Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 2, 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2017-72

K: 2017/454

T: 20.04.2017

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Şikayetli avukat hakkında, “… vekili sıfatıyla şikayetlinin başlattığı … İcra Müdürlüğünün 2013/5263 esas sayılı dosyasına yapılan itiraz üzerine takibin durduğu halde sürekli olarak şikayetçinin arandığı, rahatsız edilmek istemediğini ve itirazın iptali davası açabileceklerini belirtmesine rağmen neredeyse her ay aranmak suretiyle taciz telefonlarına maruz kaldığı, şikayetlinin iptal davası açmadığı gibi takip dosyasını kapattığı, buna karşın şikayetçinin hala daha rahatsız edildiği” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikayetli önceki savunmalarında özetle; Şahsi olarak şikayetçiye mesaj yahut göndermediğini, borcun tahsili yönünde gönderilmiş olan sadece bir SMS’in bulunduğunu ve tekrara düşülmediğini, SMS’te de huzur bozmaya yönelik bir kastının olmadığını, icra dosyasında fiziki olarak bulunmayan itirazın UYAP sisteminde de yer almamış olduğunu ve tarafına da tebliğ edilmemiş olduğunu, bu durumların nazara alınarak savunmasının kabulü ile şikayetin reddi ve hakkında caza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talep edilmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Baro Yönetim Kurulu’nun 05.05.2016 günlü toplantısında Avukatlık Yasası’nın 34, 134, TBB Meslek Kuralları’nın 3 ve 4. maddeleri uyarınca, şikayetli hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikayet dilekçesinde; şikayetli tarafından şikayetçiye gönderildiği iddia edilen kısa mesajda; “Sayın T.K. ... borcunuzla ilgili haciz işlemleri başlatılmıştır. İşlemi durdurmak için 05…” yazılı olduğunun belirtildiği, SMS ekran çıktılarının dosyamız içerisinde yer almadığı,

 

… İcra Müdürlüğü’nün 2013/5263 sayılı dosyasına ilişkin 08.04.2013 tarihli ödeme emrinin, dosyaya ilişkin UYAP ekran görüntüsünün, şikayetçi borçlu vekilinin itirazın şikayetli alacaklı vekiline tebliğini talebini içeren 17.06.2014 tarihli dilekçesinin UYAP çıktısının örneklerinin dosyamız içerisinde yer aldığı,

 

Baro Disiplin Kurulu tarafından; “…Şikayetli avukatın da savunmasında bildirdiği üzere SMS’lerin takipten ve takibe itiraz sonrasında gönderildiği dosya kapsamı ile tartışmasızdır.

 

Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun, 31.01.2015 tarih, 2014/814 Esas, 2015/88 Karar, sayılı Karar’ında belirtildiği üzere; “Borçlu yararına olduğu düşünülse dahi takip sonrasında yapılacak bütün yazışmaların İcra Müdürlüğü aracılığı ve karşı taraf vekili ile yapılması, uyarının taciz boyutlarına varmaması gerekir.”

 

Yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında ve yukarıda belirtilen gerekçelerle şikayetli Avukatın işine karşı gerekli özeni göstermediği anlaşıldığından, eyleminin disiplin suçu oluşturduğu...” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinin dosyamız içerisinde yer almadığı,

 

Şikayetlinin 12.01.2017 kayıt tarihli duruşma talepli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, itiraz üzerine takibin durması ile icra dairesinde avukatın hiçbir talepte bulunamayacağını, durmuş bir takipte icra dairesinin yapacağı herhangi bir yazışmanın olmayacağını bu sebeple kararın gerekçesinin hukuki dayanağı olmadığını, dosyada itiraz edildiğine dair bilgi sahibi olmadıklarını, dolayısıyla şikayetçinin huzurunu bozma gibi bir kastının bulunmadığını, öncelikle haksız cezanın kaldırılmasını, aksi kanaat hasıl ise verilen cezanın uyarma cezasına çevrilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Şikayetli avukat duruşma talep etmekte ise de Avukatlık Yasası’nın 157/2. maddesi “Ancak, işten veya meslekten çıkarma cezasına yahut işten yasaklamaya dair kararların incelemesi sırasında, ilgili avukatın isteği üzerine veya kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir” hükmü gereği, duruşma yapılması yasal olarak olanaksızdır.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”,

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Şikayetli avukatın savunma dilekçeleri de göz önünde bulundurulduğunda itiraz halinde uzun bir yargı süreci yaşanılacağı açıkça kabul edildiği ve salt bu nedenle müvekkil alacağının kısa sürede tahsili amaçlı olarak SMS gönderildiği tartışmasıdır.

 

Avukat, Avukatlık Yasası’nın 2. maddesi gereği sorunları hukuk kurallarının öngördüğü kural ve çerçeve içinde çözmek, adaletin gerçekleşmesine yardımcı olmak zorundadır.

 

Şikayetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikayetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları’nın 3, 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikayetli avukatın itirazının reddi ile;

 

1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 26.12.2016 gün ve 2016/2 Esas, 2016/4 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy