(1136 S. K. m. 34, 134, 135, 158) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)

E: 2021/1092

K: 2022/96

T: 04.02.2022

İtirazın süresinde olduğu anlaşılmakla dava dosyası incelendi:

Şikayetli avukat hakkında, ‘Şikayet edenin borcu bulunmamasına veya zamanaşımına uğramış olmasına rağmen, hali hazırda bir icra takibi de olmadığı halde şikayetçiye, borcun tahsili amacı ile baskı ve taciz yaratacak nitelikte kısa mesajlar gönderdiği’ iddiası üzerine başlatılan disiplin davasında, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Şikayetli yazılı savunmasında özetle, şikayetçinin müvekkili şirkete olan borcundan dolayı hakkında …  İcra Müdürlüğü 2007/10370 esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, söz konusu mesajların bilgilendirme amacı ile gönderildiğini ve mesaj içeriklerinin yasal mevzuata uygun olduğunu, herhangi bir suç işleme veya rahatsızlık verme kasıtlarının bulunmadığını, kaldı ki suç unsuru da bulunmadığını, hakkında benzer konularda evvelce yapılan yargılama ve disiplin yargılaması sonucunda beraat ve ceza tayinine yer olmadığına dair verilen kararların mevcut olduğunu belirtip, haksız şikayetin gereğinin yapılmasını talep etmiştir.

Şikayetli vekili sözlü savunmasında; “Yazılı savunmalarımızı tekrar ederiz, müvekkilim hakkında disiplin cezası verilmemesini talep ediyoruz.” demiştir.

İncelenen dosya kapsamından, Baro Yönetim Kurulu’nun 28.03.2019 günlü toplantısında şikayetli Avukatlık Kanunu’nun 34 ve 134. maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi uyarınca Şikayetli Avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

… İcra Müdürlüğü 2007/10370 esas sayılı dosyasına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosya münderecatında yer almadığı,

Şikayetçiye gönderilen 4 adet SMS örneğinin dosya içerisinde yer aldığı, SMS içeriklerinde; ilgili icra dosyasına ödeme yapmaması durumunda, şikayetçinin güncel adresine haciz yapılacağı, evde olmaması durumunda, kapısının polis eşliğinde ve çilingir yardımıyla açılacağı, şikayetçi adına kayıtlı banka hesaplarına bloke konacağı, maaş, araç ve gayrimenkule ilişkin haciz işlemlerinin başlatılacağı ile şikayetçi hakkında hapisle tazyik davası açılacağı ibarelerinin yer aldığı,            

Talep gibi incelemenin duruşmalı yapıldığı, Baro Disiplin Kurulu’nca “Karşı çıkma hakkı saklı kalmak kaydıyla şikayet konusu mesajların alacağı tahsili yönelik olması aynı zamanda icra masraflarının da artmaması nedeniyle böyle bir yöntemin izlendiği, bu yönteminde borçlu lehine olabileceği, eylemin bakı ve taciz boyutunda olmadığı düşünülerek, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı anlaşıldığından şikayetli avukatın eylem ve işlemlerinde 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırı bir durum saptanmadığından, şikayetli avukat hakkında Ceza Verilmesine Yer Olmadığına” karar verildiği,

Şikayetli Avukatın disiplin sicil özetinde tekerrüre esas ceza olmadığı,

O yer Cumhuriyet Başsavcılığının 08.10.2021 tarihli itiraz dilekçesinde, şikayete konusu hususun, bilgilendirme amacını aştığı, baskı ve taciz boyutuna ulaştığı ve kararın usul ve yasaya aykırı görüldüğü belirtilerek, kararın kaldırılmasını talep ettiği,

Şikayetli avukat vekilinin itiraza cevabında özetle, itiraza konu kararda hukuka aykırılığın tespit edilmediğini, şirketten gelen dosyaların bir kısmının sonradan tevdi yoluyla geldiğini, dolayısıyla her bir borç için icradaki tespitlerinin yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, şikayetçinin şirketin borçlularından sadece biri olduğunu, kendisine bir kastın mümkün olmadığını, yapılan bildirimlerin “ödeme yapıldıysa veya yasal süresinde itiraz edildiyse dikkate almayınız” uyarısıyla yapıldığı, hukuki dayanaktan yoksun itirazın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.             

Avukatlık Kanunu’nun 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”  

Avukatlık Kanunu’nun 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.” hükümlerini amirdir.       

Avukatlık, kolektif bir itibar mesleğidir. Bu itibardan yararlanmak her avukatın hakkı olduğu gibi, bu itibarı korumak ve lekelenmesine izin vermemekte her avukatın yükümlülüğüdür.

Hali hazırda bir icra takibi de olmadığı halde SMS içeriklerinde; ilgili icra dosyasına ödeme yapmaması durumunda, şikayetçinin güncel adresine haciz yapılacağı, evde olmaması durumunda, kapısının polis eşliğinde ve çilingir yardımıyla açılacağı, şikayetçi adına kayıtlı banka hesaplarına bloke konacağı, maaş, araç ve gayrimenkule ilişkin haciz işlemlerinin başlatılacağı ile şikayetçi hakkında hapisle tazyik davası açılacağı hususlarının da yer aldığı dikkate alındığında; Şikayetlinin, borcu bulunmamasına veya zamanaşımına uğramış olmasına rağmen şikayetçiye, borcun tahsili amacı ile baskı ve taciz yaratacak nitelikte kısa mesajlar gönderme şeklindeki eyleminin Avukatlık Kanunu’nun 34, 134, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 ve 4.maddesine aykırı olması nedeniyle; Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan değerlendirme yerinde görülmemiştir.

Bu nedenle Avukatlık Kanunu’nun 158.maddesindeki “Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu ve barolar disiplin kurulları, gösterilen delilleri, soruşturma ve duruşmadan edinecekleri kanıya göre serbestçe takdir ederler. Bu kurullar disiplin cezalarının verilmesinde; avukatlık onurunu, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarını ve itibarını korumak, mesleğin amaç ve gereklerine ve adalete uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak ilkelerini göz önünde tutarlar.” hükmü gereği avukatlık mesleğinin önem ve özelliği de dikkate alınarak itirazın kabulü ile kararın kaldırılması, Avukatlık Kanunu’nun 135/1.maddesi gereğince şikayetlinin uyarma cezası ile cezalandırılması gerekmiştir.

Gereği düşünüldü:

1- O yer Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulü ile, … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin kararının KALDIRILMASINA, şikayetli avukatın UYARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy