Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4) 
E. 2012/582
K. 2013/127
T. 21.02.2013
Şikayetli avukat hakkında, şikayetçi aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine karşı şikayetçinin takibe itiraz ederek, takip borçlusu kişi ile isim benzerliğinin bulunduğu, TC. Kimlik numarasının ve adresinin borçlu kişinin TC. Kimlik numarasından farklı olduğu belirtilerek takibin durdurduğu, takibin durdurmasından sonra şikayetli avukatın şikayetçiye “yasal takip mektubu” ve “borç ödeme uyarısı” adı altında şikayetçiye mektuplar gönderdiği, bu mektupların apartmanda başkalarının eline geçtiği ve apartman komşuları nezdinde şikayetçinin itibarının zedelendiği, bu yanlışlığın düzeltilmesi için şikayetli avukatın uyarıldığı, şikayetli avukatın icra takibine başlarken borçlunun isim ve adresini tespit hususunda özenli davranmadığı, iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında, takip borçlusu OÇ’ın adresini Vergi Dairesi ve Büyükşehir Belediye Başkanlığından müzekkere ile sordurup gelen cevaplara göre işlem yaptığını, itiraz üzerine takibin durmasından sonra şikayetçi aleyhine hiçbir işlem yapılmadığını, şikayetçinin şahsına bir kastının olmadığını, bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın şikayetçinin takip borçlusu kişi ile kendisinin aynı kişi olmadığı hakkında yaptığı itirazları ve sunduğu belgeleri göz ardı ederek şikayetçiye takip borçlusuymuş gibi ödeme ihtaratları göndermesi, takip borçlusunun adresini yeterince araştırmaması, bu hususlarda gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sebebiyle eylemini Avukatlık Yasasının 34.maddesi ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3.maddesine aykırı bularak, uyarma cezası tayin etmiş, karara şikayetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetli avukatın şikayetçi aleyhinde başlattığı icra takibindeki borçlunun şikayetçi ile aynı kişi olmadığı, ortada isim benzerliğinden doğan bir yanlışlık olduğu şikayetçi tarafından birkaç kez şikayetli avukata bildirildikten ve takibin itiraz üzerine durmasından sonraki tarihlerde de şikayetli avukatın şikayetçiye takip konusu borcu ödemesi konusunda üç adet imzasız uyarılar gönderdiği anlaşılmıştır.
Baro Yönetim Kurulunun iddianame niteliğindeki disiplin kovuşturması açılmasına ilişkin kararında, şikayetli avukat tarafından takipten sonra şikayetçinin isim yanlışlığı ile ilgili olarak yaptığı itirazları sunduğu belgelerin göz ardı edilerek şikayetçinin adresine tekrar tekrar ödeme uyarıları gönderilmesi ile ilgili iddia hakkında, yazıların imzasız olması nedeniyle şikayetli avukat tarafından gönderildiği belli olmadığı belirtildiğinden, bu konuda bir karar verilmemesi gerekirken bu eylemin de Baro Disiplin Kurulu kararının gerekçesine dahil edilmesi isabetli olmamakla beraber, bu husus sonuca etkili olmadığından sadece değinilmekle yetinilmiştir.
Şikayetli avukatın başlatacağı icra takibi için borçlunun kimliğinin ve adresinin araştırılması yönünde gerekli araştırma yapmayıp isim benzerliği olan şikayetçinin adresine ödeme emri göndermesi, şikayetçinin icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesi ve ekindeki takip borçlusunun kendisinin olmadığını kanıtlayan belgelerin göz ardı edilip, şikayetçinin gerçek borçlu olmadığı belli olmasına karşın, şikayetçiye ödeme ihtaratlarının gönderilmesi mesleğin özenle yerine getirilmediğini göstermektedir.
Avukatlık Yasasının 34.maddesine göre, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdür.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3.maddesine göre “Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”, 4.maddesine göre “Avukat mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.”
Şikayetli avukatın eylemi, mesleğin özen içinde yerine getirilmesi ilkesine aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturmaktadır
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, eylem Avukatlık Yasasının altıncı kısmında bulunan 34.maddeye de aykırı olması sebebiyle Avukatlık Yasasının 136/1.maddesi uyarınca en az kınama cezası tayini gerekmesine karşın uyarma cezası tayini doğru bulunmamış ise de aleyhte itiraz olmadığından Baro Disiplin Kurulu kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli avukatın itirazının reddi ile … Barosu Disiplin Kurulunun “ Uyarma cezası verilmesine” ilişkin kararının aleyhte itiraz olmadığından ONANMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy