Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 157) (5271 S. K. m. 131, 223) (5237 S. K. m. 73, 131) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 5, 6)

 

E: 2016-412

K: 2016/429

T: 05.06.2016

 

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 20.05.2016 gün ve 92358809-… sayılı “Olur”u ile Kurulumuzun 26.03.2016 gün ve 2016/36 Esas, 2016/236 Karar sayılı kararı, “Şikâyet edilen Avukat hakkında, disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle Bakanlığımızca soruşturma ve kovuşturma izinlerinin verilmesi üzerine açılan ceza davasında ... Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen beraat kararının, Yargıtay ... Dairesi tarafından eylemin sabit olduğu ve hakaret suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verildiği anlaşılmıştır.

 

Meslek Kurallarının 5 ve 6. maddelerinde, avukatların düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamaları ve iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgili olmaları gerektiği hükme bağlanmıştır.

 

Bu kapsamda, müşteki Avukat S.B.’nin anılan davada ‘hakaret, hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlâl ve tehdit’ suçlarından yargılandığı ve söz konusu ifadelerin dava ile ilgisinin bulunmaması nedeniyle iddia ve savunma sınırlarını aştığı nazara alındığında eylemin sabit olduğu ve ceza yasası hükümlerinden ayrı olarak başlı başına Avukatlık Kanunu 34 ve 134. maddeleri ile Meslek Kurallarının 5 ve 6. maddelerine aykırı olduğu gözetilmeden itirazın reddine karar verilmesi yerinde bulunmamıştır.” gerekçesi ile Avukatlık Yasası’nın 157/7. maddesi gereği bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmiştir.

 

Geri gönderme gerekçesi ile birlikte dosya yeniden incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Şikâyetli avukat F.Ş. hakkında, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.05.2011 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.02-101-… sayılı “Olur”u ile; “Katılan R.D. vekili sıfatıyla takip ettiği ve müşteki S.B.’nin hakaret, hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlâl ve tehdit suçlarından sanık olarak yargılandığı ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/179 esasına kayden görülen kamu davası sırasında mahkemeye sunduğu tarihsiz dilekçede, şikâyetçiye yönelik olarak ‘Sanık daha önce de yaşadığı gece hayatını bu olaylardan sonra artırmaya başlamış ve gece hayatı, alkol ve aldatmaları artarak devam etmiştir. Sanık, katılanı alenî olarak aldatmaya devam etmiş, bu husus tüm arkadaş ve iş çevresinde bilinir hâle gelmiştir... Katılan müvekkilin sonradan (müşterek çocukları) F.A.’dan öğrendiği kadarıyla o gece otelde başka bir kadın ve F.A. ile aynı otelde kalmıştır... F.A. bu yönlendirmelerle annesine karşı saldırganlaşmış ve 04.01.2010 gecesi sanığın azmettirmesiyle katılanı gece uyurken bıçakla öldürmeye çalışmıştır... Sanık çocuğa örnek olacak bir hayat sürmediği gibi, örnek olacak davranışlar da sergilememektedir. Sanık velâyeti aldıktan sonra da alkol ve gece hayatına düşkünlüğüne devam etmektedir. Bu konuda ve ...’da birden fazla yabancı uyruklu bayanlarla otellerde âlem yaptığına dair de yine tanık ve sair delillerimiz mevcuttur. Ayrıca sanık iş hayatında dahi istikrarlı davranamıyor olup, sürekli iş ortağı ve sekreter değiştirmekte olup, bu konularda sürekli yeni iş ortağı veya sekreter konusunda ilânlar vermektedir. Hatta sanık hakkında alkollü araç kullanmaktan dolayı iki kez yasal işlem yapılmış ve ehliyetine el konulmuş ve hatta akabinde de sürücü belgesiz araç kullanmaktan yine yasal işlem yapılmıştır.’ şeklinde iddia ve savunma sınırlarını aşan ifadelere yer verdiği” iddiasıyla kovuşturma izni verilmesi ve şikâyetçinin 10.01.2011 kayıt tarihli şikâyet dilekçesi üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikâyetli avukat önceki savunmalarında özetle; Disiplin soruşturması açılan şikâyetle ilgili ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/301 Esas sayılı dosyasında 10.05.2012 tarihli duruşmasında hakkında beraat kararı verildiğine ilişkin kararı ibrazla, hakkında disiplin cezası verilmemesine karar verilmesini, bozma sonrası ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/13 Esas, 2015/88 Karar sayılı 17.03.2015 tarihli kararı ile şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçmesi nedeniyle düşmesine karar verildiğini, hakkında açılan disiplin kovuşturmasında meslek ilkelerine aykırı bir davranışının olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/301 Esasına kayden “Hakaret” ve “Görevi Kötüye Kullanma” suçlarından yapılan yargılamasında, Mahkemenin 10.05.2012 gün ve 2012/144 sayılı kararı ile sanığın her iki suçtan ayrı ayrı beraatine karar verildiği,

 

Kararın katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin 23.10.2014 gün ve 2013/4698 Esas ve 2014/10075 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan beraat kararının onanmasına, …kullanılan ifadelerin dava ile ilgisi ve yararı bulunmadığı ve savunma sınırının aşıldığı, hakareti oluşturan bu sözler nedeniyle sanığın savunma dokunulmazlığından yararlanmasının mümkün olmadığı, yüklenen hakaret suçunun tüm unsurlarıyla oluştuğu nazara alınmadan hakaret suçundan verilen beraat kararının bozulmasına karar verildiği,

 

Bozma sonrası ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/13 Esas sayılı dosyası ile “Hakaret” suçundan yapılan yargılamada, Mahkemenin 17.03.2015 gün ve 2015/88 Karar sayılı ilamı ile atılı suç şikâyete tabi olup vaki şikâyetten vazgeçme nedeniyle TCK’nın 131 ve 73/4 üncü maddeleri delaletiyle CMK’nın 223/8 inci maddesi gereğince düşmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 11.05.2015 günü kesinleştiği,

 

Mahkeme tarafından “Mahkememizce bozma yasa ve usule uygun bulunarak bozma ilamına uyulmuş ise de, bozmadan sonraki aşamada duruşma hazırlığı evresinde katılanın ... Ağır Ceza Mahkemesi kanalı ile göndermiş olduğu kimlik tespiti yapılmış dilekçesi ile sanık hakkındaki şikâyetten vazgeçtiğini bildirmiş olması ve atılı suçun şikâyete tabi olması nedeniyle CMK’nın 73/4 maddesindeki ‘[4] Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.’ şeklindeki hüküm gözetilerek atılı hakaret suçunun CMK’nın 131 inci maddesi gereğince şikâyete bağlı suçlardan olduğu da gözetilerek sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar vermekte kanuni ve vicdani zorunluluk görülmüş” gerekçesiyle hüküm kurulduğu,

 

Şikâyetli avukatın, 08.01.2015 kayıt tarihli dilekçe ile 22.12.2014 tarihli protokol ile tüm dava ve şikâyetlerinden karşılıklı vazgeçeceklerine ilişkin anlaşma gereğince şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçtiğini beyanla hakkında açılan disiplin kovuşturmasına ivedilikle son verilmesini talep ettiği, ekinde 22.12.2014 tarihli “Protokol ve Sulh Sözleşmesi”ni dosyaya sunduğu, Protokol taraflarının K.D., M.F.U., Avukat S.B. ve Avukat F.Ş. ve ... Tic. Ltd. Şti olduğu, protokolün 4.4 maddesinde … Barosunda Av. F.Ş. ve Av. S.B. arasında karşılıklı şikâyetlerden vazgeçilmesinin de kararlaştırıldığı,

 

Şikâyete konu dilekçenin konusunun “mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal ölümle tehdit olan” ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/179 esasına kayden görülen kamu davası olduğu,

 

Şikâyetli avukat F.Ş.’nin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.11.2015 tarihli itiraz dilekçesinde; ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/38 Esas, 2013/414 Karar sayılı ilamıyla verilen beraat kararının Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin 23.10.2014 tarih, 2013/4698 Esas, 2014/10075 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda mahkemece şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verildiği anlaşılmasına rağmen, ayrıntıları Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin 23.10.2014 tarih, 2013/4698 Esas, 2014/10075 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, şikâyetli avukatın, … Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçesinde belirttiği ifadelerle savunma sınırını aşarak müştekiye hakaret ettiği ve bu durumun 1136 Sayılı Yasa’nın 34. maddesine ve Meslek Kuralarına aykırılık oluşturmasına rağmen disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmekle, bir kere de Kurulumuzca incelenerek, verilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle itirazen kaldırılmasına karar verilmesinin kamu adına istendiği görülmektedir.

 

Dosya kapsamına göre şikâyetli avukat ile şikâyetçinin olay öncesi eş oldukları, bu nedenle aralarında çıkan geçimsizlik sonucu karşılıklı birtakım davaların açıldığı, kullanılan sözlerin bu amaçla savunmayı güçlendirmek amacıyla yazıldığı, ancak bu sözlerin Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin 23.10.2014 gün ve 2013/4698 Esas ve 2014/10075 Karar sayılı ilamında bildirildiği üzere “…kullanılan ifadelerin dava ile ilgisi ve yararı bulunmadığı ve savunma sınırının aşıldığı, hakareti oluşturan bu sözler nedeniyle sanığın savunma dokunulmazlığından yararlanmasının mümkün olmadığı,” gerekçesi karşısında hakaret olduğu görülmektedir.

 

Adalet Bakanlığı geri gönderme gerekçesi Kurulca tartışılmış 4 üye önceki kararda ısrar edilmesi, 3 üye de Bakanlık görüşü doğrultusunda işlem yapılması yönünde oy kullanmıştır. Bu durumda Avukatlık Yasası 157/7. maddesi gereği 2/3 çoğunluk oluşmadığı ve Bakanlık görüşü kabul zorunda olduğundan önceki kararımızın kaldırılmasına, Avukatlık Yasası 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3,4. maddelere gereği Mahkeme karar gerekçesi de gözetilerek uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.

 

Sonuç olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile;

 

1-Kurulumuzun 26.03.2016 gün ve 2016/36 Esas, 2016/236 Karar sayılı … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 14.09.2015 gün ve 2012/D.11 Esas, 2015/448 Karar sayılı kararının ONANMASINA ilişkin kararın KALDIRILMASINA, Şikâyetli avukat F.Ş.’nin “Uyarma Cezası İle Cezalandırılmasına”,

 

2-Sonucun Avukatlık Yasası’nın 157/7. maddesi gereği Adalet Bakanlığı’na bildirilmesine,

 

3-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy