Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 24, 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2014/122
K. 2014/375 
T. 20.06.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli Avukat A.Ö. hakkında ... Asliye 2. Hukuk Mahkemesi’nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 11.09.2007 tarihli ve 2007/194 sayılı kararı ile hükmedilen nafaka alacağının tahsili amacıyla borçlu müşteki hakkında ...İcra Müdürlüğü’nün 2011/1366 sayılı dosyası üzerinden tahsil ettiği nafaka alacağını mükerreren takip başlattığı takipte ahzukabz yetkisi bulunmamasına rağmen takip öncesinde ve takip sırasında şikâyetçi tarafından ödenen paralan tahsil ettiği, tahsil ettiği paraları müvekkiline de vermeyerek uhdesinde tuttuğu, iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülmeyerek disiplin cezası tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.
Şikâyetli avukat savunmalarında özetle; boşanma ve nafaka dosyasının Yargıtay incelemesinden geçtiğini, hüküm ile icraya verme tarihleri arasında 3,5 yıl gibi hayli uzun bir zaman geçtiğini, müvekkilinin kendisine dosya ile ilgili alacakların tahsili bakımından yetki ve görev verince, icra takibinin büroda çalışan meslektaşının hazırlandığını, icra dosyasından kendisinin daha sonra haberdar olduğunu, dosyadaki rakam dikkatini çekince yeniden hesap yaptığını, talepte bir fazlalık tespit ettiğinden, başlangıçta dekontu kendilerinde olmayan ve niteliği de dekontta belli edilmeyen, kendisine yapılan ödemenin neye ait olduğu konusunda bilgi verilmeyen 4.550,00 TL’lik kısmından icra dosyasına beyanda bulunarak feragat ettiğini, esasen icra dosyasındaki talep edilen tutar itibariyle şikâyetçinin zararına yol açacak bir tasarrufun ve işlemin söz konusu olmadığını, tahsilâtları da müvekkiline intikal ettirdiğini, bu konuda müvekkilinden ibraname aldığını, ahzukabz konusunda da müvekkilinin kendisine icazet vermesi yanında tereddüde yol açmaması için müvekkilinden yeniden vekâletname de aldığını, sonuç olarak şikâyetin haksız olduğunu, yapılan işlemlerde Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kurallarına aykırı bir işlemin olmaması nedeniyle hakkında disiplin yönünden işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
İncelenen dosya kapsamından Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 07.11.2012 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.02-101-05-45-5629-2012/… sayılı yazısında ... Barosuna kayıtlı Avukat A.Ö. ve Avukat B.S. hakkında “soruşturma izni verilmesine yer olmadığı”ndan bahisle soruşturma izni verilmediği görülmektedir.
Bakanlık gerekçesinde; “Avukat A.Ö.'nin, 24.11.2011 tarihli dilekçesinde müşteki tarafından nafaka alacağına ilişkin banka havalesi yoluyla yapılan ödemelerle ilgili makbuzların hukuk bürolarında sehven başka dosyaların arasına girmesi sebebiyle fark edemediği için ödenen aylar da dahil olmak üzere nafaka alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığını bu durumu sonradan fark edince ödenen kısımlara ilişkin olarak 5.600 Türk lirası tutarında takipten vazgeçtiğini, icra takibi sebebiyle tahsil ettikleri paralan da müvekkiline vererek bu hususta müvekkilinden ibraname aldığını belirttiği, bu hususların da takipten kısmen vazgeçmeye ilişkin 30.05.2011 tarihli dilekçe ve 29.09.2011 tarihli "Belge ve ibranamedir" başlıklı evrak ile de doğrulandığı, ... İcra Müdürlüğü’nün 2011/1366 sayılı dosyası üzerinden yürüttüğü takip sırasında vekillik görevinin gereği alacağın tahsiline yönelik talep ve işlemlerde bulunduğu, bahse konu takip sırasında müvekkili tarafından verilen vekâletnamede ahzukabz yetkisi bulunmamasına rağmen tahsilât yapmasında müvekkilinin sonradan bu hususa icazet verip ibraname vermesi sebebiyle kendisine kusur izafe edilemeyeceği gibi, bahse konu takip sırasında tahsil ettiği paraları müvekkiline vermeyerek uhdesinde tuttuğuna dair soyut iddia dışında delil de bulunmadığı,” sözlerinin yazılı olduğu,
Şikâyeti değerlendiren ... Barosu Yönetim Kurulu, 18.11.2011 tarih ve 2011/49-12 sayılı kararı ile Şikâyetli Avukat A.Ö. hakkında Raportör Üyenin raporunun tam aksine disiplin kovuşturması açılmasına, dosyanın Disiplin Kuruluna sevkine karar verdiği,
... İcra Memurluğu’nun 2011/1366 Esasında 05.05.2011 tarihli takip talebi ile 05.10.2006 ve 05.04.2008 tarihleri arasında birikmiş 19 aylık nafaka toplamı 8.932.00 TL’lik takip açıldığı,
... İcra Mahkemesi’nin 2011/92 Esasında 17.05.2001 tarihli şikâyetle icra takibine itiraz edildiği ve borcun ödendiğinin beyanı ile takibin iptalinin talep edildiği,
Şikâyetçinin gönderdiği belgeler kabul edilerek 30.05.2011 tarihli dilekçe ile takibin 5.600,00 TL’lik kısmından vazgeçildiği,
Dosyada mevcut banka ve PTT havalelerinden 17.10. 2007 tarihinde 4.200, 00 TL,  07.11.2007 tarihinde 350,00 TL, 06.12.2007 tarihinde 350,00 TL, 07.01.2008 tarihinde 350,00 TL, 06.02.2008 tarihinde 350,00 TL, 05. 03. 2008 tarihinde 350,00 TL ve 08.04.2008 tarihinde 350,00 TL olmak üzere cem’an 6.650,00 TL ödeme yapıldığı ve bu ödemelerin tamamının şikâyetli avukatı tarafından banka hesap ve PTT alındısı ile yapıldığı,
Şikâyetli avukatın vekâletnamesinde ahzukabz yetkisi olmadığı, ancak 29.09.2011 tarihli "Belge ve ibranamedir" başlıklı evrak ile bu tahsilâtlara Şikâyetçi avukatın vekili Berna Tekinalp tarafından onaylandığı,
Şikâyetli avukatın ... İcra Müdürlüğü’nün 2011/1366 Esas sayılı dosyasına sunduğu 30.05.2011 günlü dilekçe ile Şikâyetçi tarafından sunulan bir kısım belgelerin doğruluğunu onaylayarak takibin 5.600,00 TL’lik kısmından vazgeçtiği,
... İcra Mahkemesi’nin 2011/92 esasında açılan davanın 21.11.2011 gün ve 2011/170 Karar sayılı kararla takibin 6.650.00 TL ana alacak ve 1.088,00 TL faiz olmak üzere 7.738,00 TL’lik bölümü için icranın geri bırakılmasına karar verildiği,
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza bulunmadığı,
Söz konusu karara karşı Şikâyetçi S.D.07.02.2014 evrak kayıtlı dilekçe ile itiraz ettiği ve bu itirazının da şikâyet konusu ile aynı olduğu görülmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi   “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukatın takip öncesinde vekâletnamesinde ahzukabz yetkisi olmaksızın bizzat tahsil ettiği nafaka alacağı hususunda mükerreren takip açtığı, ödemeye ilişkin makbuz ibraz edilmesine karşın 6.650,00 TL olan aslı alacak ödemesinin faiz dahil 5.600.00 TL’sinden vazgeçtiği, Mahkeme’ce takibin 7.738,00 TL’lik kısmının icrasının geri bırakılmasına karar verildiği, dosya kapsamı ile tartışmasızdır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin Bursa Barosu Disiplin Kurula kararında hukuki isabet görülmemiş, Şikâyetçi S.D. vekili avukat H.D.’nin itirazının kabulü ile yeniden inceleme ve araştırmayı gerektirir bir husus bulunmadığından Avukatlık Yasasının 34, 134, TBB Meslek Kuralları 3,4 maddeler uyarınca disiplin cezası tayini gerekmiştir.
Sonuç olarak S.D. vekili Avukat H.D.’nin itirazının kabulü ile;
1- ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 14.06.2013 gün ve 2011/41 Esas, 2013/16 Karar sayılı kararının kaldırılmnasına, Şikâyetli avukat A.Ö.’nin “Uyarma Cezası İle Cezalandırılmasına”
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy