Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 136) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 4, 17)
E. 2006/360
K. 2006/437
T. 08.12.2006
Şikayetli avukat hakkında, “sanık olarak yargılandığı davada, mahkemece karar verildiği ve gereği düşünüldü denildiği sırada, ayağa kalkmayarak Yasa ve TBB. Meslek Kurallarına aykırı davrandığı” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek uyarma cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat, usulüne uygun yapılan tebligatlara rağmen savunma vermemiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan itirazda, Baro Disiplin Kurulunca Şikayetlinin eylemi Avukatlık Yasasının 34.maddesine aykırı bulunduğuna göre Avukatlık Yasasının 136/1 maddesi gereğince en az kınama cezası verilmesi gerekirken, uyarma cezası verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu bildirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 28.05.2002 tarihli iddianamesiyle, şikayetli avukat hakkında bir döviz bürosunda çalışan M. isimli kadını taciz ettiği, bu kişinin durumu çalıştığı işyerindeki yetkililere bildirdiği, şikayetli avukatın döviz bürosuna geldiğinde gitmesinin istenmesi üzerine çıkan tartışmada, bazı kişileri bıçakla yaraladığından bahisle hayati tehlike geçirecek şekilde yaralamak, silahla etkili eylemde bulunmak, sarkıntılık suçlarından dolayı Kadıköy 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2002/484 esas sayılı kamu davasının açıldığı, Mahkemenin 12.09.2002 tarihli duruşmasında, mahkemece gereği düşünüldü denilmek suretiyle karar verileceği sırada, şikayetli avukatın ayağa kalkmadığı, mahkemece ikaz edilmesine rağmen bu tavrını sürdürdüğü duruşma tutanağından anlaşılmaktadır.
Söz konusu kamu davası, avukatın görevi ile ilgili olmayan, kendi özel yaşamında meydana gelen bir olay nedeniyle açılmış bir davadır. Avukat bu davada kişisel eyleminden dolayı sanık durumundadır.
TBB. Meslek Kurallarının 17. maddesi “Hakim ve savcılarla ilişkilerinde avukat hizmettin özelliklerinden gelen ölçülere uygun davranmak zorundadır. Bu ilişkilerde karşılıklı saygı esastır.” hükmünü içermektedir.
TBB. Meslek Kurallarının 4. maddesine göre de “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşamında buna özen göstermekle yükümlüdür.”
Şikayetli avukatın eylemi, avukatlık görevi ile ilgili olmadığından TBB. Meslek Kurallarının 17. maddesi içinde düşünülemez. Ancak eylem, özel yaşam içinde avukatlık mesleğinin itibarını zedeleyen bir davranış olmakla, TBB. Meslek Kurallarının 4.maddesine açıkça aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturmaktadır.
1136 Sayılı Avukatlık Yasasının avukatların hak ve ödevlerini düzenleyen 6.kısmında yer alan 34.maddesinde, avukatların genel olarak Türkiye Barolar Birliğince belirlenen Meslek Kurallarına uymakla yükümlü oldukları ifade edilip, devamı maddelerinde de bu kurallardan bir bölümünün sayıldığı, Şikayet edilen Avukatın disiplin kovuşturmasına konu eyleminin ise bu kısım kapsamında yer almadığı, TBB. Meslek Kurallarının 4.maddesine aykırılık oluşturduğu nazara alınarak, C. Başsavcısının itirazının reddi ile Baro Disiplin kurulunun “uyarma” cezası verilmesine ilişkin kararının onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, İstanbul C. Savcılığının itirazlarının reddi ile İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun “UYARMA” cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA, katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy