını ileri sürerek şikâyetçi olmuştur.
Şikâyetli avukat, şikâyet konusu hususun Avukatlık Yasası ve ilgili Yönetmeliğin ihlali kastı taşımadığını, müvekkilin haklarını korumak amaçlı işlemler yaptığını, şikâyetçinin kendisini baskı altına almak istediğini beyan etmiştir.
Şikâyetli avukat hakkında Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 30/1 ve 32. maddesi gereğince açılan disiplin kovuşturması sonucunda şikâyetli avukatın cezalandırılmasına karar verilmiş, karara şikâyetli avukat itiraz etmiştir.
Şikâyetli avukat itirazında, şikâyet konusunun Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurulu tarafından resen değiştirildiği, HUMK 178 ve 195. madde hükümleri arasında taraf vekillerinin adlarının yazılması şartı olmadığını, TBB. Meslek Kuralları arasında da böyle bir zorunluluk bulunmadığı, şikâyetçinin tedbir kararını tebliğ ettirmediği için adının yazılmamasına neden olduğunu, delillerinin toplanmadığını, şikâyetçinin beyanının doğru kabul edilerek ceza verilmesinin masuniyet ilkesine aykırı olduğunu, şikâyete aykırı ve gerçek olmayan bir sebebe dayanılarak verilen kararın bozulması talep etmiştir.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun, şikâyetli avukatın dilekçesinde şikâyetçinin vekil olarak adını yazmamış olmasının disiplin suçu oluşturup oluşturmayacağına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, şikâyetçinin şikâyet ettiği ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 27/1. maddesine aykırı bulduğunu belirttiği davranış dışında bir suçlama ile 30/1 ve 32. maddesi gereğince disiplin kovuşturması açılmasına ve cezalandırılmaya karar verilmiştir.
Baro Yönetim Kurulu ve Baro Disiplin Kurulu şikâyet dilekçesinde yapılan nitelemeyle bağlı kalmayarak şikâyetli avukatın her ne kadar şikâyet konusu ile bağlı değil iseler de, şikâyete konu eylemle bağlıdırlar. Eylem dışına çıkılması, eylemle yaptırım arasındaki yasal bağı koparacağından verilen ceza hukuk dışı bir işlem olacaktır. Bu nedenle cezalandırılan eylemin doğru olarak saptanması gerekmektedir.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eylemini “Mesleki çalışmada avukatlar arasında usule ilişkin işlemlerde ve dosya incelemelerinde dayanışma gereği sayılabilecek yardımlar ve kolaylıkları esirgemezler.” ve “Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun mahkemeye verdiği layiha ve önemli belgelerin birer örneğini (istenmese de) karşı taraf vekili meslektaşına verir.” şeklinde nitelendirmiştir.
Dosya kapsamından, şikâyetli avukatın eyleminin bu tanımlara uymadığı anlaşılmaktadır. Şikâyetli avukat, şikâyete konu davaya müdahale dilekçesinde, davacı ve davalı taraf asilleri yazmış vekillerini yazmamıştır. Özellikle ve bilerek şikâyetçi avukatın isminin yazılmamış olduğunu gösteren bir delil veya karine dosya içinde bulunmamaktadır. Öte yandan yasal kurallar çerçevesinde avukatların usul kurallarını kendilerine göre yorumlayıp davranma hakları bulunduğu da kuşkusuzdur. Davadaki çekişmeyi taraf avukatlarının kendilerine yansıtmaları dava ile özdeşleşme ilkesine aykırıdır.
Öte yandan şikâyet konusu edilen 27/1. madde yönünden de, ortada disiplin suçu oluşmamıştır.
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının kaldırılarak, şikâyetli avukat hakkında “Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” karar vermek gerekmiştir:
Sonuç olarak; Şikayetli avukatın itirazının kabulü ile, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun “Uyarma cezası verilmesine” ilişkin 16.09.2008 tarih ve 2008/ 128 Esas, 2008/ 321 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, incelenecek başka bir husus bulunmadığından Şikayetli Avukat N.D hakkında DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oybirliğiyle karar veridi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy