Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 44, 55) (Türkiye Barolar Birliği Reklâm Yasağı Yönetmeliği m. 5)
E. 2008/324
K. 2008/461
T. 28.11.2008
Şikâyetli avukat hakkında, bir arzuhalci ile aynı büroyu paylaştığı, dükkânın camında birlikte çalıştığı avukatların isimlerini ve Uzman Hukuk Bürosu yazısı ile dilekçe, icra takibi, fotokopi, veraset, tapu intikal işleri yapılır şeklinde yazıları bulunduğu iddialarıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülerek kınama cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli savunmalarında, birden çok avukatla birlikte çalıştığından dolayı “Uzman avukatlık bürosu” adını kullandığını, hastalığı sebebiyle 2006 yılı temmuz ayında fiilen avukatlık yapamadığından vergi kaydını sildirdiğini, 06.03.2007 tarihinde yeniden çalışmaya başladığını, faaliyette bulunmadığı dönemde önceki tarihlerde çalıştığı avukatlık bürosunun sadece camında isminin yazılı kalmış olduğunu, aynı binada ayrı kapılarla girilen ayrı bölümlerde faaliyette bulunan dilekçecilerin camlarına yazdıkları yazıların her nasılsa bürosuna aitmiş gibi görülerek rapor tutulmuş olduğunu, yapılan tespitte çevrede benzer ibarelerin kullanıldığını, suçsuz olduğunu savunmuştur.
Baro Disiplin Kurulu şikâyetli avukatın eylemini Avukatlık Yasasının 34, 44/A Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 5.maddesine aykırı bularak, şikâyetlinin kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına şikâyetli tarafından “disiplin soruşturmasında ön incelemenin yapılmamış olduğu, eksik bilgiye dayalı bulunduğu, bürosunun fotoğrafının çekilmesinden başkaca büroda hiçbir incelemenin yapılmamış olduğunu, büroda kullandığı “uzman” sözcüğünün birden çok avukatla çalıştığı için kullanılmış olduğunu, birçok meslektaşın benzer isimleri kullandığını, cezanın kaldırılmasını istemiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, disiplin soruşturması aşamasında Baro Bölge Temsilcisi avukatın görevlendirildiği, bu avukat tarafından şikayetlinin bürosuna gidilerek tespitler yapıldığı, büronun camında “Uzman hukuk bürosu” ibaresinin yazılı olduğu ve büronun avukatlık yapan meslektaşlar ile birlikte bir arzuhalci ile aynı büronun paylaşıldığı, büronun camında büyük puntolarla “Dilekçe, icra takibi, fotokopi, veraset, tapu intikali” yazılarının mevcut olduğu, büroyu paylaşan avukatlarca arzuhalcinin isminin söylenmeyerek saklandığı, tespit edilerek, 29.01.2007 tarihli raporun tanzim edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Avukatlık Yasasının 34.maddesi “Avukatlar, yüklendikleri görevlerini bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdür.”
Avukatlık Yasasının 44/A–2.maddesinde “Birlikte çalışan avukatlardan biri ya da birkaçının ad ve/veya soyadının yanında “Avukatlık bürosu” ibaresinin kullanılması zorunludur.”
Avukatlık Yasasının 55.maddesine göre; “Avukatların iş elde etmek için reklâm sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kâğıtlarında avukat unvanı ile akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır.”
Türkiye Barolar Birliği Reklâm Yasağı Yönetmeliğinin 5.maddesine göre de, “Bu yönetmelik kapsamında olanlar (Avukatlar) kullanacakları tabelada: avukatlık unvanı ile ad soyadı, varsa akademik unvanı, büronun bulunduğu kat ve büro/daire numarası, telefon numarası, internet adresi ile e-posta adresi yer alabilir. Tabelada bu Yönetmelikte belirlenenlerin dışında unvan, deyim, şekil, amblem ile Türkçe dışında yabancı dillerde ifade ve sair şekiller, resim, fotoğraf ve benzerlerine yer verilemez.
Aynı büroda birlikte çalışma halinde, avukatlardan birinin veya bir kaçının adı soyadı veya sadece soyadı yanında “avukatlık bürosu” ibaresinin… yer alması zorunludur.”
Şikayetli avukatın eylemi, Avukatlık Yasasının 34, 44/A–2, 55 ve Reklâm Yönetmeliğinin 5.maddesine açıkça aykırı olmakla eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Bu nedenlerle Baro Disiplin Kurulunun değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetlinin itirazının reddi ile, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun KINAMA cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy