Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 166)

 

E. 2015/898

K. 2016/82

T. 30.01.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Şikayetçinin 16.07.2013 kayıt tarihli şikayet dilekçesinde şikayetli avukata vekalet ücreti ve masrafları ödediğini, ancak borçlusu A.L. olan dosyadan yapılan tahsilatların kendisine verilmediğini belirttiği;

 

Şikayetli avukat hakkında Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 01.09.2014 tarihli, ... Esas ve 2014/... Karar sayılı kararında bildirilen “S.Ö. tarafından itiraz dilekçesine ekli 20.06.2011 günlü imza sirkülerine göre, S.Ö.’nün şirkete müdür olarak atandığı ve münferiden şirketi 26.05.2011 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı,

 

Şikayetlinin ücret sözleşmesi imzaladığı V.Ç.’nın şirketle bir ilgisi bulunmadığı gibi, ücret sözleşmesinin V.Ç. hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Emniyet KOM şubenin yürüttüğü soruşturmada karar verilinceye kadar takibi işin konusunu teşkil ettiği,

 

Şirket alacaklarının tahsil edilerek, V.Ç.’nın vekalet ücreti borcundan mahsup edilemeyeceği,

 

Şikayetçi S.Ö. ile şikayetli arasında yapılmış bir ücret sözleşmesi bulunmadığı, şikayetlinin ücret talebinin kabul edilmediği ve kendisine vekaletname düzenlenmediği, şikayetçinin eşine ait vekalet ücreti ödendiğine dair, şikayetli tarafından düzenlenmiş 31.01.2013 tarihli serbest meslek makbuzu bulunduğu anlaşıldığı” gerekçesi ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikayetli avukat yazılı ve sözlü savunmalarında özetle; hakkındaki iddiaları kabul etmediğini, icra dosyalarının gerçek alacaklısının V.Ç. olduğunu, V.Ç.’nın ceza davasından kaynaklı vekalet ücretini ödememesi sebebiyle dosyalardaki ödemelerin mahsup edildiğini, bakiye kısmın ödenmesi için iyiniyetle ihtar edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine dosyalardan istifa edildiğini, hakkında Savcılığa yapılan suç duyurusu neticesinde verilen takipsizlik kararının bunun ispatı olduğunu, V.Ç.’nın dolaylı olarak ödemeleri kabul ettiğini, şikayetçinin eşinin davası için ücret alınmadığı halde makbuz kesildiğini, ödemesi için ihtar gönderildiğini, kendisinin borçlu değil alacaklı olduğunu, şikayetçinin V.Ç.’nın çalışanı olduğunu, ilk başta ceza davası için ücret kararlaştırmadıklarını, daha sonra V.Ç. ile yollarını ayırması üzerine şikayetçinin kendi isteği ile davasına devam etmesini istediğini, 10.000 TL vekalet ücreti için anlaştıklarını, şikayetçiden 13.000 TL alacağı olduğunu savunmuştur.

 

İncelenen dosya kapsamından; Şikayetli avukatın V.Ç. tarafından ... Noterliği’nin 9767 yevmiye numaralı ve 27.05.2008 tarihli vekaletnamesi ile, şikayetçi tarafından 9804 yevmiye numaralı ve 27.05.2008 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin edildiği,

 

Şikayetli avukatın … Tic. Ltd. Şti. adına temsilen V.Ç. tarafından ... Noterliği’nin 2657 yevmiye numaralı ve 28.07.2008 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin edildiği, vekaletnamede yer alan imza sirkülerine göre 01.11.2007 tarihinden itibaren 10 yıl süreli olarak V.Ç.’nın şirketi temsille yetkilendirilmiş olduğu,

 

Şikayetli avukat ile V.Ç. arasında 16.05.2012 tarihli avukatlık sözleşmesinin imzalanmış olduğu, konusunun V.Ç. hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yürütülen soruşturmaya ilişkin ve vekalet ücretinin el yazısıyla düzeltilmiş olarak 20.000 TL olduğu, sözleşmede el yazısıyla “...’de görülmesi 10.000 TL” şeklinde not yer aldığı,

 

Şikayetli avukatın … Tic. Ltd. Şti. vekili sıfatıyla ... İcra Müdürlüklerinin muhtelif dosyalarında icra takibi işlemleri yaptığı, bu dosyalar arasında şikayetçinin şikayete konu ettiği ... İcra Dairesi’nin 2006/8186 Esas sayılı dosyasının da bulunduğu, işbu dosya borçlusunun A.L. olduğu ve 18.12.2014 tarihli rapora göre dosyada toplam 6.453,00 TL tahsilatın ve aynı tutarda reddiyatın yapılmış olduğu,

 

Şikayetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün “Alacaklı müşteki vekili sıfatıyla, 7.500 ve 7.000 Türk lirası bedelli senetlerin tahsili için gerekli masraf ve vekâlet ücretini peşinen aldığı hâlde, ... İcra Müdürlüğünün 2006/8186 sayısı üzerinden yürüttüğü icra dosyası kapsamında, 12/11/2012 tarihli reddiyat makbuzu ile 1.551,70 Türk lirası ve 19/11/2012 tarihli reddiyat makbuzu ile 4.573,90 Türk lirası tahsil etmesine rağmen, müştekiye ödemeyerek uhdesinde tuttuğu” gerekçesiyle soruşturma izni verildiği,

 

22.04.2014 tarihli “Olur”uyla “adı geçen avukatın vekillik görevi nedeniyle hak ettiği vekâlet ücreti ve masraf alacağına karşılık 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 166. Maddesinde düzenlenen yasal hapis hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, esasen, borç ilişkisi ve yargılama masrafı ile vekâlet ücreti alacağından kaynaklanan ihtilafın hukukî nitelik arz ettiği, merciince çözümlenmesi mümkün iken şikâyete konu edildiği, bu sebeple, iddianın kısmen doğrulanmadığı, kısmen eylemin muahezeyi gerektirmediği” gerekçesiyle kovuşturma izni verilmediği anlaşılmaktadır.

 

Şikayetli avukat itirazında özetle; ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nı aynı konuda yürüttüğü soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiğini, yazılı ve sözlü savunmasında belirttiği hususlar doğrultusunda kararın kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.

 

Avukatlık Yasasının 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Dosya kapsamına göre Şikâyetli avukatın ... Tic. Ltd. Şti. adına takip yaptığı, haricen tahsil ettiği alacakla ilgili olarak Şikâyetçiye bildirimde bulunup hesaplaşmadığı gibi bu alacağı V.Ç.’dan olduğunu iddia ettiği alacağa mahsuben hakkını kullandığı gerekçesi ile uhdesinde tuttuğu anlaşılmaktadır. Hapis hakkı bizzat ilgilisine kullanılması gerektiği gibi tahsilâtla ilgili olarak da bilgi ve hesap verilmelidir.

 

Şikâyetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; Avukatlık Yasası 136/1. maddesine aykırı olarak uyarma cezası tayini yerinde görülmemiş; ancak aleyhe itiraz olmadığından itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikâyetli avukat U.Ş.’nin itirazının reddi ile;

 

1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin 26.06.2015 gün ve 2014/28 Esas, 2015/24 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere, Oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy