Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 135, 136, 157) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 5, 27)
E. 2006/346
K. 2006/418
T. 17.11.2006
Şikayetli hakkında, “Şikayetçi Avukat ile karşılıklı olarak takip ettikleri Küçükçekmece Asliye 2.Hukuk Mahkemesinin 2003/1461 Esas sayılı davasında, mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde, Şikayetçi Avukat hakkında “Davalı vekili boyundan büyük laflar ederek….”, “Ayıp denen bir şey vardır…”, “Davalı vekili kimlere avukatlık yaptığının farkında mıdır?...”, “Bilgisi var ise onu menfaatçilerin değil, haklıların emrinde kullanmalarını tavsiye ederim” şeklindeki sözleri nedeniyle Şikayetlinin şahsına ve mesleğine ağır itham ve hakaretlerde bulunduğu iddiasıyla disiplin kovuşturması başlatılmış ve Baro Disiplin Kurulunca Şikayetli hakkında disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli savunmasında, dilekçedeki ifadeleri, şikayetçi Avukata nasihat kabilinden yazdığını belirterek, disiplin suçu işlemediğini bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına karşı İstanbul C. Savcılığı tarafından yapılan itirazda, Baro Disiplin Kurulu tarafından Avukatlık Yasasının 6.kısmında düzenlenen 34.maddeye aykırılık sebebiyle disiplin cezası tayin edildiğine göre, kınama cezası tayini gerekirken uyarma cezası tayininin usul ve yasaya aykırı olduğu bildirilmiştir.
Disiplin Kovuşturmasına konu olan ve Şikayetlinin dilekçesinde Şikayetçi hakkında yukarıda açıklanan sözleri yazmış olduğu ve bu sözlerin iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgili olmadığı, olgunluk ve objektiflik ilkesinden uzak olduğu, Şikayetçiyi rencide edici nitelikte bulunduğu, hususlarında kuşku bulunmamaktadır. Bu nedenle Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Şikayetlinin eylemi, TBB. Meslek Kurallarının 5 ve 27/1.maddelerine aykırılık oluşturmaktadır.
1136 Sayılı Avukatlık Yasasının avukatların hak ve ödevlerini düzenleyen 6.kısmında yer alan 34.maddesinde, avukatların genel olarak Türkiye Barolar Birliğince belirlenen Meslek Kurallarına uymakla yükümlü oldukları ifade edilip, devamı maddelerinde de bu kurallardan bir bölümünün sayıldığı, Şikayet edilen Avukatın disiplin kovuşturmasına konu eyleminin ise bu kısım kapsamında yer almadığı, TBB. Meslek Kurallarının 5 ve 27/l maddesine aykırılık oluşturduğu nazara alınarak, C. Başsavcısının “Baro Disiplin Kurulunca eylem Avukatlık Yasasının 34.maddesine aykırı kabul edildiğine göre en az kınama cezası tayini gerektiği” yolundaki itirazı dosya kapsamına göre yerinde bulunmaktadır.
Ancak Şikayetli Avukatın disiplin sicil özetinde 14.06.2002 tarihinde kesinleşen kınama, 12.07.2002 tarihinde kesinleşen uyarma cezası bulunmaktadır. Eylem tarihi itibariyle bu cezalar tekerrüre esas teşkil etmektedir. Şikayetlinin eylem tarihi itibariyle beş yıllık dönem içinde kesinleşmiş uyarma ve kınama cezası bulunduğundan, Avukatlık Yasasının 136/2. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulunun uyarma cezası verilmesine ilişkin kararının, yeniden araştırmayı gerektiren bir husus olmadığından 100.YTL. para cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına, İstanbul Cumhuriyet Savcısının itirazının bu yönde kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, İstanbul Cumhuriyet Savcısının itirazının kabulü ile, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun “uyarma” cezası verilmesine ilişkin kararının Avukatlık Yasasının 135/2, 136/2 ve 157/6.maddeleri uyarınca “100. YTL. Para Cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikayetli Avukat D.E.’nin “100,00.YTL PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy