Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 38) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 34, 35, 36, 37)

 

E: 2021/277

K: 2021/333

T: 06.05.2021

 

Şikayetli avukat hakkında; “kendisinin ve/veya ortak büroda çalıştığı avukatın daha önce taraf vekili sıfatıyla görev ifa ettiği dava dosyalarına konu taşınmazların mülkiyetiyle ilgili farklı hukuki sebeple hak iddia eden bir tarafın da vekilliğini üstlenmek ve açtığı davada aynı taşınmazlara ilişkin farklı mülkiyet iddiasını savunmak suretiyle menfaati çatışan tarafların vekilliğini yürütmüş olduğu” iddiası üzerine başlatılan disiplin davasında, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikayetli savunmasında özetle; Avukat E.B. ile aynı büroda gider ortağı olarak çalıştıklarını ancak hiçbir zaman gelir ortaklıkları veya vekalet ücreti ortak olacak şekilde takip ettikleri işlerinin olmadığını, Avukat E.B.’nin meslekte 30 yılını aşmış bir üstadı olduğunu ve işlerinin hayli yoğun olduğunu, yetişemediğinde zaman zaman duruşmalarına girdiğini, 1997 yılında avukatların birbirine yetki belgesi tanzim etmesinin mümkün olmadığını bu nedenle Avukat E.B. ile birbirlerine yetki belgesi hükmünde olan ve birbirlerinin duruşmalarına girme hususunda yetki veren vekaletnameyi verdiklerini, söz konusu tapulara ilişkin bir dizi davada Avukat E.B.’nin M.T. ve arkadaşlarının vekilliğini yaptığını, açtığı davada menfaati çatışan taraflara vekilliğinin söz konusu olmadığını yalnızca dava konusu taşınmazların aynı olduğunu, tüm bu nedenlerle iddiaları reddettiğini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında; Baro Yönetim Kurulu’nun 01.07.2020 günlü toplantısında, Avukatlık Kanunu’nun 34, 38/b, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3, 4 ve 36.maddesi gereğince şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca “Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde; şikayet edilen avukatın, aynı büroda çalıştığı Avukat E.B.’nin vekilliğini üstlendiği M.T. ve arkadaşları adına kayıtlı taşınmazların şikayetçi ve arkadaşları adına tescilinin kesinleşmesi üzerine, taşınmazların uzun yıllardır zilyedi olan bir kısım davacıların vekilliğini üstlenerek tapu iptali ve tescil davası açtığı, şikayet edilen avukatın yıllar önce söz konusu tapuların eski malikleri tarafından vekil tayin edilmiş olması ve yeni müvekkilleri adına açmış olduğu davanın menfaat çatışmasına yol açmadığı, vekillik görevini yürüttüğü her iki davada da savunulan hakların birbirinden farklı olduğu, şikayet edilen avukatın iddia gibi menfaati çatışan tarafların vekilliğini yaptığının doğrulanamadığı, bu doğrultuda şikayet edilen avukatın Avukatlık Kanunu ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırılık teşkil eden bir eylem veya işleminin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikayetlinin disiplin sicil özetinde tekerrüre esas ceza olmadığı,

 

Şikayetçi vekilinin 15.02.2021 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, iddialarını tekrarla, itirazının kabulü ile şikayetlinin cezalandırılmasını talep ettiği,

 

Şikayetli Avukatın 22.03.2021 kayıt tarihli itiraza cevabında özetle, savunmalarını tekrarla, Avukat E.B. ile ortak olmadığını, yetki belgesi verilmesinin ortaklık olarak sayılamayacağını, Avukat E.B. tarafından kendisi hukuk fakültesi öğrencisi iken açılan davanın davalılarından M.T. ve arkadaşlarının hiçbirisinin taraf olmadığını, aleyhlerine talep de bulunmadığını belirterek mesnetsiz ve haksız şikayetin reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

 

Avukatlık Kanunu’nun 34.maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4.maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür” hükümlerini amirdir.

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 35. maddesinde “Avukat aynı davada, birinin savunması öbürünün savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişinin birden vekaletini kabul etmez.”, 36. maddesinde “Bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukat, yararı çatışan öbür tarafın vekaletini alamaz, hiçbir hukuki yardımda bulunamaz.”, 37. maddesinde de “Avukat meslek sırrı ile bağlıdır” düzenlemeleri yer almaktadır.

 

Kurulumuzun 17.06.2006 gün ve E:2006/158, K:2006/230 sayılı kararında da belirtildiği üzere; “…Bu düzenlemelerde ortak unsur, ayni işte menfaati zıt kişilerin vekalet görevinin üstlenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Menfaati zıt olan diğer tarafın vekaletinin alınması, avukatlık mesleğine duyulan güveni ihlal ettiğinden, yasa koyucu böyle bir düzenlemeye gitmek ihtiyacını duymuştur. Aksi takdirde, taraflardan her biri yeterli savunulmadığı duygusuna kapılır ki, bu da avukata duyulması gereken güveni kökten sarsar.”

 

Dosya kapsamında, aynı davada taraf vekilliği söz konusu olmadığından, Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirmede yasaya aykırı bir yön ve hukuki isabetsizlik görülmediğinden, itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü;

 

1-Şikayetçi vekilinin itirazının reddi ile, …Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 26.11.2020 gün ve 2020/281 Esas, 2020/211 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kararın onay için, Avukatlık Kanunu’nun 157/7.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine,

 

3-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy