Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E: 2017/514

K: 2017/1034

T: 08.12.2017

 

Şikayetli avukat hakkında; “İcra emrinin şikayetliye tebliğ edildiği ama şikayetli avukatın muhatabın vekili olmadığı gerekçesiyle icra emrini tebellüğden imtina edip, mesleğe güven ve meslek itibarını zedelediği” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

 

Usulüne uygun tebligata rağmen soruşturma aşamasında şikayetli avukat savunma vermemiştir.

 

Şikayetli avukat kovuşturma aşamasındaki savunmasında özetle; kendisinin temsil ettiği müvekkilin haklarını savunma yükümlülüğü altında bulunduğunu ve bunu yaptığını, kendisinin sözlü talimat üzerine davalı şirketin faaliyet alanı ve unvanı değiştiğinden icra takibi ile ilgili bu unvan altında şirketin temsilcisi olarak eldeki vekalet ile işlem yapmasının mümkün olmadığını, ... icra dairesinden gönderilen icra emri ve diğer tebligatları almadığını ve iddia edildiği gibi disiplin yönünden sorumluluk gerektirecek fiilinin bulunmadığını bütün bu sebeplerle hakkında disiplin cezası verilmemesini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında Baro Yönetim Kurulu’nun 01.07.2016 günlü kararı ile şikayetli avukat hakkında Avukatlık Yasası’nın 34, 134, TBB Meslek Kuralları’nın 3 ve 4 maddeleri uyarıca değerlendirme yapılmak üzere disiplin kovuşturması açılmasına oybirliği ile karar verildiği,

 

... Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından gönderilen 04.11.2016 gün ve 8882 sayılı yazıda … 912 sicil numarasına 10.10.2001 tarihi ile kayıtlı … İşletmeciliği Turizm Ticaret Ltd. Şti unvanlı firmanın 31.07.2015 tarihi ile unvan değişikliği yaptığı ve şirketin … Turizm Ticaret Ltd. Şti olduğunun bildirildiği,

 

… 1. Noterliği tarafından 28.12.2016 gün ve 2016/718 sayılı yazıda 2007-2016 yılları arasında bilgisayar kayıtlarının tetkikinde şikayetli avukata ait bir azilname işlemine rastlanmadığı,

 

Baro Disiplin Kurulu’nun “…vekil sıfatıyla yer aldığı davanın kararının şikayetliye 04.04.2016 tarihinde tebliğ olduğu, aynı karara karşı 22.03.2016 günü kararın bozulması istemiyle temyiz başvurusunu yaptığı halbuki kararda şikayetli avukatın vekil olarak temsil ettiği şirketin unvan değişikliğinin 31.07.2015 günü gerçekleştiği, somut durum itibarı ile vekalet görevinin vekalette yazılı kısıtlamalar dışında belli alanlara hasredilmesinin mümkün olamayacağı ve somut olayda lehe olan hususlarda vekalet görevinin kullanılmış ama aleyhe olan hususta vekalet görevinden imtina edildiği…” gerekçesiyle hakkında kınama cezasına karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinde tekerrüre esas ceza olmadığı,

 

 Şikayetli avukatın 12.06.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; TBB Disiplin Kurlunun aleyhine tesis edilen bu kararı bozacağını düşünmediğin çünkü ... Barosu Yönetim ve Disiplin Kurulu ile TBB Disiplin Kurulunun aynı fikir yapısı içinde olduğunu, sırf usulî eksiliğin giderilmesi için bu itirazı yaptığını beyan ettiği görülmüştür.

 

Avukatlık Yasası’nın 34.maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Yasası’nın 134.maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.” hükümlerini amirdir.

 

Şikayetli avukatın, davalı işveren şirket vekili olarak takip ettiği davalar karara çıktıktan sonra kararları temyiz ettiği halde, alacakların icrası aşamasında davalı şirket ve vekil olarak kendi adına düzenlenen icra emirlerine ilişkin tebligatları, şirket vekilliği görevinin sona erdiği gerekçesiyle iade ederek takibin kesinleşmesini geciktirdiği, şikayetli avukata müvekkili tarafından azilname gönderilmediği gibi, şikayetlinin dosyadan istifa da etmediği, şikayetlinin vekilliğini üstlendiği davalı şirketin unvan değişikliğini 31.7.2015 tarihinde yaptığı, şikayetli avukata vekil sıfatıyla takip ettiği dosyadaki kararın 04.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, bu karara karşı 22.3.2016 tarihinde kararın bozulması talebiyle temyiz başvurusunda bulunduğu, şikayetlinin lehe olan hususlarda vekalet görevini kullandığı, aleyhe olan icra emrinin tebliğ alınması esnasında şirket vekilliği görevinin sona erdiğini ileri sürerek tebligatları iade ettiği anlaşılmaktadır.

 

Bu durumda şikayetlinin eylemlerinin kamu hizmeti ve serbest meslek olan avukatlık mesleğinin özüne ve amacına aykırı olduğu, şikayetlinin eylemlerinin yukarıda açıklanan Yasa ve Meslek Kuralları karşısında disiplin suçu oluşturduğundan, şikayetlinin savunma ve itirazlarına itibar edilmemiş, Baro Disiplin Kurulu tarafından yapılan hukuksal değerlendirme yerinde görülerek itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

 Gereği düşünüldü:

 

1-Şikayetli avukatın itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 17.02.2017 gün ve 2016/11 Esas, 2017/6 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy