Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 5, 6, 27)
E. 2012/727
K. 2012/244
T. 04.05.2012 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Şikayetli avukat hakkında, müvekkili adına ve şikayetçi avukata karşı Kadıköy Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açtığı manevi tazminat davasında, şikayetçinin avukat olması nedeniyle Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuraları'nın 27/2.maddesi gereğince baroya bilgi vermediği ve dava dilekçesinde şikayetçi için küçük düşürücü nitelikteki kişisel görüşlerini açıkça ifade ederek Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 5, 6 ve 27/1. maddelerini ihlal ettiği, iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulu'nca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında özetle, şikayetçiye karşı açtığı davada, şikayetçinin çeşitli mercilere yaptığı müracaatlarda isminin önünde Avukat unvanının (Av.) şeklindeki kısaltmasını kullanmadığını, davaya cevaplarında da vekil kullandığından avukat olduğunu şikayet dilekçesi ile öğrenip bu eksikliği ayrı bir dilekçe ile yerine getirdiğini, dilekçede kullanılan ifadelerin müvekkiline ait olduğunu, kullanılan ifadelerde şikayetçinin mesleğine saldırılmadığını, yapmamış olduğu bir hususa yapmış gibi yer verilmediğini, şahsına hakaret edilmeyip küçük düşürülmediğini, bildirmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetçi avukatın, şikayetli avukatın müvekkili olan seyahat şirketi ile arasındaki ihtilafın başlangıcında şirkete elektronik posta ile gönderdiği mesajlarda “Avukat” ünvanını ve “Hukuk İşler Müdürü” sıfatını kullandığı, şirkete keşide ettiği ihtarnamenin noter tasdik şerhi kısmında keşidecinin kimlik tespiti yapılırken müstenidat olarak avukatlık kimliğine atıf yapıldığı görülmüştür.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 5. maddesi “Avukat yazarken de konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.” 27. maddesinde ise “Hiçbir avukat, herhangi bir meslektaşı özellikle hasım meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikteki kişisel görüşlerini ve düşüncelerini açıkça belirtemez; bir avukat başka bir avukata karşı asil veya vekil sıfatıyla takip edeceği davayı kendi barosuna yazı ile bildirir” şeklinde düzenlenmiştir.
Şikayetli avukatın, şikayetçi avukatın şikayet dilekçesine ekli belgelerden şikayetçinin avukat olduğu anlaşıldığı halde şikayetçi avukata karşı açtığı dava açılmasından önce barosuna bilgi vermediği, ayrıca şikayetçi avukat aleyhine açtığı manevi tazminat davasında, şikayetçi avukatın turizm şirketi yüzünden maruz kaldığı olaylar karşısındaki gösterdiği tepki ile orantılı olarak yaptığı hukuki girişimlere karşı kullandığı “davalı, müvekkilimin dolandırılmasını fırsat bilmiş, yaşanan olumsuzlukları kazanca çevirmenin yollarını aramaya başlamıştır… müvekkil şirketin cezalandırılmasını hatta kapatılmasını talep edeceğini tehdit anlamında ifade etmiştir… davalı amacının haksız kazanç ve müvekkile zarar vermek olduğu….davalı hukuken haksız olduğunu bildiğinden ve bu yolla bir sonuç alamayacağını bildiğinden bu hukuksuz yolu tercih ettiği açıktır. Amaç müvekkilimi bezdirmek… tek amacı haksız kazanç temin etmek… müvekkilim … bu gibi haksız kazanç peşinde koşanlara bu davanın emsal olmasını da arzu etmektedir.” şeklindeki sözlerin, bir hasım meslektaş için kullanılmış olması Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın yukarıda açıklanan 5, 27/1 ve 27/2. maddelerine aykırılık teşkil etmekle disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Bu nedenle, Baro Disiplin Kurulu kararında hukuki yönden bir isabetsizlik görülmemiş kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli avukatın itirazının reddi ile İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin kararının ONANMASINA katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy