Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 38, 134, 136) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 36)
E. 2012/801
K. 2013/345
T. 17.05.2013 
Şikayetçi, şikayetli avukatın davacılar vekili sıfatıyla davalı S.S. … Villaları Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi aleyhine .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/417 Esasında kayıtlı davayı açarak yürüttüğünü, daha sonra kooperatif yönetiminin değişmesi üzerine davacılar vekilliğinden istifa ederek bu defa davalı kooperatif vekilliğini üstlendiğini, iddia etmesi üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylemin disiplin suçunu oluşturduğu kabul edilerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat savunmalarında, davacı kooperatif üyelerinin vekili sıfatıyla ... Asliye Ticaret Mahkemesinde 2009/417 Esasında kayıtlı davayı açarak yürüttüğünü, daha sonra kooperatif yönetiminin değişmesi üzerine kooperatif üyelerinin vekâletinden istifa ederek davalı kooperatif vekilliği görevini üstlendiğini, bunun menfaati zıt taraflara vekillik olarak nitelenemeyeceğini, zira şikâyetçinin de içlerinde bulunduğu eski kooperatif yönetiminin usulsüz işlemler sebebiyle ibra edilmediklerini ve haklarında sorumluluk davası açıldığını, şekil olarak iki tarafında vekili olarak görünse de aslında ortaklar ile kooperatif arasında menfaat birliği bulunduğunu, davalı sıfatıyla ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/417 Esas sayılı davasına davalı vekili olarak girdiğinde mahkemece vekilliğinin kabul edilmediğini ve hiçbir işlem yapmadığını, bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatın eylemini Avukatlık yasasının 38/b ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3, 4 ve 36.maddelerine aykırı bularak uyarma cezası tayin etmiş, karara şikâyetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden şikâyetli avukat tarafından bir takım kooperatif üyeleri vekili sıfatıyla … Asliye Ticaret Mahkemesinde “davalı kooperatifin 06.06.2009 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda yönetim ve denetim kurullarının ibrası yönündeki kararın iptali “ talepli davayı açtığı, 03.11.2010 tarihinde ise kooperatifin 26.06.2010 tarihinde yapılan olağan genel kurulu sonucu görev üstlenen yeni yönetim tarafından vekil tayin edildiğinden bahisle davacılar vekilliğinden istifa ettiği, 03.11.2010 tarihli duruşmada vekillikten istifasının kabul edildiği, bu defa 23.02.2011 tarihli duruşmaya davalı kooperatif vekili olarak katıldığı ve dosyaya sunulmuş olan bilirkişi raporunu inceleyerek beyanda bulunmak üzere süre aldığı, 01.06.2011 tarihli 7. Duruşmada ise mahkemece Avukatlık Yasasının 38/b maddesine göre kooperatif vekilliğini üstlenemeyeceğinden duruşma salonunda bulunan kooperatif başkanına yeni bir vekil tayin etmesi için süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Yasasının 34. Maddesine göre “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve Avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdürler “ 38/b maddesine göre “ Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa…. Teklifi reddetmek zorundadır. “ 134. Maddesine göre de “ Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlara, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi “ Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işini tam bir sadakat ile yürütür.” 4. maddesi ise “ Avukat, mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. “36. maddesi ise “ Bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukat, yararı çatışan öbür tarafın vekâletini alamaz, hiçbir hukuki yardımda bulunamaz.” hükmünü içermektedir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 03.10.2000 tarih ve 2000/6961–7836 sayılı kararında da, “Avukatlık, karşılıklı güven ve sadakat isteyen bir meslek olup, vekâlet de bu inanç doğrultusunda verilir. Davalı avukat, davacının bu inancını kötüye kullanarak hasım tarafın kendisini vekil tayin etmesine karşı koymamış, onun vekilliğini üstlenmiştir. Bu durum müvekkil davacının davalı avukatına karşı beslediği güvenin sarsılmasına neden olduğunun kabulünde duraksamaya yer yoktur. O nedenle davacı müvekkil salt bu nedeni ileri sürmek suretiyle dahi azilde haklıdır.” denilmek suretiyle Avukatlık Yasasının 38/b ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 36. maddesinin, salt öğrenilen sırların önceki müvekkile karşı kullanılmasını önlemek amacıyla değil, karşılıklı güven ve sadakat nedeniyle de konulmuş bulunduğunu açıkça belirtmektedir.
Avukat, menfaat çatışması olan işte, her iki tarafın da haberdar olması, hatta rıza gösterilmesi halinde bile menfaati zıt olan tarafın vekâletini alamaz. Aksi takdirde, taraflardan her biri yeterli savunulmadığı duygusuna kapılır ki, bu da avukata duyulması gereken güveni kökten sarsar.
Bu nedenlerle, şikâyetli avukatın eylemi Avukatlık Yasasının 34, 38/b maddeleri ile Türkiye Barolar Birliği Meslek kurallarının 3, 4 ve 36.maddelerine aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturduğundan, Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde hukuk isabetsizlik görülmemiştir. Ancak şikâyetli avukatın eylemi aynı zamanda Avukatlık Yasasının altıncı kısmında bulunan 34 ve 38/b maddelerine de aykırı olması nedeniyle aynı Yasanın 136/1.maddesi uyarınca en az kınama cezası tayini gerekmesine karşın, Baro Disiplin Kurulunca uyarma cezası tayini doğru bulunmamış ise de, aleyhte itiraz olmadığından bu hususa sadece değinilmekle yetinilmiş ve kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetli avukatın itirazlarının reddi ile … Barosu Disiplin Kurulunun “Uyarma cezası verilmesine” ilişkin 29.06.2012 tarih 2012/24 Esas, 2012/128 Karar sayılı kararının aleyhe itiraz olmadığı için ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy