Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 157)
E. 2009/693
K. 2010/180
T. 30.04.2010 
Şikayetçinin, 2001 yılına kadar A. Holding’e bağlı A. A.Ş.de çalıştığı, şikayetli avukatı da şirketin vekili olduğu için tanıdığı, şirketin ücretlerini ödememesi sebebiyle ayrıldığını, şirkette olan kıdem tazminatı, izin ücretleri gibi alacakları için açılacak dava ile ilgili olarak görevlendirmek istediğinde davayı alabileceğini bildirdiğini, bu sebeple vekaletname tanzim edilerek verdiğini, istediği 70.000.000 (70,-) TL. sı masrafı ödediğini, kendisinin şehir dışında olması sebebiyle zaman zaman davayı sorduğunda devam ettiğini, davayı kazanacaklarını, daha sonra davanın kazanıldığını Yargıtay’da olduğunu, hatta akrabası olan avukat meslektaşına da aynı bilgileri verdiğini, ardadan geçen sekiz sene sebebi ile dosya numarasını istediğinde kendisine Aksaray 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/346 Esas numarasını verdiğini, kaleme gidip baktırdığında bu dosyanın başka kişiye ait olduğunu, tekrar sorduğunda bu defa 2001/181 Esas numarasını verdiğini, bu dosyanın da başka kişiye ait olduğunun gördüğünde, birlikte adliyeye gidip deftere baktıklarını, şikayetli avukatın hakimin yanına girip çıkarak dosyanın araştırılacağını söylediğini, ertesi gün tekrar kaleme gittiğinde defterde 2001/181 Esas sayılı bölüme asıl davacının yanına başka bir kalemle kendi adının yazıldığını gördüğünü, oysa o davanın nüfusta isim değişikliğine dair başka bir kişinin davası olduğunu, uzun zaman oyalanarak davasının açılmamış olduğunu anladığını ileri sürerek şikayet etmesi üzerine açılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmalarında, şikayetçinin ilgili şirkette işçi olarak çalışmadığını, kendi adına bağımsız işyeri sahibi olduğunu, faturalı iş yaptığını, bu sebeple aldığı bir çekin ödenmemesi sebebiyle kendisinden hukuki yardım istediğinde, kendisinin bakamayacağını söyleyerek Avukat Z.B.’ye gönderdiğini, bu avukatın gerekli işlemleri yapıp sonuçlandırdığını, şikayet tarihinden önce şikayetçinin Avukat Z.B.’ye ulaşamadığını söyleyerek geldiğinde, bu avukatı arayıp verdiği dosya numaralarını şikayetçiye bildirdiğini, Mahkeme esas defterindeki ilavenin kendi el yazısı olmadığını, kendisi ile bir vekalet ilişkisi kurulmadığını, bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, tanık beyanlarını dinlemiş, Aksaray 2.Noterliğinin 05.07.2001 tarih 11529 sayılı genel vekaletnamesini getirtmiş ve şikayetli avukatın yedi yıl süre ile şikayetçiyi oyalayarak temadi eden eylemi ile Avukatlık Yasası ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına aykırı davrandığını kabul ederek şikayetli avukat hakkında 10.000,00.-TL. sı para cezası tayin etmiştir.
Şikayetçinin, şikayetli avukat adına Aksaray 2.Noterliğinin 05.07.2001 tarihli 11529 sayılı vekaletnamesini düzenlediği anlaşılmaktadır. Bu vekaletnamenin şikayetli avukata teslim edilmesi ve kabul edilmesi ile vekalet akdi oluşacaktır. Dosyada, bu yönde ve dava giderlerinin ödendiği yönünde tanık beyanlarından başka delil bulunmamaktadır. Şikayetçinin, uzun yıllar önce ileride şikayet etmek üzere bir vekaletname tanzim edip beklemesi de hayatın olağan akışına aykırıdır.
Bu nedenle, taraflar arasında şikayetli avukatın işi kabul ettiğini de tespit etmeye yeterli eylem ve işlemler bulunup bulunmadığının araştırılması ile gerçeğe ulaşılması mümkün olabilecektir.
Şikayetçi, işçilik hakları ile ilgili olarak Konya Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne başvurduğunu ve lehine teftiş raporu bulunduğunu ileri sürmüştür. Bu yönde bir teftiş belgesinin varlığı halinde, şikayetçinin iddia ettiği gibi işçilik haklarına ilişkin bir dava açılmasının hukuki dayanağı olup olmadığı belirlenebilecektir. Şikayetçinin, A. A.Ş. ile 2001 yılı öncesine ait ilişkinin bulunup bulunmadığının, varsa niteliğinin bu şirketten sorulması da aynı iddianın değerlendirilmesi için önem arz etmektedir.
Şikayetçi, şikayetli avukat ile birlikte Gülağaç Jandarma Karakoluna giderek bazı taleplerde bulunduklarını ileri sürmüştür. Buradan da şikayetli avukatın, şikayetçi adına hareket ederek bir hukuki girişimde bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Ayrıca, 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin esas defterinin 2001/181 Esas sayısında davacı olarak yazılı başka bir kişinin yanına şikayetçinin adının sonradan eklendiği ve bu davanın şikayetçinin iddia ettiği dava ile ilgisinin bulunmadığı, dosyada bulunan defter fotokopisinden anlaşılmaktadır. Bu yazının da taraflardan hangisine ait olduğu ve eklenme sebebi araştırılmalıdır.
Ayrıca Baro Disiplin Kurulu Kararında şikayetli avukat hakkında evrakta tahrifatla ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş olduğundan şikayet sonucunun araştırılarak açılmış bir kamu davasının olup olmadığı dava açılmış ise kesin sonucunun beklenilmesi ve oluşacak duruma göre bir karar verilmesi için Baro Disiplin Kurulunun kararının yukarıdaki nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenlerle, belirtilen hususların araştırılması ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinde hukuksal isabet bulunmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli avukatın itirazın kabulü ile, Baro Disiplin Kurulunun “10.000,- TL para cezası verilmesine” ilişkin kararının BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy