Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 171) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 4, 33) 
E. 2014/742
K. 2015/10
T. 03.01.2015   
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü
Şikâyetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 05.03.2013 gün ve 68215580-101-05-07-0613-… sayı ile “Bahse konu kamu davasının 21.03.2007, 26/06/2007, 30/10/2007, 26/02/2008 ve 10/06/2008 tarihli oturumlarına mazeret bildirmeksizin katılmadığı gibi, davayı yeterince takip etmeyerek, müvekkili lehine esas hakkında savunmalarını bildirmemek suretiyle müştekinin yasal hak ve menfaatlerini savunmadığı,
Bahse konu tazminat davasının, müvekkili aleyhine açıldığı 14.04.2006 tarihinden itibaren, 27.06.2006 ve 25.11.2008 tarihli oturumlarına katılıp, diğer oturumlara haklı mazeret bildirmeksizin katılmadığı gibi, yeterince takip etmediği davada müvekkili aleyhine olan bilirkişi raporlarına karşı yazılı şekilde itirazlarını içeren beyanlarını bildirmemek suretiyle müştekinin yasal hak ve menfaatlerini savunmadığı,
Bahse konu tazminat davası sonucunda, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne dair müşteki aleyhine verilen 15.09.2011 tarihli, 2011/260 sayılı kararı 06.12.2011 tarihinde tebellüğ ettiği hâlde yasal süresinde temyiz etmediği gibi, karara istinaden müvekkili aleyhine, ... 15. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4755 sayısında icra takibi başlatılmasına neden olduğu iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda şikayetli avukatın “kınama cezası ile cezalandırılmasına” karar verilmiştir.
Şikâyetli avukat önceki savunmalarında ve itirazında özetle, 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde vekillik görevini aksatmadan yerine getirdiğini, karar oturumunda diğer duruşmaları sebebiyle hazır bulunamadığını, şikâyetçinin ceza davası sonuçlandığı halde ücret ödemediğini, ceza davası devam ederken hukuk davasını da takip etmesini istediğinde önce ceza davasının ücretini ödemesini istediğini, Avukatlık Kanunu’nun 259.maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin dolduğunu, 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki 27.06.2006 tarihli duruşmada vekâlet ibraz ederek katıldığını, 14.12.206 tarihindeki keşfe bizzat katıldığını, hukuk davası ile ceza davasının paralel devam ettiğini, ceza mahkemesindeki duruşmaları dava sonuçlanıncaya kadar takip ettiğini, hukuk mahkemelerindeki duruşmalara ise şikâyetçinin bilgisi dahilinde bazen girmediği olduğunu, Ceza mahkemesinde bilirkişinin verdiği 2/8 (% 25) oranındaki şikâyetçinin kusurunun Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 30.04.2007 tarihli raporla da doğrulandığını, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, hak kaybı olmadığını, 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde de şikâyetçinin aynı oranda kusurlu bulunduğunu, kararda davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dendiği için davacı alacağın tamamını icraya koyarak davalıların her birinden alacağın tamamını istediğini, oysa şikâyetçinin sadece %25'inden sorumlu olduğunu, şikâyetin tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, ücret isteğinin ve bu şekilde davayı takip edemeyeceğinin şikayetçiye bildirilmiş olduğunu, bu konuda tanık dinletme talebinin dikkate alınmadığını, şikayetçinin bir ek zararının doğmadığını, şikayeti kendisini azlettiği için kararı temyiz etme imkanı olmadığını, belirtmiştir.
İncelenen dosya kapsamından; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.06.2013 gün ve 68215580-101-05-07-0613…. sayılı “Oluru” ile kovuşturma izni verilmediği,
... 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/1195 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; sanık şikâyetçi müdafi olan şikâyetli avukatın 21.03.2007 tarihli 6, 26.06.2007 tarihli 7, 30.10.2007 tarihli 8, 26.02.2008 tarihli 9 ve 10.06.2008 tarihli 10. celselere katılmadığı ve mazeret bildirmediği, 10.06.2008 tarihli 10. celsede sanık şikâyetçinin neticeten 832,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 26.06.2008 tarihinde şikayetçi sanık vekili şikayetli avukata tebliğ edildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz edildiği, Yargıtay … Ceza Dairesi’nin 2011/2112 Esas ve 2011/5582 Karar sayılı ve 22.11.2011 tarihli kararıyla müteselsilen ibaresi hükümden çıkartılarak yerine sebebiyet verdikleri oranda ibaresinin yazılması suretiyle temyizde düzelterek onama kararı verildiği,
... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/116 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı M.K. vekili Av. F.B.A. tarafından davalılar M.E.D., M.İ.A., R.K.ve A.Z.D. aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/116 Esas sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında şikâyetli avukatın bahsi geçen davalılar vekilliğini üstlenmiş olduğu, 14.04.2006 tarihinden itibaren, 27.06.2006 ve 25.11.2008 tarihli oturumlarına katılıp, diğer oturumlara haklı mazeret bildirmeksizin katılmadığı, yeterince takip etmediği davada müvekkili aleyhine olan bilirkişi raporlarına itiraz etmediği Mahkeme’ce 15.09.2011 tarih, 2011/260 Karar sayılı kararla 3.772,00 TL maddi tazminatın, 7.500,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile 865,00 TL sağlık harcaması ve 350,00 TL ulaşım bedelinin davalılardan tahsiline karar verildiği, bu kararın ... 15. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4755 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiği,
Şikâyetçi tarafından şikâyetli avukata 03.01.2012 tarihli ihtarnamenin gönderildiği,
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde herhangi bir disiplin cezasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukatın ... 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/1195 ve özelikle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/116 Esas sayılı dosyalarına vekâlet sunmasına karşın gerekli özeni göstermeyerek duruşmalara katılmadığı ve Mahkeme’nin 15.09.2011 gün ve 2011/260 Karar sayılı kararını temyiz etmeyerek davanın kesinleşmesine sebebiyet verdiği dosya kapsamı ile tartışmasızdır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak, aldıkları görevi sonuna kadar özenle yapmak zorundadır.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34. 134, 171. Ve TBB Meslek Kuralları 33, 4. maddelere aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde olmakla Şikâyetli avukat İ.Ç.’ın itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat İ.Ç.’ın itirazının reddi ile;
1-... Barosu Disiplin Kurulunun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 07.06.2014 günlü 2013/30 Esas, 2014/49 Karar sayılı kararının ONANMASINA,
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy