Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 171) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2010/569
K. 2011/64
T. 28.01.2011
Şikayetli avukat hakkında, şikayetçinin sanık olarak yargılandığı Denizli 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/383 Esas sayılı davasında verilen 2 yıl 4 ay hapis ve 1.000,00.- YTL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 28.11.2006 tarihli karara ait temyiz dilekçesini yasal süre geçtikten sonra 06 Aralık 2006 tarihinde vermesi nedeniyle cezanın kesinleşmesine sebep olduğu, iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında, şikayetçinin yargılandığı davada daha önce verilen mahkumiyet kararını temyiz etmesinden sonra dosyanın Yargıtay’ca ele alınıp Ceza Yasasındaki değişiklik sebebiyle sanık lehine olan ceza hükümlerinin mahkemece takdiri ve gerekliliğinden bahisle kararın bozulduğu, yerel mahkemece sanığın lehine olan 765 sayılı Yasa hükümleri uygulanarak bidayette verilen kararın aynısının verildiğini, bu nedenle ilk karar göz önüne alındığında şikayet konusu kararın geç temyiz edilmesi nedeniyle herhangi bir zararın oluşmadığını, bir an için kararın süresinde temyiz edilmiş olması halinde de karar daha önce Yargıtay incelemesinden geçtiğinden sonucun değişmeyeceğini bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın eylemini sabit görerek uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, karara şikayetçi ve şikayetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve Yargıtay On birinci Ceza Dairesinin 17.09.2007 tarihli ilamından, sanık müdafii olan şikayetli avukatın 28.11.2006 günü yüzüne karşı tefhim olunan hükmü yasal süre geçtikten sonra 06.12.2006 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşılmakla temyiz isteminin reddine karar verildiği, kararın bu nedenle kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Avukatlık Yasasının 34.maddesi, avukatların, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlü olduklarını, aynı Yasanın 171.maddesinin ise, avukatın, üzerine aldığı işi sonuna kadar takip etmesi gerektiğini, hüküm altına almıştır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3.maddesine göre “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.” ve 4. maddesine göre de “Avukat mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.”.
Şikayetli avukatın, müvekkili hakkında verilen mahkumiyet kararını geç temyiz etmesi, Avukatlık Yasasının 34. maddesinde yer alan özen ve doğruluk ilkelerine aykırı olduğu gibi, 171.maddesindeki işi sonuna kadar takip etme yükümlülüğüne, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3.maddesinde yer alan “işini tam bir sadakatle yürütme” ve 4.maddesinde yer alan “mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınma” yükümlülük ve ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca, savunmada belirtildiği gibi mahkumiyet kararı temyiz edilmiş olsa dahi sonucun değişmeyeceği şeklindeki açıklama, Avukatlık mesleğinin kamu görevi olması, müvekkilinin işini temyiz etmek de dahil olmak üzere sonuna kadar takip etme yükümlülüğünün bulunması karşısında şikayetli avukatın eyleminin hukuka aykırılığını ortadan kaldırmaz.
Şikayetli avukatın eylemi Avukatlık Yasasının 34, 171.maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3 ve 4.maddesine aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturduğundan Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde hukuka aykırılık görülmemiş ise de, eylemin Avukatlık Yasasının altıncı kısmında yer alan 34.maddeye de aykırı olması sebebiyle Avukatlık yasasının 136/1.maddesi uyarınca en az kınama cezası tayini gerektiğinden Baro Disiplin Kurulunun “Uyarma” cezasının “kınama” cezasına çevrilmesi suretiyle kararının düzeltilerek onanmasına, karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçinin itirazının kabulü, şikayetli avukatın itirazının reddi ile, Baro Disiplin Kurulunun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin kararının “Kınama cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikayetli Avukat D.Ş.İ’nin KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy