Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 135, 136) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 4)
E. 2006/341
K. 2006/415
T. 17.11.2006
Şikayetli hakkında, G. Tekstil Ltd. Şti.nin vekili olduğu, bu Şirketle olan ihtilafa konu fabrika içindeki tüm makine ve aksamı için yediemin olarak tayin edildiği, ancak yedieminlik görevini suiistimal ettiği” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek uyarma cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli Avukat, şikâyet konusu olayla ilgili olarak ve sanık sıfatıyla yargılandığı Çerkezköy Asliye Ceza Mahkemesinde yaptığı savunmasında, kendisinin mahkemenin verdiği kararla yediemin olarak tayin edildiğini, müteaddit başvurularına rağmen karşı tarafın malları teslim almadığını, bilgisi dışında bazı malların fabrikadan çıkarılmış olduğunu ve suçsuz olduğunu bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, Şikâyetlinin Avukatlık Yasasının 34, 134 ve 136 maddeleri ile TBB Meslek Kurallarının 4. maddesine aykırı davrandığını kabul ederek, Avukatlık Yasasının 135/1 maddesi gereğince uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına karşı İstanbul C. Başsavcılığı, Avukatlık Yasasının 6. bölümünde yazılı olan 34. maddeye aykırılıktan ötürü Şikâyetliye verilmesi gereken cezanın en az Kınama cezası olması gerekirken uyarma cezası verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile itirazda bulunmuştur.
Şikayetli Avukatın, mahkemece verilen karar üzerine yediemin tayin edildiği ve yediemin olarak kendisine teslim edilen bazı malların mahallinden alındığı hususunda ihtilaf mevcut değildir.
Disiplin kovuşturmasına konu olay sebebiyle Şikâyetlinin sanık olarak “ Emniyeti Suiistimal” suçu nedeniyle yargılandığı Çerkezköy Asliye Ceza Mahkemesince verilen ve kesinleşen 2000/ 185 Esas, 2003/182 Karar sayılı ve 08.07.2003 tarihli kararda, emniyeti suiistimal suçunun unsurlarının oluşmadığı, eylemin “ sanığın yediemin sıfatıyla kendisine teslim edilen malların muhafazasında ihmali ve tedbirsizliği olduğu”, bu sebeple ön ödemelik suçlardan olması sebebiyle Şikâyetliye ihtarda bulunulduğu ve Şikâyetlinin para cezası ve yargılama giderini yatırmış olduğu bu nedenle TCK. 119. maddesine göre kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Şikâyetli Avukatın eylemi, Avukatlık Yasasının 34. maddesinde yazılı; “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve Avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdürler” düzenlemesine ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesinde yazılı “ Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır…” hükmüne aykırı olmakla, disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi, Yasasının 6. bölümünde düzenlenmiş olup, Avukatlık Yasasının 135/2 maddesine göre en az kınama cezası tayini zorunlu olduğundan, Baro Disiplin Kurulunun uyarma cezasının kınama cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak: İstanbul C. Başsavcılığının itirazının kabulü ile İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının kınama cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikayetli Avukat ...... nin KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy